Haberler

Lanetli Kehanet

Tarih: 3 Eylül 2009 Kaynak: Açık Radyo
Adını, barış kelimesiyle özdeşleşmiş, o kudret timsali yüce Roma İmparatoru Augustus'tan alıyor Ağustos ayı. Bu bitirdiğimiz ay boyunca gene kudretlilerin dilinden düşmek bilmedi barış sözcüğü. Ama, Pax Romana'nın başlangıcından bu yana geçen 2081 yılın ardından gezegen sâkinleri (yani tüm canlılar âlemi) için pek de o kadar barış ve huzur içinde geçmiş sayılmaz doğrusu.

Bizzat şeamet tellalınız bağırıyor:

"Duyduk duymadık demeyin, ey ahali! Geçen ay, ilerde birçok uğursuzluğun ipuçlarının verildiği ay olarak hatırlanabilir!"

Gerçi Büyük Roma ile başladık söze, ama gelin, az daha geriye gidip Kadim Yunan Eli'ne uzanalım ve şanlı görücü Cassandra'yı yardıma çağıralım. Troya'lı kadın yalvaç, Troya'sının yıkımını, kardeşi Hektor'la kendisinin de acı sonlarını görmüş, ama kimseyi inandıramamıştı, bildiğiniz gibi. Nâçiz tellallarınız da öyle. Bize kimsenin inanmayacağının elbette farkındayız. Zira bu, gene bölgenin "yerel" tanrılarından Apollo'nun üstümüze koyduğu lanet ne de olsa: Kehanetlerin hepsi de doğru olacak, gelgelelim bunlara kimsecikler inanmayacak-- Lanetli kehanet. Kehanetler doğru çıkacak da, bize kim inanacak?

Cassandra'yla da olmadı diyorsanız, o zaman elimizde bir İngiliz ozanı var, size onu verelim

[Karanlık bir mağara. Ortada kaynayan bir kazan. Gök gürler. Üç cadı girer.]

Birinci cadı - Karakedi üç kez miyavladı.
İkinci cadı - Kirpi üç tıslayıp, bir ciyakladı.
Üçüncü cadı - Acûze seslendi: vakit tamam, vakit tamam!
Birinci cadı - Kazanın çevresinde dönelim, içine zehirli barsak atalım da katalım. Soğuk taş altında otuz bir gün otuz bir gece uyuya uyuya zehir toplayan kurbağa... Haydi, kazanda ilk sen kayna!
Hepsi - Katmerlen dert ve bela, katmerlen! Ateş, yan sen! Sen de ey kazan, fokurda.

(Shakespeare, Macbeth, IV, i)

Tabloyu tamamlamak için, bir ozan kehaneti de Türkiye'den olsun:

"Yedi kat yerin altından uğultular geliyor.
Çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
Haram sevaboldu, sevap haramdır.
[...]
Çekin ki körükleri ocağa girdi demir.
Bir ateş külçesi düştü buzların ortasına.
Alâmetler belirdi, kıyamet alâmetleridir.
Haberdir, erişmekte kaynayan su galeyan noktasına."

(Nâzım Hikmet, "Alâmetler Sûresi"nden)

İşte size bu "Kıyamet Alâmetleri"nden bir demet: (Hepsi Ağustos 2009 tarihli)

- "İyice kuzeyde iklim belası kazanı fokurduyor olabilir" (Climate Trouble May Be Bubbling Up in Far North) (AP) http://www.commondreams.org/headline/2009/08/31-9

- "Kuzey Kutbu Buz Denizi yatağından Metan kaçağı" (Methane seeps from Arctic sea-bed) http://news.bbc.co.uk/2/hi/science/nature/8205864.stm

- "Güney Kutbunda dev buzul 10 yıl önceki tahminlerden 4 kat hızlı eriyor" (Giant glacier in Antarctic is melting four times faster than thought..." www.timesonline.co.uk/tol/news/environment/article6797162.ece

- "Suyumuz ısınıyor: Dünya okyanuslarında sıcaklık rekoru kırıldı" (In hot water: World sets ocean temperature record", http://www.ap.org/

- "Nehir ve göllerden son 40 yılda iki kat fazla su çekildi... Son 150 yılda yapılan kimyasal deneyler iklim değişikliğini hızlandıran etkenlerin başında geliyor" (BM Bildirisi/AA)

- "BM raporu: Asya benzeri görülmemiş yiyecek sıkıntısıyla yüzyüze" (Asia facing unprecedented food shortage, UN report says, www.guardian.co.uk/world/2009/.../asia-facing-food-crisis

- "Pachauri: Küresel ısınma sayesinde Afrika'nın dörtte biri susuzlukla yüzyüze" (Quarter of Africa faces water shortage, courtesy global warming: Pachauri), www.sindhtoday.net/news/1/46494.htm

- "Kar yağışları son 50 yılda yüzde 40 azaldı", (Snowfalls down by 40 per cent) www.theaustralian.news.com.au/.../0,25197,25939760-12377,00.htm

- Seferihisar'da1089 hektar yandı, Yalova, Denizli ve Kocaeli'nde 300 hektardan fazla alan kül oldu, 17 ilde 500 hektarın üzerinde alan yandı, Atina çevresinde 30 bin hektarlık alan kül oldu ve bu uzmanlar tarafından ekolojik felaket olarak nitelendirildi, Kanada, Ağustos ayında orman yangınlarına teslim oldu, Californiya yanıyor, 450 km2 alanı yakıp geçen yangın, bu bülten yayına hazırlandığı sırada kontrol altına alınabilmiş değildi... (AA, ajanslar, BBC)

- "Alevler, Seller ve Hararet: İklimi Değişen Dünyada Yaklaşan Felakete karşı Erken Uyarı Sistemleri" (Fires, Floods, and Fahrenheit Early warning systems for the coming storm): www.commondreams.org/headline/2009/08/31-10

İklim Cassandra'larının -hepsi de en saygın hakemli bilim dergilerinde veya dünyanın belli başlı haber ajansı raporlarında yer alan- bu uğursuz kehanetler listesini, hani abartmayalım ama, neredeyse sonsuza kadar uzatmak mümkün...

Biz şimdi burada kesip, şöyle bir özete varalım: Küresel ısınma her yıl, bütün dünyada tüm "terör olayları"nın, iç savaşların vb. öldürdüklerinden 10 katından fazlasını aramızdan alıyor; Irak, AfPak, ve diğer çatışmalardan çok daha fazla insanı mülteci haline getirmek üzere; bilinen tarihteki en büyük ekonomik bunalım ve krizlerden çok daha büyük bir yoksullaştırma felaketine yol açmak üzere; jeoloji kayıtlarında görülen en ağır doğa olaylarının sebep olduğundan daha fazla sayıda canlı türünü yakında ortadan kaldırmak üzere; okyanusları devasa asit çukurlarına, orman ve savanları cehenneme, kıyıları ve kıyısı olan kentleri de sualtı merkezlerine dönüştürmek üzere.

Şirket yalanlarıyla bilimin örtbas edilmesi, medyanın bu yalanları sürdürmesi, Kyoto gibi zayıf ve sırılsıklam sulandırılmış antlaşma ve yasaların sürdürülmesi, ve bizlerin de televizyonun karşısına Menemen testileri gibi dizilip, gezegenin gerçek durumu yerine ekrandaki gerçeklik programlarına konsantre olmamız pek hayra alamet sinyaller gibi görünmüyor doğrusunu isterseniz.

Bunun için artık çok daha az laf, çok daha güçlü eylem gerektiği gün gibi ortada. "Yapay ağaçlar hava temizleyecek" türünden haberleri unutup harekete geçmenin zamanı. Kopenhag iklim zirvesine 100 gün bile kalmadı. Birleşmiş Milletler'in de, dünyanın hemen hemen bütün "kaydadeğer" ülkelerinin de, Kopenhag görüşmelerinde temel alacakları hedefler ve yöntemler, Monbiot'nun yazdığı gibi, "yanlış bile değiller; konu dışılar." Küresel ısınmaya yol açan sera gazlarını kısmak için yeni ve radikal bir yaklaşım lazım bile.

İşte geliyorlar: 1 Eylül'de İngiltere'de başlayan ve 2010 yılında Britanya'nın emisyonlarını yüzde 10 düşürmesini öngören 10:10 kampanyası, karbon emisyonlarının 1990'lardaki 350 ppm seviyesine derhal çekilmesini talep eden 350.org'un dünyanın dört bir yanında yürüteceği 24 Ekim eylemleri, Türkiye'de Genç Greenpeace'çilerin başlattığı "2020 yılına kadar karbon salımlarının (1990 seviyesine göre) %40 ve 2050 yılında ise %100 oranında düşürülmesini" talep eden "Başbakan Erdoğan'dan iklim için ‘van minüt' demesini isteyin" kampanyası, ümit veriyor. Eylül başı ile Aralık'taki Kopenhag toplantısı arasındaki bu incecik zaman diliminde radikal bir plan değişikliğini gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz! Eğer bunu gerçekleştiremez isek, aralarında Başbakan Erdoğan'ın da bulunduğu dünya liderleri -gene Monbiot'nun sözleriyle-: "Titanik'in güvertesinde şezlongların nasıl dizileceğini tartışıyor olmakla kalmayacaklar, bu şezlongların kime ait olduğu ve onların yerini değiştirme sorumluluğunun aslında kime olduğu konusunda hararetli bir kavgayı da sürdürüyor olacaklar aynı zamanda. Bu tartışma büyüleyici olabilir, ama transatlantiğin rotasını zerrece değiştiremeyecektir." http://www.monbiot.com/archives/2009/08/31/not-even-wrong/

Roma Barışı'na adını veren Augustus'un ayı idi Ağustos ve barış gene gelmedi dünyaya: Irak'ta son bir yılda şiddet olaylarında en çok kişinin öldüğü ay oldu, Afganistan'da ölen Amerikan askeri sayısının en yüksek olduğu ay oldu, Türkiye'de "demokrasi açılımı"na karşı en yüksek gerilimin yaratıldığı günlerin yaşandığı, bir teğmenin verdiği bombayla havaya uçan 4 erin "kazayla şehit" olduğu ay oldu, küresel iklim değişikliğinin, bu sosyo-ekonomik sistemin çöküşe gittiğinin, Ergenekon'un, Kürtlerin varlığının, velhasıl görmek istemediğimiz her şeyin topyekûn inkârı doğrultusunda sıkı hamlelerin yaşandığı, büyük gayretlerin gösterildiği bir ay oldu. Evet, Cassandra'nın kendisi, öngördüğü halde önleyememişti kendi yokoluşunu, lanetlenmişti çünkü. Ama, onun görülerine inanmayanların tümü de mahvoldu, bunu unutmayalım. Laneti bozabiliriz; özellikle gençlerin bunu yapacak gücü var, bunu da unutmayalım.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.