Bir defa daha, Büyük Türk Büyüklerimize durumu arz edeyim. Çünkü Devlet Planlama Teşkilatı'ndaki uzmanların köprüye hayır demelerinin gerekçesi değişmedi. O uzmanların köprüye neden hayır dedikleri anlaşılamadığı için, bundan sonra köprü yapımını sınırlamak imkânsızdır. Her yeni köprü, bir yeni köprüyü doğuracaktır. Köprü sayıları artacaktır.
Köprüye hayır diyenler, köprü sayılarının artmasından ötürü değil, dertlerini anlatamadıklarından, söylediklerini dinletemediklerinden ötürü köprülerden "utanarak geçecek."
Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalışanlar, "yabancı şehircilik uzmanları"ndan öğrendiler ki, büyüyen şehirlerde yapılaşma eğer bir İmar Planı'na göre kontrol altına alınamazsa, şehirler çarpık olarak büyür. Yabancı uzmanlar uyardılar ki, İstanbul'un 1 /100 bin ölçekli Nazım Planı tamamlanmadan ve uygulamaya konulmadan yapılacak bir köprü İstanbul'da yapılaşmayı kontrolden çıkarır.
Bir yanı konut, bir yanı işyeri
İmar planları şehirlerin gelişme istikametini gösterir. Şehrin nerelerinin konut, nerelerinin işyeri, nerelerinin park, eğlence ve spor alanı olarak gelişmesinin doğru olacağını gösterir.
Bize anlattılar ki, böyle bir planlama olmadan bir köprü yapılırsa, İstanbul'un Anadolu yakası bir "yatakhane", Avrupa yakası "işyeri" olarak gelişir. İnsanlar akşam uyumak için Avrupa yakasından Asya yakasına, sabahları da çalışmak için Asya yakasından Avrupa yakasına geçer.
Bu tür çarpık yapılaşma gelişince ve de nüfus artınca bir köprü yetmez. Her köprü bir yenisini doğurur. Köprüden geçmek için insanların satın alacakları araçlar trafiği kilitler.
İşte biz "Köprüye hayır" derken, köprü hiç yapılmasın demiyorduk. Önce şehrin doğru dürüst imar planı belirlensin. Asya yakasındakilerin o yakada, Avrupa yakasındakilerin bu yakada yaşamalarını sağlayacak düzenleme tamamlansın, sondan sonra köprü yapılsın diyorduk.
Yabancı şehircilik uzmanlarından öğrendiklerimizi Büyük Türk Büyükleri'ne anlatamadık. O zaman bizlere "komünist" dediler. Şimdilerde "gözlerimizin her iki tarafının kapalı olduğu"(at gözlüğü taktığımız) söyleniyor.
Köprü köprüyü doğuruyor
Ünlü mimar Doğan Tekeli'ye "İstanbul'un neden bir imar planı olamıyor?" diye sordum. Öğrendim ki 1870'ten buyana İstanbul için imar planı yapılır, sonra gene yapılırmış. İstanbul Nazım Plan Bürosu'nun yaptığı imar planlarından sonra şimdi de 450 uzmanın görev yaptığı İstanbul Metropolitan Plan Bürosu'nun (İMP) yaptığı bir imar planı varmış. Ve de bu imar planında üçüncü köprü yer almadığı için Sayın R. T. Erdoğan helikopterden üçüncü köprünün yerini belirlemiş.
Bugüne kadar yapılan, iki köprüden geçen araçlara bakın. Dörtte üçü sabahları çalışmak için bu yana, akşamları uyumak için öbür yana geçenlerin araçları.
Üçüncüden hemen sonra dördüncü ve beşinci köprüler için hemen yap-işlet usulü ihaleler açılmalıdır. Çünkü evlerine ve işyerlerine gidip gelmek için günde iki defa Boğaz'ı geçmek zorunda olanlara üçüncü köprü de yetmeyecektir. Dördüncü, beşinci köprüye ihtiyaç vardır.
Bütün yorumları forumda okuyun!