Bilindiği gibi bu kamuoyunda 'şemsiye yasası' olarak nitelendiriliyor.
Peki bu kanun ne getiriyor:
Eskiden TCK'nın 154. maddesi kamuya veya özel kişilere ait taşınmaz, mal veya eklentilerini tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren, bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olanların, herhangi bir şikayete bağlı kalınmaksızın resen cumhuriyet savcıları tarafından yapılacak soruşturmada suç işleyenlerin cezalandırılmasını öngörüyordu.
Ancak yapılan değişiklikle 'kamuya veya özel kişilere' ait ibaresi 'başkasına' şeklinde değiştirildi ve bu suçtan kovuşturma yapılması 'suçtan zarar görenin' şikayetine bağlı tutuldu.
Buradaki 'başkasına' ibaresi kanunun genel gerekçesi de dikkate alındığında, kamuya, yani devlete ait yerlerin işgalinin artık tek 154. maddesi dışına çıkartılıyor. Dolayısıyla da bir cezalandırma uygulaması olmayacak artık.
Yeni yasa ile işgal edilen kamuya ait sahiller, ormanlar, şehir merkezindeki Hazine arazilerinin işgal edilmemesi hakkında savcılar bir işlem yapamayacak.
Devam eden soruşturmaların da beraatle veya takipsizlikle sonuçlandırılması gerekiyor.
Bu kanunun Meclis'ten iktidar ve muhalefetin oy birliği ile geçtiğini biliyor musunuz?
(Bu arada bu kısmi affın gerçekleşmesi için kadastro yasasının da değiştirildiğini hatırlatalım.)
Ey vatandaş... Bu yasa bizlere bir yarar getirmiyor.
İşgali meşrulaştırıyor.
Ne yazık ki, Hazine arazilerini yağmalayanlar gene kazandılar.
Peki Anayasa Mahkemesi'ne bu yasanın iptali için partiler gidebilir mi?
Gidemezler çünkü AKP-CHP ve MHP birlikte çıkardılar.