Eskiden sınıfta, vaktinizin çoğunu oturarak geçirip verilen dersi ezberlemeye çalışırdınız. Diğer öğrencilerle tanışmak ve sosyalleşmek için tek fırsatınız da dolap odaları ve kantinlerdi.
Bu tip okullar on yıllar boyu hizmet vermiş olsa da artık yerlerini yeni öğrenme modelleri benimsemiş okullara bırakıyorlar. Tasarımcılar, öğrencileri gelişen enformasyon tabanlı topluma uygun yetiştirmek için yeni okullar tasarlıyor.
Kişiselleştirilmiş Öğretim
Bazı eğitimciler, farklı öğrenme stillerinin özel öğrenme ortamları gerektirdiğini farkettiklerini söylüyorlar.
"Okullar artık öğrencilerin ihtiyaçlarına göre tasarlanıyor," dedi Marietta Lisesi müdürü Leigh Colburn.
"Biz, tüketici odaklı bir toplumda büyüdük. Bu milenyum jenerasyonu ise seçeneklere alışık. Karar vermeye alışık onlar. Biz de onlara yapısal bir biçimde özgürlük veriyoruz" diyor Colburn.
Böyle bir ortamda, öğrenciler danışman rolündeki öğretmenler ile birlikte kendi programlarını yaratabilir. Bazı öğretmenler, kamu bahçesi oluşturmak gibi gerçek dünya ile bağlantı kuran ve güç birliği gerektiren projeler üzerinde duruyor.
Bu trendlere karşılık olarak tasarmcılar, geleneksel sınıfları "stüdyo"larla değiştiriyor. Bu stüdyolar, uzun soluklu projeler için depo alanları barındırıyor ve hem kişisel, hem ufak gruplar hem de büyük gruplar için çalışma alanları içeriyor.
120 öğrencinin öğrenim gördüğü Avalon Okulu'nda, öğrenciler kendi öğrenim programlarını yaratıyor ve bu okulda koridorlar ya da geleneksel sınıflar bulunmuyor. Bunun yerine, binanın merkezinde ortak bir alan bulunuyor ve bu ortak alanın etrafında fen laboratuarı, seminer odaları ve açık ofis öğrenci üniteleri ile stüdyolar bulunuyor.
Sınıfları Değiştirmek
"Artık fabrika gibi değil. Tek bir boyut tüm okullara uymuyor. Okullar öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitli mekanlarla tasarlanıyor."
Daha ufak sınıflarla daha ufak okullar için talep var. Büyük okul binaları yeniden tasarlanırken mimarlar okulu "mahalle"lere ayırıyor ve koridorları kaldırıp daha çok öğrenme alanı açıyor.
Mimar ve Georgia Üniversitesi Tasarım ve Planlama Laboratuarı'nda profesör Dr. Kenneth Tanner, doğal aydınlatmanın öğrencilerin davranışlarını ve sınav sonuçlarını olumlu etkilediğini söylüyor. Tasarımcılar, gün ışığı kullanımını en fazlaya çıkartan ve iyi iç mekan hava kalitesi sağlayan, enerjiyi etkili kullanan mekanlar yaratmayı hedefliyor.
Öğretimi bütünleştirme yolları arayan okullarda mesela güneş panelleri varsa, fen ve matematik öğretmenin eğlenceli ve heyecanlı yolları bulunuyor.
Lackney, "Okullar, bilgisayar laboratuarlarından uzaklaşıyor ve teknoloji tüm bina çapında yayılıyor," diyor.
Lackney'e göre, "Okul planlamacıları sanal okul konsepti üzerinde çalışıyor."