Haberler

Etnik Mahalleler

Tarih: 31 Ağustos 2009 Kaynak: Akşam, Wikipedia Derleyen: Selin Biçer

Fotoğraf: Stephan Bay

Dünyanın farklı ülkelerindeki yerleşimlere baktığımızda oralı olan halkın yanısıra bu bölgelere yerleşmiş çeşitli milletlerden gelen göçmenlerin ya da azınlıkların oluşturduğu mahallelere sıkça rastlıyoruz. Yerleştirilmiş ya da yerleşilmiş bu farklı alanlara çoğunlukla etnik mahalle deniyor.

Etnik mahalleler genelde göçmenlerin iş kurdukları alanların etrafında gelişiyor. Kentin dışındaki banliyölerde sıkça yapılaşan bu bölgelerin yeri o kentin göçmenlere olan bakışlarını da yansıtıyor. Ayrımcılık, ırkçılık, ekonomik nedenler gibi bazı etkenler bu mahallelerin sadece yerini belirliyor. O bölgenin yerli halkıyla iç içe yaşasalar bile göçmenler anavatanlarında alışık olduğu gelenek ve göreneklerini bu bölgelerde koruyarak yerel yaşayıştan oldukça farklı bir tarz ortaya koyuyor.

Kent içinde kendi kültür altyapısına sahip diğerleriyle birlikte yaşıyorlar. Yerel halk ise genelde bu farklı kültüre ilgi gösteriyor. Özellikle yemek ve alışveriş yapmak için bu mahallere geliyorlar. Kolay bulunmayan ithal malları buradan satın alıyor. Hatta Amerika'daki kültür değişim süreci içinde iş adamları bu farklı kültür yapısını turistik alanlar olarak tanıtıp kazanç sağlıyor.


Liverpool'daki Çin Mahallesi'nin görkemli giriş kapısı

Kendi Yağıyla Kavrulmak

Her ne kadar zor olsa da kendi kurdukları işlerden geçim sağlıyorlar. Aralarında kendi dillerinde konuşuyorlar, hatta halkın diğer kesimleriyle iletişime geçemiyecek kadar yerel dili konuşmuyorlar. Kendi gazetelerini çıkarıyorlar. Belki de bu sayede kendi kültürlerini yaşatırken dıştan gelecek zararlar ve yarışlardan da koruyorlar.

Din insanların biraraya gelmesini sağlıyor. Anavatanlarından göç etmelerine kimi zaman neden olan din baskısıyla yeni yerleşim bölgelerinde yüzleşmek istemediklerinden aynı dine inanların oluşturduğu çevrede yaşamak istiyorlar.

Daha iyi bir hayat kurmak için ülkelerinden gelen bu insanların amacı en baştan başlamak, aynı durumda olan, aynı dile ve kültürel birikime sahip toplumun bir parçası olmak, daha kolay iş bulmak, çocuklarına daha iyi bir gelecek sunmak.

New York'ta yaklaşık yüz yetmiş dilin konuşulduğu yüzü aşkın ülkeden gelenlerin kurduğu birçok etnik mahalle var. Porto Rikolular, Dominikliler, Afrikalı Amerikalılar, Yunanlar, Ruslar, Yahudiler gibi farklı millet, ırk ve dine mensup toplumlar ABD'de Boston, Buffalo, Chicago, Cincinnati, Cleveland, Detroit, Los Angeles, Miami, New Orleans, Philadelphia, Pittsburgh, San Francisco, Washington, Baltimore, Maryland gibi şehirlere yerleşmişler.

Etnik Mahalle Tipleri

Herhangi bir kentte yürürken bir anda kafanızı kaldırdığınızda kent yapısından bambaşka bir yerde buluyorsanız kendinizi bir etnik mahalledesiniz demek. Etnik mahalle sakinleri kültürlerini tam anlamıyla anavatanlarındaki gibi yaşamayı sürdürüyor. Bir yapının cephesi, iç mekan organizasyonu kendi kültür çerçevesinde oluşurken yapılar yanyana gelerek sokakları sokaklarda mahalleleri oluşturuyor.

Farklı toplulukların oluşturduğu çeşitli tiplerde mahalleler mevcut. Çin mahalleleri, zenci mahalleleri, küçük İtalyalar, Yunan mahalleleri, küçük Hindistanlar, İrlanda mahalleleri, Japon mahalleleri, küçük Saygonlar, küçük Manilalar, küçük Pakistanlar, küçük Portekizler ve Türk mahalleleri gibi.


Kaliforniya'da Çin mahallesini gösteren sokak tabelası

Çin mahallelerine Güneydoğu Asya ve Kuzey Amerika'da sıkça rastlıyoruz. Shinchimachi, Nagasaki'deki Çin mahallesi, Bangkok'taki Yaowarat Yolu gibi yerleşimler nerdeyse iki yüz yıllık. 1990'larda şekillenen Las Vegas'taki Çin mahallesi gibi yeni kurulmuş yerleşimler de var. Seul ve Las Vegas gibi kentlerin sınırları dışında gelişen mahalleler hariç Çin mahallerinin çoğu plansız gelişmiş. Almanya, Hollanda, Güney Kore ve İngiltere'de yenileme ve geliştirme projeleri dahilinde mahalle yönetiminin katkılarıyla gelişen kentsel planlar uygulanıyor.

Irkçı ayrımcılıklar ve zulüm nedeniyle kurulmuş olan zencilerin yaşadığı mahalleler var. New York'ta Harlem ve Pittsburgh'taki Hill ilçeleri en tanınmışları olup Oklahoma Tulsa'daki Greenwood bu mahallelere bir örnek.

Küçük İtalyalara (İtalyan asıllıların oluşturduğu yerleşim bölgelerine) Kanada, ABD, İngiltere, İrlanda, İsveç, Avusturalya, Brezilya, Meksika ve Şili'de sıkça rastlayanıyor..

Rum ya da Yunan asıllıların oluşturduğu Yunan Mahalleleri ya da Küçük Atina adıyla bilinir.


Kuala Lumpur'da bulunan Küçük Hindistan

Güneydoğu Asya, Ortadoğu ve Avrupa'daki Hint göçmenlerinin bulunduğu, Sri Lanka ve Bangladeş gibi Hindistan Kolonileri ve Hindistan'dan göç edenlerin oluşturduğu yerleşim bölgelerine Küçük Hindistan deniyor. Singapur'daki Brickfields, Kuala Lumpur'daki Devon Avenue, Chicago'daki Hicksville, New York, Toronto ve Londra'daki Southall bu yerleşimlere birer örnek.

Ortaçağ dönemi ve sonrasında yerli İrlanda halkından bazılarının kent ve kasabalardaki surların içinde yaşaması yasaklandı. Surların ardında kurulan Athlone, Clonmel, Dublin, Kilkenny ve Limerick gibi yerleşim yerlerine İrlanda mahallesi deniyordu.

Japon mahalleleri Amerikan - Japon, Kanadalı - Japon ya da Filipin - Japon toplulukların büyük şehirlerdeki yerleşim bölgeleri. Brezilya São Paulo'da bulunan Liberdade, Japonların göçmen olarak en çok bulunduğu yerleşim alanı. Bunun dışında Lima, Peru, Hong Kong, New York, Honolulu ve Hawaii'de Japon topluluklara rastlanıyor.


Kaliforniya Orange County'deki Küçük Saygon

Küçük Saygon genelde ABD'de yaşayan ve Vietnam'ın kuzey kısınlarından direk göç edenlerin oluşturduğu yerleşim bölgelerine verilen isim.

Küçük Manila genelde ABD ve Kanada'da yaşayan Filipinliler'in yaşadığı yerleşim bölgeleri. Bunlara Manilatown ya da Filipinotown da deniyor.

Küçük Pakistan genelde Avrupa ve Orta Doğu'ya yerleşmiş Pakistanlılar'ın oluşturduğu yerleşim alanları.


Berlin'deki ünlü Kreuzberg Merkezi

Küçük İstanbul / Kreuzberg

Almanya Türkleri 1960 ve sonrasında iş bulmak amacıyla gittikleri Almanya'da günümüze dek sayıları katlanarak arttı ve şu anda üçüncü nesile ulaştılar. Almanya Türkleri heterojen bir grup. Türk Devleti bütün vatandaşlarını Türk olarak tanımladığı için, bu tanım içinde bazı farklı etnik kimlikleri de barındırıyor.

1974 senesinde Almanya'nın petrol krizinden sonra getirilen göçme yasağından sonra, Türk vatandaşları evlenme, aile birleşimi, kaçak veya ilticai sebeplerle yine de bir yollarını bulup Almanya'ya yerleşmişler. Alman devleti bunu takip eden senelerde, yeniden düzenlenen iltica, göçmen ve vatandaşlık yasaları ile bu akımı engellemek için yasal baraj koymaya çalışsa da iltica etmek isteyenlerin baş listesini bugüne kadar Türk vatandaşları çeiyor.

Almanya'ya ilk gittiklerinde "misafir işçi" olarak adlandırılsalar da, bu ülkede geçici olmadıklarını söylemek mümkün.

Türkiye'den göç edenler Almanya'da kendilerini birçok alanda göstermiş, özellikle kültür ve ekonomi alanlarında etkin olmuşlar. Türk basınını ise gerek televizyondan gerekse gazetelerden izlemekte olup, birçoğu, Hristiyan yaşam biçiminin hakim olduğu Almanya'da, İslamî değerlere göre yaşamayı sürdürüyor.

Türkler Almanya'da hemen hemen her önemli şehirde yoğun bir şekilde yaşamakla birlikte, sanayi merkezlerinde sayıları daha yoğun. Frankfurt, Berlin, Köln, Hamburg, Düsseldorf ve Münih Türk azınlığın yaşadığı Almanya şehirlerinin başlıcaları.

Oray Eğin 2005'te kaleme aldığı makalesinde Kreuzberg'i anlatıyor:

"Doğu'yla Batı'nın bölündüğü yıllarda Türkler hemen duvarın dibinde yer alan Kreuzberg'e yerleştiriliyor, giderek burada kendi memleketlerinin geleneklerini sürdürüp kendilerine özgü bir hayat kuruyorlar. Ancak ne zamanki duvar iniyor, Kreuzberg birleşen Berlin'in merkezi oluyor ve Berlin öyle bir şehir ki, estetikten fena halde yoksun. 1930'ların, 60'ların fotoğraflarına bakıyorsunuz bugünkü hayatla ilgisi yok. Doğu'daki boş alanlara büyük mazağalar, lüks caddeler kurulmuş. Bombalanan, yıkılan Batı'da yeniden inşa başlamış. Herkes kendine göre bir mimari anlayışı getirdiğinden (Hitler, 1932'de Berlin'e taşıyan Bauhaus okulunu 1933 yılında kapatıyor mesela) müthiş bir bina kaosu da oluşmuş. Doğu Bloku'nun renksiz, sıkıcı binaları, Batı'nın bir kısmı görkemli caddeleri derken birleşmenin ortasında Türklerin Kreuzberg'i var. Zamanında zaten kimse yaşamadığı için Türklerin yerleştirildiği bu bölge de bu estetik karmaşanın tam merkezinde."


Mannheim'da cami

Kreuzberg, Berlin'in bir semti ve Türkler arasında "Küçük İstanbul" diye de adlandırılıyor. Kreuzberg ilçe merkezinde ilginç bir görüntü var. Yüksek apartmanlar ve ortada, apartmana bir geçit havası veren yol. İlçenin merkezi, Adelberp Caddesi üzerindeki bu "geçit" ile birleşiyor. Balkonlardaki çanak antenler, burada yaşayanların büyük bölümünün göçmen olduğuna dair ilk işaret. Ama en ilginci bu geçidin ön yüzünde 'Kreuzberg Zentrum', arka yüzünde ise "Kreuzberg Merkezi" yazılması... Ön ve arka yüzlere Türkçe ve Almanca yazılan bu yazılar, bu ilçenin sosyal yaşamına dair bir ipucu. Kreuzberg, Almanya'daki en büyük göçmen gettosu.

Bugün Kreuzberg'de adım başı bir kebapçıya rastlanabilir. Resmi verilere göre, diğer ilçelerdeki yabancıların sayısı da hızla artarken ekonomik ve sosyal yaşam da giderek kötüleşiyor. İlçede 18 bin yabancı yaşıyor ve bunların üçte biri Türkiye kökenli. Birçok Alman ilçeden ayrılmak istiyor. Belediye, ilçeyi yeniden Almanlar için cazip hale getirmek için projeler yapıyor.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.