Projeleriyle tartışmalar yaratan ve aynı zamanda yıkılan Dünya Ticaret Merkezi’nın yerine inşa edilecek binanın mimarı olan Daniel Libeskind Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından düzenlenen ARKIMEET konferans serisinin konuğu olarak İstanbul’a geliyor. 29 Kasım 2005 tarihinde Harbiye Askeri Müze’de gerçekleşecek ondördüncü ARKIMEET konferansının sponsoru Siemens Ev Aletleri. Libeskind, çok tartışılan Dünya Ticaret Merkezi projesinden ve diğer mimari çalışmalarından söz edecek, kendisiyle ilgili merak edilen pekçok soruyu cevaplandıracak.
New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’nin terörist bir saldırı sonucu yıkılmasının ardından 4 yıl geçti. Dünya’daki siyasi ve ekonomik dengelerini alt üst eden saldırının ardından Dünya’daki hiçbirşeyin eskisi gibi olmadığını söylemek abartı olmaz. Bu saldırı, Dünya siyasi ve ekonomik tarihi açısından önemli olduğu kadar Dünya mimarlık tarihi açısından da önemli bir dönüm noktası oldu.
Geçen 4 yılın ilk 2 yılı ikiz kulelerin yerine yapılacak binanın arayışıyla geçti. Aralarında Norman Foster, Richard Meier, Santiago Calatrava’nın bulunduğu güçlü rakiplerini geçen Daniel Libeskind bu zorlu yarışın galibi oldu. Bu aşamadan sonra bütün gözler Libeskind üzerine çevrildi, dünyanın çok takip edilen ve tartışılan ismi haline geldi.
New York’un Özgürlük Anıtı’ndan sonra en çok tanınan ve Dünya’nın en yüksek yapısı olan, New York’un silüetini tamamlayan İkiz Kuleler akıl almaz bir saldırı sonu yerle bir olmadan önce adeta bir çekim noktasıydı. Yıkıldıktan sonra da “Gorund Zero-Sıfır Noktası” olarak adlandırılan arsası çekim noktası haline geldi. Bu kapsamda büyük bir projeye imza atacak mimarın ve mimarisinin tartışılmasına şaşırmamak gerekiyor belki de...
Dünya Ticaret Merkezi’nin yapımının karar verilmesinden, inşa edilmesine, terörist saldırı sonucu yıkılmasından yeniden inşasına kadar geçen 45 yıllık süreçte yaşananların kısa bir özetini aşağıda bulmak mümkün.
Dünya Ticaret Merkezi’nden “Sıfır Noktası”na
1960 yılında Dünya Ticaret Merkezi’nin yapılmasına karar verildikten tam 10 yıl sonra 1970 yılında ilk kiracısı kuzey kulesine, bundan da 2 yıl sonra yani 1972 yılında güney kulesinin ilk kiracısı taşındı.
Mimarisi Japon asıllı mimar Minoru Yamasaki’ye ait olan kulelerde büyük firmaların, bankaların ofisleri bulunuyordu. İkiz kulelerin dışında 47 katlı bir büro binası, 9 katlı iki büro binası, 8 katlı ABD Gümrük Binası ve 22 katlı otel kompleksi de yer alıyordu. Binalar 50.000 çalışanı ve ortalama 70.000-150.000 ziyaretçisi ile içinde adeta küçük bir kenti barındırıyordu.
417m yüksekliğindeki kuzey kule binası uzunca bir süre Dünya’nın en yüksek binası ünvanını taşıdı. (Yıkılmadan önce halen New York’un en yüksek binasıydı.)
Her türlü doğal afete, yıkım ya da saldırıya dayanacak güçte inşa edilen binanın mühendisi saldırı sonrası verdiği ilk söyleşide aklımıza bu şekilde bir olayın olacağı gelmemişti bile demişti. Aslında daha önceleride saldırılara hedef olan binanın, 26 Şubat 1993’de bombalı terörist saldırısı sonucu zemininde
30m derinliğinde bir krater açılmıştı.
11 Eylül 2001’de yıkılmasının ardından yeni bir binanın arayışı süreci başladı.
Temmuz 2002
Lower Manhattan Development Company – LMDC (Manhattan Geliştirme Şirketi) ve binanın bulunduğu arsanın sahibi olan Liman İşletmeleri tarafından önerilen 3 aşamalı sistemde 6 alternatif proje halkın değerlendirmesi için sergilenecekti. Halkın yapacağı değerlendirme sonucunda alternatifler Eylül 2002’de üçe, Aralık 2002’de tek projeye düşürülecekti.
Fakat ortaya atılan 6 öneri beklenen ilgiyi görmedi. Önerilerin hiçbiri yıkılan “İkiz Kule”lerin karizmasıyla boy ölçüşemiyordu.
Eylül 2002
Lower Manhattan Development Company - LMDC (Manhattan Geliştirme Şirketi), yeni projenin seçilmesi için bir yarışma açtı. 30 ülkeden 407 proje bu yarışmaya başvurdu.
Ekim 2002
Aralarında Norman Foster, SOM, Daniel Libeskind, Richard Meier gibi isimlerin bulunduğu 7 ekibin finale kaldığı açıklandı. Herbiri birbirinden iddialı bu 7 tasarım ve ekibi için heyecanlı bir süreç başlamıştı. Dünya’nın belki en önemli yarışmasını kazanarak, tarihe geçmek için ünlü mimarların hepsi güçlerini birleştirmişlerdi.
Şubat 2003
1,5 yılı aşan yeni Dünya Ticaret Merkezi’nin bulunması süreci Daniel Libeskind’in “Dünya’nın Bahçeleri” tasarımının seçildiğinin açıklanmasıyla son buldu.
Aralık 2003
Larry Silverstein'in David Childs'ı ekibe dahil etmesiyle farklı bir boyut kazandı. Daniel Libeskind ile David Childs Dünya Ticaret Merkezi Özgürlük Kulesi adını verdikleri tasarımlarıyla proje nihai halini aldı.
Bütün yorumları forumda okuyun!Bütün yorumları forumda okuyun!