Türkiye, küresel iklim değişikliğinin sonuçları olan sellerle boğuşurken, Avrupa'nın çevreye en saygılı ülkelerinden Danimarka, aralık ayında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişim Konferansı'na (COP15) hazırlanıyor. 7-18 Aralık tarihlerinde yapılacak ve 192 ülkenin katılımının beklendiği konferansta "gelişmekte olan ülkelerin sera gazları salınımını azaltması ve çevreye duyarlılıklarının artmasıyla ortaya çıkacak kabarık faturayı kimin üstleneceği" sorusuna cevap aranacak.
Konferans öncesinde Kopenhag'da geçen hafta 34 ülkeden 67 şirket ve 1400 kişinin katılımı ile düzenlenen mini zirvede ele alınan konular, COP15'in öncelikli konularına ışık tuttu. "İklim için, hemen şimdi" sloganı ile düzenlenen mini zirvede iş dünyası ve hükümetlerin acil işbirlikleri masaya yatırıldı.
Mini zirveye katılan çarpıcı isimlerden Avrupa Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu Komiseri Andris Piebalgs, Danimarka İklim ve Enerji Bakanı Connie Hedegaard ile karşı karşıya gelerek, küresel iklim değişikliğiyle savaş standartları üzerinde tartıştı. Hedegaard'ın "Artık protokollerle zaman kaybetmek yerine dünyaca kabul edilecek bir standartlar bütünü oluşturmamızın zamanı geldi" serzenişine, "Bu bahsettiğiniz kaygan bir zemin" diyerek kaçamak cevap veren Piebalgs, gelişmekte olan ülkelerle ilgili olumlu gelişmeler gözlediklerini söyledi.
Maliyet paylaşımı sorun
Piebalgs, "İklim değişikliğiyle savaşırken az gelişmiş ülkelere çıkacak maliyetler ve bunun paylaşımı konusu asıl sorun. Her ülke biraz şüpheli bakıyor. Aslında bunu fırsat olarak görmeliyiz ve buna uygun modellemeler yapabiliriz" dedi. Karbon ticaretinin belki de en iyi çözüm olabileceğini söyleyen Piebalgs, "Salınım ticareti konusunda da anlaşabiliriz. Karbon vergisi ayrıca bir çözüm. Küresel iklim değişikliğine karşı, ekonomi olmadan oluşturulacak çözüm baştan kaybetmiş bir çözümdür" dedi.
Danimarka İklim ve Enerji Bakanı Connie Hedegaard'ın konferansta verdiği bilgiler ise ilginçti. Hedegaard, temiz teknolojiler için ülkeler arasında yarışın çoktan başladığını ve elini çabuk tutacak ülkelerin ise büyük fırsatları yakalayabileceklerini söyledi. Hedegaard, "Yani dünya giderek temiz teknoloji yatımlarını araştırıyor. Almanya yeşil teknoloji yatırımlarını artırıyor, Çin'de bu konuda gelişmeler var, Suudi Arabistan ise dünyanın en gelişmiş güneş enerji laborutuvarını açıyor. Yarın Suudi Arabistan güneş enerjisi ihracatına başladığında bize satın almak düşecek" dedi. "Eğer kaybedersek hepimiz kaybedeceğiz" diyen Hedegaard, iş dünyası ve hükümetler arasında daha geniş bir dayanışmanın zorunluluğuna dikkat çekti.
Kopenhag, Türkiye için dönüm noktası olacak
Türkiye'nin 13 Mayıs 2009'da imzaladığı Kyoto Protokolü sona erdi. Bugünkü haliyle Türkiye'nin iklim değişikliğine neden olan salınımları azaltmak gibi bir yükümlülüğü yok. Protokole taraf olmadan önce ve sonra çıkan tartışmalar ise Türkiye'nin bu rejime dâhil olmasıyla 2012 sonrasında alması muhtemel olan yükümlülüklerinin ekonomik sonuçlarının ne olacağı yönünde odaklandı. Türkiye'nin 2012 sonrası yükümlülükleri ise Kopenhag toplantısında kararlaştırılacak. Aralık 2009'da Kopenhag'da yapılacak toplantı, Kyoto'dan sonraki adım olan Kopenhag Protokolü'nün ilk hazırlık toplantısı olarak kabul ediliyor. Devlet başkanları nezdinde katılım olacak toplantıya Türkiye'nin de katılması bekleniyor. Kyoto Protokolü, taraf ülkelerin sera etkisi yaratan gaz salınımlarını 2008-2012 yılları arasında yüzde 5 oranında düşürmesini öngörüyor.
Takip