Haberler

Depremle yaşamaya alıştık, selle yaşamaya da alışırız!

Tarih: 14 Eylül 2009 Kaynak: Milliyet Emlak Yazan: Fehim Genç

Hiçbir önlem almadan...
Daha önce hiç olmamış gibi...
Sanki hiç olmayacakmış gibi...
Depremle yaşamaya alıştık!
Selle yaşamaya da alışırız...

Hadi depremi önceden bilmenin imkanı yok. Peki, göstere göstere gelen sele ne diyeceksiniz?

Bahaneniz hazır:
- Ortalamanın üç katı yağmur yağdı.
Ortalama akıllılara bu palavrayı yutturmak kolay. Bilim niye var? Mühendislik niye var? Yağmur ortalamasına göre dere ıslah etmek için mi? Belediye niye var? Hükümet niye var? Ortalama insan gibi karar vermek için mi?

- Ama bu, 100 yılda olabilecek bir felaket.
Hay Allah! O da tam size rastgeldi.

Selden önce iki kişi biraraya gelince biri mutlaka şöyle diyordu:
- Bu adamlar çok iyi çalışıyor abi.
İşte 15 yıldır ne kadar iyi çalıştıkları ortaya çıktı.

Selden sonra iki kişi biraraya gelince biri mutlaka şöyle diyecek:
- Bu adamlar çok iyi çalışıyor abi. Bak iki günde temizlediler ortalığı.

Başbakan, otobandaki sel felaketi nedeniyle demeç verirken, "Dere içine ev yapmayın" diyor.

- İnsanlar evde boğulmadı ki, yolda boğuldu.
Evde boğulan 5 kişi, otobanda boğulan 26 kişi. Yolu yapanlar, dereyi kendi dar kafalarına göre daralttı. 'Islah ediyoruz' diye derenin üstünü kapattı. Fazla uğraşmamak için, masraf çıkarmamak için alçak ve dar köprüler yaptı. Dere bu dar kafaya sığmadı. Olan vatandaşa oldu.

Belediye Başkanı, "Denetlemeye çalışıyoruz ama hepsine yetişemiyoruz" diyor. Hangisine yetiştiniz ki?

Çevre Bakanı çıkmış demeç veriyor: "Meteoroloji ve Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerimiz bölgeye sevkedildi."

Meteoroloji ekibi selde ne yapacak? Sele kapılanları mı toplayacak? Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri dediğini de gözlerimle gördüm. TEM'de saat dokuza gelirken, önde küçük bir iş makinesi, arkasında da ona eskortluk yapan küçük bir otomobil. Ekiplere bak sen!

Yağmur gece dörtte başlamış. Ortalık can pazarına dönmüş. Uykusundan uyanabilen canını zor kurtarmış. Uyanamayan tatlı canından olmuş. Afette bütün birimleri yönlendirmekle görevli olan Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) uykuda. Öyle ki felaketin başlamasından itibaren saatler geçmiş, saat 9 olmuş, TEM otoyolu trafiğe bile kapatılmamış.

Sel, 40 tonluk tırları kibrit çöpü gibi savuruyor. Otomobilleri oyuncak gibi sürüklüyor. Servis araçlarının tavanından aşıyor. Belediye otobüsünün alnındaki tabelaya kadar dayanmış... Sele kapılanları, bir yere tutunanları kurtarmak için ne yapılıyor dersiniz? İtfaiye halat atıyor. Bir kurtarma botu, bir de helikopter, hepsi o kadar.

Yağmacılarınsa iki zararı oldu. Hem namuslu vicdanları kanattılar. Hem de gündemi saptırdılar. Ölenler anında unutuldu. Sadece yağmacılar konuşulur oldu.

Başbakan, "İstanbul'a 2 trilyon, Tekirdağ'a 250 milyar lira gönderdik" diyor. Eski parayla söylüyor. Belki de çok görünsün diye.

Biz tercüme edelim: İstanbul'a gönderdiği parayla iki villa alamazsın. Tekirdağ'a gönderdikleri ise yeni parayla 250 bin lira eder. Yani, İkitelli'nin sel basmayan kesimlerinde bir daire parası.

Sonra da nasihat ediyor: "Dere içine ev yapmayın."

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.