Dün sabah Haliç'in Balat tarafından geçenleri 'sanatsal' bir sürpriz bekliyordu. Bir önceki günden farklı olarak Unkapanı Köprüsü'nün hemen dibinde bir gecekondu bitivermişti. Manzarayı esas tuhaf kılan, yapının kara yerine denizin üzerinde yükselmesiydi. Üstelik bu yapı diğer gecekondular gibi tahta parçaları ve tuğlalardan değil tamamen metalden üretilmişti; ev sahipleri de üzerinde oturup sohbet ediyordu.

'Denizkondu'nun sahipleri, iki genç sanatçı, Tunca Subaşı ve Guido Casaretto. Mac Art Gallery'nin desteğiyle gerçekleştirdikleri 'Denizkondu'yu 19 Eylül gecesi, sessizce Haliç kıyısına çekmiş. Proje, İstanbul'daki kentleşme problemlerine dikkat çekiyor. Kentin 'her yer'inin gecekondularla kaplandığını savunan sanatçılar, denizden başka 'boş arsa' kalmadığı bir gün bunun bile kullanılabileceği ironisini dile getiriyorlar. Yapının metalden inşa edilmiş ve bilindik gecekondu imajından farklı bir görünüme sahip olması ile gecekondunun temsil etmediği 'sağlamlık, yıkılmazlık, pürüzsüzlük' kavramlarına dikkat çekiliyor. Metal aynı zamanda ayna işlevi görüyor. Böylelikle tüm İstanbul 'denizkondu'nun üzerinden yansıyor. Bu arada ekleyelim, sanatçıların giysileri ve gecekondudaki tüm unsurlar metal renginde. Subaşı ve Guido'nun da gecekonduda yaşayarak bir parçası oldukları 'performans' birileri müdahale edinceye kadar sürecek. Ama yıkım ekipleri ama bir tapu tahsis belgesi bu etkinliğe son verecek!