Belki de dün gece yaptıkları gecekonduların enkazında uyudular, evleri yoktu. Kucağında daha birkaç saat önce elindeki bıçakla ‘evi yıkılmasın' diye boğazını kesmeye kalkıştığı kızı, bu âna gözyaşları içinde tanık olan karısı ve de dün Sultanbeyli'de evleri yıkılan nicesi ya sokaktaydılar ya da eşin dostun evine sığındılar...
Evet, dün Sultanbeyli Battalgazi Mahallesi'nde yine kaçak yapılan gecekondular belediye ekiplerince yıkıldı. Yine evlerini yıktırmak istemeyen, canları pahasına direnen kimi gecekondu sahipleri gözaltına alındı. Altı saat sürdü yıkım çalışmaları.
Altı saatte 50 gecekondu yerle bir oldu. Üç polis yaralandı, onlarca kişi gözyaşlarıyla izledi evlerinin yıkımını. Sonuçta dün, Sultanbeyli için neresinden bakarsan bak bir yıkım olarak geçti tarih sayfalarına...
Adı Tuncay Yararp... Sultanbeyli'deki olaylı yıkımı engellemek için çocuğunun boğazına bıçak dayayan bir baba... Muş'ta çobanlık yapan Tuncay, geçinemeyeceğini anlayınca, ‘iş bulurum' ümidiyle ailesiyle birlikte İstanbul'un yolunu tutmuş...İş de bulmuş: Hamallık.
Geçim derdi burada da yakasını bırakmamış. 29 Mart'taki seçimlerden bir ay öncesine kadar oturduğu eve tam üç aylık kira borcu da varmış.
Son çare kaçaklar diyarı Sultanbeyli'de herkesin yaptığını o da denemiş ve ev sahibi olmak hayaliyle nalbura 10 milyar borçlanıp gecekondusunun inşaatına başlamış.
Topbaş söz verdi iddiası
Seçim öncesi zabıtaların gözü önünde inşaatını sürdürmüş. İddiasına göre, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın ilçede düzenlediği bir toplantıda gecekondularının yıkılmayacağı sözünü duyunca daha da ümitlenmiş.
Dün yıkım ekiplerinin geldiğini duyunca çalıştığı halden çıkarak evine koşan Tuncay Yararp, herkesi şoka sokan o fotoğrafı şöyle anlatıyor: "Bu ev için işgal vergisi ödüyorum.
Yıkım ekiplerinin eve biber gazı atmasıyla adeta delirdim. Önüme çıkan bronşit hastası dört aylık kızım Zehra'nın boğazına bıçağı dayadım.
Çoğu insan benim için "vicdansız baba" demiştir; ancak gerçek bu değil.
O an kendim dair herkesi öldürmeyi düşündüm. Evsiz kaldıktan sonra çocuklarımın el kapılarında sürünmemesini istiyordum. Şu an cebimde 10 milyon var.
Zaten zor geçinirken bir de evsizlik hepimiz için son olurdu. Çocuklarımın hepsini seviyorum ve onların okuyup öğretmen olmasını istiyorum. Bu evi de onlar için yapmıştım."
Ev yıkılsın, çocuğum ölmesin
Yararp'ın eşi Hediye Hanım da şoka girenler arasında. Kocasını hiçbir şeye değişmeyeceğini söyleyen Hediye Hanım, korku anını şöyle anlattı: "O çocuklarına hiç zarar vermez ve çocuklarına düşkün çok iyi bir babadır. Televizyonlardan izlediğimizde biz de ‘ne vicdansız insanlar var' derdik. Ama insanın gözü bir anda kararabiliyormuş. Kocamın gözü o an hiçbir şeyi görmedi. ‘Ev yıkılsın ama çocuğuma bir şey olmasın' dedim."