Haberler

Yapma TOKİ

Tarih: 1 Nisan 2009 Kaynak: Yeni Şafak Yazan: Mustafa Kutlu
24 Mart 2009 tarihli "Yeni Şafak" gazetesinde okuduğum bir habere göre TOKİ "İspanya Modeli" diye bilinen ve sahilde oluşturulacak mini kentler kurmak istiyormuş. Bu sebeple başvurduğu Maliye'den istediği arazilerin hiçbirini alamamış. Dolayısıyla proje hayata geçirilememiş.

Bu mini kentler Aydın, Muğla, İzmir, Bursa, Antalya, Balıkesir ve Adana'da kurulacakmış. Hedef yabancılara yönelik yazlık tatil köyleri. Yani adı "mini kent" ama asıl "tatil köyü". (Satışından büyük para bekleniyor.)

Çevre ve Orman Bakanlığı bu alanların "özel çevre koruma bölgesi" olduğu için projeye onay vermiyor. Ayrıca arazilerin "SİT alanı" olduğu ve buralarda yapılaşmaya izin verilemeyeceği de yapılan itirazlar arasında.

Ben de "itirazım var" diyorum.

Mesele hakkında detaylı bilgim yok, hatta bu yazıyı da sadece şu yukarıdaki habere istinaden yazıyorum. Bir nevi "masa başında ahkâm kesmek" oluyor. Olsun. Fikrimi ve hissiyatımı söylemek zorundayım.

Bildiğim ve gördüğüm kadarı ile Marmara sahillerinden İskenderun'a kadar kıyılarımız "beton ormanları" ile kaplıdır. Bu "tatil köyleri" yazlık adı altında senede bir iki ay kullanılır. Buralara bir Türkiye kadar yatırım yapılmış, bir hayat tarzının "israfa" dayanan çirkin görüntüsü sahillere hakim olmuştur. Mesele hakkında binlerce yazı yazıldı, yüzlerce tartışma yapıldı, ama herşeye rağmen o güzelim koylar, sahiller, zeytinlikler ve ormanlar kıyımdan kurtulamadı. İnsanın içi sızlıyor.

Ben TOKİ için tam tersine Anadolu'nun bağrına, bozkırın ortasına yatırım yapmasını uygun buluyorum. Yabancılar için değil, fukara köylümüz için. "Fundamentalist Piyasa İdeolojisi" -Bu tabiri Kemal Dervişten öğrendim- iflas etmiştir. Bozkırın ortasına yapacağım yatırım bana ne kazandıracak, diyebilirsiniz. Ben de AKP'nin seçim sloganlarından biriyle cevap vereceğim: "Sen Türkiye'sin Büyük Düşün".

Anadolu'nun içi boşalıyor.

Bir kez daha tekrar edeyim: Anadolu'nun içi boşalıyor.

O Anadolu çocukları ki bizi Çanakkale'de, Yemen'de, Sarıkamışta canları pahasına ayakta tuttu. Bu günleri ne çabuk unuttuk. Anadolu'nun boşalmasına göz yumamayız.

Eee!.. Ne olacak peki. Teklifin nedir?

Teklifim şu anda dünyadaki bütün ilim adamlarının ortak görüşüdür: "Tarıma yatırım yapmak, suyu korumak".

Bunun özeti iki kelimedir: Ekmek ve Su. Bunu bize Anadolu verebilir. Elinizde tonla para, tonla altın olsa, kıtlık zamanı bunlar işe yaramaz. Kuraklığın ve kıtlığın eli kulağında. Tamtam çalarak geliyor. Erozyon Anadolu toprağını her yıl Kıbrıs büyüklüğünde çekip alıyor bizden.

Bozkırı yeşertmemiz lazım.

Efendim rantabl değil, orada bir şey yetişmez, boşa çaba boşa yatırım. Turizme ağırlık verelim demeyin. Aynı kapıya çıkar.

Sivas'ın 216 köyü hiç nüfus kalmaksızın boşalmış. Anadolu'da önceleri verimsiz de olsa işlenen topraklar şimdi boş yatıyor.

Elin oğlu çölde tarım yapıyor, unutmayın çölde. Uygun ürün, uygun teknoloji, uygun yatırım ve bıkıp usanmadan çalışmak. Bunun için geçmişte projeler yapıldı ama hayata geçirilemedi. Anadolu'yu kurtarmak istiyorsak oradaki nüfusun kendi üretimi ile geçinmesini sağlamamız gerekiyor. Bunun için "Tarım Kentleri"mi kurulur, "Köy Kent" projesi mi uygulanır bilemiyorum. Bunlar ütopik fikirlerdir, uygulama imkânı sıfırdır diyebilirsiniz.

Ben fikrimde ısrar ediyorum.

Sivas, Erzincan, Kastamonu, Erzurum, hangi kent ve onun ilçe ve köyleri boşalıyorsa; bu göç elli senedir başımızı ağrıtıyorsa bunu öne almalıyız.

TOKİ öncelikler listesinde bunu öne almalı. Tabii ona düşen işin konut yanıdır. Oradaki nüfusun nerede çalışacağı, ne yiyip ne içeceği, sağlık ve eğitim sorunları hep birlikte düşünülmelidir. Bu yatırımlar boşa gitmemelidir.

Umutsuzluk bize yakışmaz. Millet oradaysa hizmet nerede?

Fundamentalist Piyasa Ekonomisi çöktüğüne göre işi devlet üstlenmelidir. Geçmişte bir Et-Balık özelleştirilmesi yapıldı, sonuç felaket. Bence Et-Balık-Süt (Süt, evet süt. O kadar hevesle alınıp beslenen süt inekleri kesime gidiyor, insanın içi parçalanıyor. Şu koca devlet süt üreticisine sahip çıkamıyor.) adıyla bu kurum yeniden teşkilatlanmalıdır. Tarım Kentleri kurulmalıdır. Anadolu bozkırından yemyeşil bir manzara fışkırmalıdır. Hep söyledim yine söylüyorum: Organik tarım hedef olmalı. Şu anda esamesi okunmayabilir ama ilerisini düşünmeli. Artık çelik satmakla çilek satmak arasında fark kalmadı. Kuraklık ve kıtlık hiçbir vakit akıldan çıkmamalı. Deremizi, gölümüzü, suyumuzu temiz tutmaya çalışacağız. Çünkü istikbalde bizi onlar kurtaracak. Onlar nedir? Ekmek ve Su.

TOKİ gel etme eyleme, turiste yatırım yapma; çocuklarımızı ve torunlarımızı düşün, yatırımı Ekmek ve Su'ya yap.

İşte fikrim, işte hissiyatım.

Takip
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.