Fotoğraf: www.midsouthrrclub.org

İstanbul kentsel dönüşüm anlamında en hareketli günlerini yaşıyor. Tepeden inen kararlar artık kıyasıya eleştiriliyor, sivil insiyatif harekete geçiyor. Bu muhalif hareketlerden biri de SOS İstanbul. SOS İstanbul, İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’nin açtığı bir yarışma. Amaçları ise İstanbul’daki liman dönüşüm projelerine “alternatif projeler” üretilmesi.

İstanbul’daki Liman Dönüşüm Projeleri: Haydarpaşa ve Galataport
Geçen sene sinyallerini vererek başlayan Haydarpaşa Limanı kentsel dönüşüm projesi, 2005 yılında herkesin en çok tartışıtğı projelerden biri oldu. Limanın taşınacağı haberinin hemen ardından, bitmiş bir projenin görselleri karşımıza çıktı. Mimar Şefik Birkiye’nin tasarladığı proje bütün dönüşüm projesinin sorgulanmasına sebep oldu. Yeri geldiğinde bunun bir mimara göz göre göre hata yaptırmak olduğu, yeri geldiğinde ise bunun tarihi kent silüetine karşı işlenen bir cinayet olduğu tartışıldı.

Daha sonra Arkitera.com’a açıklamada bulunan Şefik Birkiye ise yapılan projenin temsili bir tarafı olabileceğini, bu nedenle de yedi kulenin eleştirilmemesi gerektiğini söyledi. Mimari tartışmalar bir tarafa, Haydarpaşa projesinin en can alıcı yanı, hukuki süreci ve bir gecede yerel yönetimlerden alınıp, Ankara’ya devredilen yetkilerdi.

Galataport ise Haydarpaşa gibi dönüşüm sürecine girmiş olan bir bölge ancak biraz daha farklı olarak: Liman bölgesinin doğal olarak dönüşüm geçireceği belirtilmiş ve proje daha şeffaf olarak hazırlanmıştı. Ancak Galataport’un ihale süreci de Hayadarpaşa gibi pürüzlü olmuş, geçtiğimiz Temmuz ayında çıkarılan 'Torba Özelleştirme Kanunu' olarak bilinen özel yasa ile imar planındaki her türlü düzenleme ve değişiklik yetkisi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na verilmiş ve böylece belediyelerle diğer kurumlar dışarıda bırakılmıştı. İhale’ye giren İsrailli Ofer şirketinin diğer şirketlere göre iki kat daha fazla para önermesi diğer şirketlerin yasadan haberi olmadığını, bir bölge için yasa çıkarılmasından öte satışın kime yapılacağının önceden de belli olduğuna işaret ediyordu.

Dönüşüm planı önceden de belli de olsa belirli kişi veya gruplara kentle ilgili konularda sınırsız yetki verilmesi Haydarpaşa ve Galataport ile birlikte büyük bir problem olarak önümüzde duruyor.

SOS İstanbul
İstanbul’da yaşanan özelleştirmeler ve kentin bu şekilde biçimlenmesi sürerken varoluş nedenlerini her geçen gün yitiren liman ve gar tesisleri, bu bölgeler için geliştirilen yeni projelerle son zamanlarda kamuoyunun gündemine taşındı.

Özellikle kentin merkezinde yer alan Karaköy-Galata Limanı, Haydarpaşa Garı ve Harem Liman Bölgesi üzerinde durulan önemli bölgeler. Yatırımcıların dikkatlerini üzerine çeken bu bölgelerin kaderini politikacılar belirleyecek. Gelişmeleri basından takip eden kentliler ise tepkili. İşte bu noktada olup biteni sadece eleştirmek yerine yapıcı bir öneri getirmek isteyen İSMD’nin açtığı bu “Fikir Proje Yarışması”na eğitimine devam eden mimarlık öğrencileri katılabiliyor.

İSMD’nin kendi kaynakları ve kadroları ile açtığı SOS İstanbul, uzun zamandır gündemde olan dönüşüm projeleri hakkında fikir belirtebilmek, kentle olan ilişkiyi baştan kurabilmek ve kentli olmayı öğrenebilmek için iyi bir fırsat olarak duruyor.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!