Haberler

Kültür Başkenti'nden meraklısına ilk tebligat

Tarih: 10 Nisan 2009 Kaynak: Vatan Yazan: Selahattin Duman
Seneye Avrupa'nın Kültür Başkenti olacaksak herkes hizaya gelmeli, haddini bilmeli.. Temsil Viyana'ya gidip opera mı izleyeceksin? Önce İstanbul'a gelip vilayete pasaportunu göstereceksin.. İzin alıp öyle gideceksin.. Kimse kafasına göre takılmayacak.. Bütün sanatçılar testi gibi bir hizada duracak..

Asitanemiz'i Avrupa'nın kültür başkenti yapma fikri kimden çıktı, bilinmiyor. Belki İstanbul Kaymaklı Büyükşehir Belediyesi'nden.. Belki hükümet adamlarının birinden.. Bir ihtimal Pascal Nouma'nın aklına da gelmiş olabilir..

Her neyse.. Sonuç, şehirde ne kadar belediye otobüsü varsa cümlesinin kaportasına işlemiş. "Sen Avrupa'nın 2010 Kültür Başkenti'sin İstanbul.." Belediye adamları bu lafı arabanın arka yüzüne yazacaklarına, gövdenin yan taraflarından birine işleselerdi daha iyi olurdu.. Fazladan bir iki laf eklenirdi..

"Kültürlüysen bas gaza.."

"Kültürlüsün dediler, kız vermediler.."

"Kültürüm sağolsun.."

Meraklıyım ya! Meseleyi biraz didikledim.. 2010 yılına şunun şurasında sekiz ay kaldı. Acaba İstanbul'da yaşayan biri olarak Kültür Başkenti konumuna geçince ticaretimiz ne olacak, diye.. Belli mi olur.. Belki gider Sultanahmet'te tezgâh açarız, eski kitaplarımızı satarız. Araştırmacı gazetecilik bünyede hayal kırıklığına yol açtı.. Ben diyeceğimi diyeyim de kimse heveslenip, sivri projeler yapmasın. Bir kere "Avrupa'nın Kültür Başkenti" olmak öyle fiyakalı bir şey değil. Dört yıldızlı generalin koluna kırmızı renkli çavuş şeridi takmak gibi bir şey..

Havası kaçmış
Bu kültür başkenti fikrini belli ki Avrupa Birliği'nin sivri zekâlarından biri icat etmiş. Bunların ellerinde kültürdü, sanattı, tarihti, sinemaydı; böyle şeylere ayıracak para bol.. Fon üzerine fon kuruyorlar da yine dağıttıkları para bitmiyor. Olay böyle başlamış.. Her sene bir şehri kültür başkenti ilân ediyorlar.. O yıl orada ne kadar para etmeyen sanatla uğraşan esnaf varsa, toplanıp marifetlerini icra ediyor. Ahali de aylak aylak seyrediyor.. Fonda biriken paralardan ise bir takım garip işleri "sanat" niyetine yapan performans esnafı sebepleniyor..

1985'te Atina bu unvanı alan ilk şehir.. Ardından, Floransa, Amsterdam, Berlin. Yani Avrupa'nın şehircilikteki ağır abileri. Ama dediğim gibi.. Bakmışlar ki böyle yırtınmanın kimseye faydası yok.. Sözü edilen şehirler zaten birer marka..

Aralarında meşveret edip "Parayı enayi gibi bunlara dağıtacağımıza ikinci sınıf şehirlere yönelelim de bir hayrı olsun.." demişler. 1993 tarihi bu fikrin kırılma noktasıdır. Bu tarihten itibaren kültür başkenti niyetine ne kadar "adam olamamış şehir" varsa onları bulup, eski kıtanın başına sarmışlar. Belçika'nın Antwerp şehri ikinci lig sayılan şehirlerin ilkidir. Bir benzetme yapalım. Dijitürk'ün maç gelirleri birinci lig takımlarına taksim edilir.. Federasyon o parayı alıp ikinci lig takımlarına dağıtıyor. "Kültür başkenti seçiyoruz" namı altında yapılan şey budur..

Şimdi size Avrupa'ya kültür başkentliği yapmış bazı şehirlerin adını vereceğim. İçlerinden beşinin hangi ülkede olduğunu doğru bilenlere Haymana'nın Seyran Hamamı tesislerinde (eski adıyla Uyuz Hamamı) birer hafta tatil yaptıracağım. Weimar, Avignon, Cracow, Santiago de Compostela, Salamanca, Cork, Patras, Sibiu, Stavanger, Sandnes. Ne oldu? Diliniz içeri mi kaçtı?

Bizim, hayatını kültüre adamış insanımız Kemal Yıldırım bile üçte kaldı. Bu yılın Avrupa kültür başkenti neresi mesela, diye sorarak devam ediyorum. Vilnius ve Linz şehirleri bu şerefi ortaklaşa paylaşıyor.. Yerlerini tespit etmek şartıyla gidip kendinize kültür nakli yaptırabilirsiniz..

Bir kazık daha
Belediye otobüslerinin arkalarında yazan yazıdan öğrendiğimize göre İstanbulumuz seneye bu işin başı.. Biz öyle biliyoruz değil mi? Nah öyle! Meğer bu işte iki adet kumamız daha varmış.. Vilnius ve Linz şehirleri.. Bu iki şehre İstanbul'u da katıp toplarsan ancak bir başkent ediyor..

2011'de Tallinn ve Turku şehirleri, 2012'de de Guimaraes ve Maribor şehirleri ortaklaşa bu unvanı taşıyacak. Özetlersek.. Bizim kültür meraklısı ahalimizin bu şehirlerin yerini tespit edip, etkinliklerinden sebeplenme ihtimalleri yok.. Kader utansın..

Durumlar böyleyken böyle. Bizim İstanbul Kaymaklı Büyükşehir Belediyesi ne yapmış? Öbürlerini yani kumalarımızı yok sayıp İstanbul'u tek başına kültür başkenti ilân etmiş. Bunu yaparken de sanki Londra, Roma, Paris, Berlin, Madrid, Viyana yarışmışlar da bizimki birinci gelmiş gibi bir hava vermiş..

Bu plânı ben tek başıma yapsaydım.. Üzerinde "Sen kültür başkentisin İstanbul.. Seni sevmeyen ölsün.." yazan bir afiş yaptırtıp sağa sola assaydım. Ardından bastırdığım makbuz koçanı ile dolaşıp "kültürel etkinlik parası" toplasaydım, yanmıştım. Şimdi "nitelikli dolandırıcılıktan" yargılanıyordum. Demokrasinin güzel tarafı bu.. Seçilmiş olduğun için aklına gelen her cinliği uygulayabilirsin.. İcraat yerine geçtiğinden kimse sana dava açmaz..

Kültür başkenti olduk da bir hayrını mı gördük? Bu işlere bakan Koordinasyon Kurulu'muz daha işin başında birbirine girip istifa etti. Orta yerde zaten hepi topu dört proje vardı, onlar da öksüz kaldılar..

Kültür meraklılarına seneye sebeplenecekleri o dört kentsel projeyi de takdim edeyim. Biri İstanbul'u Avrupa'nın tasarım (dizayn) merkezi yapmak.. Bunun için tasarımcılarla konuşmak plânlanmış. İkinci proje tasarımcılarla konuşabilmek için tasarımcıları İstanbul'a çağırmak. Diğer iki proje de Nazperver Kalfa Sıbyan Mektebi ile Murat Molla Kütüphanesi'ni restore etmek. Yeter mi? Bence yeter. Kurban olurum ben bu akıllara..

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.