Haberler

Mimari Tasarım Nereden Nereye Gidiyor?

Tarih: 22 Eylül 2005 Yazan: Rabia Alga

İstanbul DesignWeek’in son günü (20 Eylül 2005) katılımcılarının isimleriyle dikkat çeken bir panel düzenlendi: “Mimari Tasarım Nereden Nereye Gidiyor?”. Yürütücülüğünü Tansel Korkmaz’ın yaptığı panele Han Tümertekin, Emre Arolat, Murat Tabanlıoğlu ve Can Çinici katıldı.

Tansel Korkmaz konuşmasına, 100 yıl önce Simmel'in yazdığı Metropolis makalesi ile başladı. Korkmaz, metropoldeki yaşamda uzman kişilerin artmasını tasarımla ilişkilendirdi ve bu tasarımcıların sayısındaki artışın tehlikeli yönlerine dikkat çekti. Bir disiplinin içindeki mikro alanlarda uzmanlaşmanın zamanla büyük resmin unutulmasına neden olacağını vurguladı. Diğer taraftan bir rekabet ortamının oluşması ile insanların var olmak için daha egzantrik tasarımlar yaptıkları, daha kaprisli olduklarını söyledi. Bu noktada tasarımın taşıdığı tehlikeyi “aynı şeylerin daha farklı gösterilme durumu” olarak tanımladı.

Emre Arolat, tehlikelerin nerelerde su yüzüne çıkabileceği üzerine verdiği örneklerde mimarlıkta tasarımın eksik olduğunu, es geçildiğini söyleyerek bundan şikayetini belirtti. Cityscape Ödülleri’nden 2 kategoride aday gösterilen ve ikisinde de ödül alan Murat Tabanlıoğlu, Dubai dönüşü izlenimlerini panel konusuna paralel bir şekilde dinleyicilerle paylaştı.

Han Tümertekin, konuşmasına öncelikle dünyada neler olup bittiğinin farkında olmayı ve kendini bu ortamın neresinde konumlandırdığını sorgulayarak başladı. Görsel cazibeden etkilenmemek için mimarlık medyalarını daha az takip ettiğini de söyleyen Tümertekin, şu anki durumu yüzyıl başındaki Art Nouveau’ya benzettiğini ifade etti. Bir dolu tasarımın yapılacağını ancak en sonunda aklı selimin galip geleceğini belirtti.

Çalışma alanı olarak tasarımın inthar ettiğini düşünen Can Çinici konuşmasına, tasarımla mimarlığı ayrı bir yerde tuttuğunu söylerek başladı. Tasarımın öğretilebilir teknik bir mesele olduğunu, mimarlığın ise nesneden çok durumun çiziminden ibaret olduğunu söyleyen Çinici aksini düşünenlerin de şaşırmasına neden oldu.

Çinici konuşmasını filozof Lichtenstein’ın “Tasarım bir durumun sadece bir olasılığıdır.” sözüyle bitirdi.

Tasarımda Genç Kuşak ve Markalaşma
Panel sonunda katılımcılara yöneltilen sorular katılımcıları farklı konulara yöneltti. Mimarlık ofislerinde yapılan tasarımlara genç kuşak tasarımcıların etkisinin sorulması üzerine mimarlar, genç tasarımcıların ofislerinde söz sahibi olduklarını vurguladılar. Bunun yanında tartışmanın verimsizleştiği ve çıkmaza girdiği zamanlarda son kararı kendilerinin verdiklerini de eklediler.

Marka olmuş yapı malzeme firmalarının tasarımlarını yönlendirip yönlendirmediği sorusuna ise bütün mimarlar malzeme için tasarım yapmadıklarını belirtti. Bunun yanında Han Tümertekin, markalaşmış malzemeleri kullanmanın zaman kazandırdığını, bu firmaların da marka olmalarında bir neden olduğunu söyledi.

Markalaşma konusu üzerine mimarlara kendilerini bir marka olarak görüp görmedikleri soruldu. “Maalesef” dercesine bu soruyu olumlu yanıtlayan mimarlardan Han Tümertekin, bu durumun aslında zor olduğunu, müşterinin beklentisini artırdığını söyledi.

Can Çinici markalaşma tartışmasına Andy Warhol’un bir sözü ile son verdi: “Bir gün herkes 10 dakikalığına ünlü olacak.”

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.