Haberler

Belediyelerde "hülle harcama" patlaması oldu!

Tarih: 24 Eylül 2009 Kaynak: Vatan Yazan: Necati Doğru
"Kör kuruşun hesabını soralım" diye bir toplumsal kampanya başlatmak gerekli. Ben başlatabilirim ama arkamdan kim gelecek? Harcama musluğunun başında iktidar var. İktidar; "hem harcayan hem hesap soran" bir diklenişi sergilemez.

Sergileyemez.
Geriye kalıyor muhalefet!
Muhalefet de yapamaz.

Çünkü belediyelerde "hülle harcama"nın "halis harcamayı" geçtiği haberleri gelmeye başladı. Şimdi siz diyeceksiniz ki; bütçe hesaplarında "hülle harcama-halis harcama" diye kalemler yoktur.

Evet yoktur.
Ben yakıştırıyorum.

Bilenler bilir; belediye şirketlerinin çoğunluğu, ihale kanununa karşı "hülle yapma" ihtiyacından doğmuştur. Belediyenin kendisi bir mal alırken ya da bir harcama yaparken "ihale kanunlarına" uymak zorunda olduğu için "işler hızlı yürüsün-vatandaşa hizmet gecikmesin" gerekçesiyle "BİT" denilen belediye şirketleri sayısında büyük artış oldu.

İstanbul'da 22 şirket.
Ankara'da 16 şirket.
İzmir'de 11 şirket.

Belediye şirketleri listesi böyle uzar gider. Belediye şirketlerinin harcamalarının esasen İçişleri Bakanlığı ve büyükşehir belediyesi müfettişlerince ve şirketlerin kendi murakıplarınca denetlenmesi gerekir. Ancak ben 30 yıldır bu konuları yazarım, "kendi belediye şirketindeki harcamaları denetleyip kör kuruşun hesabını soran bir yürekli murakıp ya da müfettişe" henüz rastlayamadım.

MHP'nin Giresun Milletvekili Murat Özkan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a "Belediye şirketleri harcamalarını" bir soru önergesiyle sordu. Aldığı cevabı, dün ANKA ajansı haber yaptı, gazetelere geçti.

Sonuç, düşündürücü:
"Hülle", "halis"i solladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2008 yılında 5 milyar 442 milyon TL harcama yaparken, belediyeye bağlı 22 şirketin harcaması 5 milyar 565 milyon TL'yi bulmuş.

Ankara'da durum aynı.
Ve İzmir de benzer durum var.

Biz biliyoruz ki, belediye şirketlerinin yüzde 90'ı "hülle" kuruluşlarıdır ve belediye meclisleri de "parti grup hegemonyası" altında pısıp kaldıkları için özgür eleştiri-denetim-sorgulama yapamazlar.

Müteahhit gözetilir.
Yandaş zengin edilir.

Nepotizim (eş-dost-akraba kayırmacılığı) tavana vurur. Tık ses çıkmaz. Gazeteciler, bir iki gün yazarlar, vatandaş okur, öfkesini boşaltır, olay unutmaya yatırılır.

Hatırlıyor musunuz?
Kaç gün yazmıştım.
Asfalttan ziftlenme vardı.

Serdar Kepenek adında 40 yaşlarında Almanya'da "kalem-çakmak" türü bedava dağıtılan reklam ürünleri işi yapan bir AKP'li yandaşa İstanbul Belediyesi'nin asfalt üretim şirketinden yaklaşık 4 milyon euro (9 milyon TL ediyor) "asfalt döşemede yeni teknolojiler" diye uydurma danışmanlık ücreti ziftlendirildiği de ortaya çıkmıştı. Ziftlenmeci Serdar Kepenek, hem Ankara ve hem de İstanbul belediyelerinden danışmanlık ücretleri almıştı.

Tık çıkmadı.

Ziftlenen ziftlendiğiyle kaldığı için belediyelerde "hülle harcama patlaması" yaşanıyor. Seçim ve partiler kanunundaki "yarı tanrı lider hastalıklı yapısına" geçit veren ortamdan ötürü Meclis'te de milletvekilleri, 1.5 milyon insanın işini kaybettiği kriz günlerinde Başbakan'ın 60 milyon dolara yeni üçüncü uçağını almasına karşı tık ses verememişlerdi.

Kuruşun hesabını sormak!

Halka ve basına kalıyor.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.