Haberler

Yara Almış Mekanlardan Beslenen Sanatçı: Sarkis

Tarih: 8 Ekim 2009 Yazan: Dilek Öztürk

Görseller: Dilek Öztürk
Sarkis Site Sergisi, İstanbul Modern


Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nin Mimar Yunus Aran'ın anısına düzenlediği, Sarkis'in "İşlerimde Mimari Mekan" adlı konferansı 7 Ekim tarihinde İstanbul Modern Müzesi'nde gerçekleştirildi. Konferansa farklı disiplinlerden öğrenciler, öğretim görevlilieri, sanatçı ve mimarlar katıldı. Son yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olan Sarkis Sabunciyan, yapıtlarında mimari kavramının önemini vurguladı.


Sarkis'in Site dahilinde izleyicilerin katılımını sağladığı interaktif işi

Konferans başında konuşma yapan İstanbul Modern küratörü Levent Çalıkoğlu, Sarkis için "Yara almış mekanlardan beslenen bir sanatçı... Kültürel, sosyal, politik açıdan yara alan mekanlarla uğraşan ve bunu çok hızlı bir şekilde yapan bir sanatçı." diye bahsetti. Çalıkoğlu, Bu duruma örnek olarak Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi'nin Beşiktaş ana kampüsteki yerinden, şehrin daha dışında Davutpaşa'daki kampüse ani bir kararla taşınmasını verdi. Bu karara en güçlü tepki olarak, Sarkis çok hızlı bir şekilde hazırlıklarını tamamladı ve Sanat Tasarım Fakültesi binasında bir sergi açtı.


Sarkis Site Sergisi, İstanbul Modern

Sanatçı, mekanı, "ifade yaratma yeri" olarak tanımlıyor. Yapıtların doğduğu yerle ilişkisini şiddetle vurgulayan sanatçı, hayatı boyunca da bunun etkisinde kalmış... Konferansta yapıtları ve mimari ile ilişkisini kendi hayatı üzerinden giderek anlattı.

Hayatı ve Eserlerine Olan Etkisi
Sarkis Sabunciyakis 1938 yılında İstanbul'da doğdu. Ailesiyle birlikte Taksim, Talimhane'de Çaylak Sokak'ta yaşadı. Bu evin daha sonra yaptığı çalışmalara büyük etkisi oldu.

1957'de Güzel Sanatlar Akademisi İç Mimarlık Bölümü'ne giren Sarkis, bu dönemde resim yapmaya başladı, fakat kimsenin resim yaptığından haberi yoktu.

Kişisel ve sanatsal gelişiminde yaşadığı mekanların büyük etkisi olduğuna inanıyor. Gençlik döneminden şu ana kadar, gezdiği, kaldığı, yaşadığı şehirler, evler ve sokaklar çalışmalarında hem bir kıstas olmuş hem de ilham kaynağı... Bu mekanları anlatırken de mimari ölçekten referans veriyor Sarkis... "Çalışma arzusunun bir yere oturması lazım" derken, çalışmalarını yaptığı odalar, stüdyolar ve atölyelerin işlerinin ölçeğine direk etkisinden bahsediyor.

Talimhane'de ailesiyle yaşadığı evde, sadece bir penceresi ve kapısı olan 90 cmx180 cm ebatlarındaki odasında, sadece kağıt üzerinde guaj çalışmalar yapmış. "Böyle bir mekanda ne üretebilirsiniz?" diye kendine soran Sarkis, "ufak mekanda sıkışmış resimler" olarak adlandırıyor o dönemki çalışmalarını.

1960'da Akademi'yi bitirip Ankara'ya askere giden Sarkis burada kendine 120 cmx240 cm ebatında bir oda kiralıyor. Bu sefer, üretme mekanı daha büyük ve aydınlık olduğundan, daha büyük işler üretebiliyor. Yatağın altı depo, pencere önü, boyaların konacağı yer... Kendi mekanını bu şekilde kurgulayıp düşünen sanatçı, bu dönemde müzelerin kolleksiyonlarına giren guaj çalışmalarını yapmış. "Bu guajlarda bir kurtulma hissi var. İstanbul'dan Ankara'ya kaçış, kendi hayatıma... Çaylak Sokak'taki evden, kendi odama..." diye ifade ediyor Ankara'ya gidişini...

Askerliği sırasında, akşamları Ankara'da Behruz Çinici'nin mimarlık ofisinde çalışan Sarkis, bu dönemde ilk defa mimari planlar ve eskizler karaladı.

1964'te eşiyle birlikte Paris'e giden sanatçı, burada bir otel odasında altı ay geçirdi. 1.40 cmx3.60 cm ebatındaki otel odasında gizlice resim yapmaya başladı, fakat bu çalışmalar daha sonra sokağa atıldı.


Paris'te yaşadığı apartmanın bodrum katılnda kurduğu atölyesi

Daha sonra taşındığı apartmanın bodrum katını kendine atölye yapan sanatçı, işlerinin büyük bir kısmını burada yaptı. Hapishaneye benzettiği bu mekanda, yine gizlice çalıştı. Bu atölyeyi keşfeden Basel'den gelen bir sanatsever, tüm yapıtlarını sergilenmek üzere istemiş. Fakat uzun süredir yerin altında yaptığı çalışmaları, yerin üzerinde nasıl sergileyeceğinden endişeli olan sanatçı, bu sergiyi bir süre erteledi ve Basel'de yine toprak altında bir mekanda işlerinin sergilenmesini talep etti, fakat bu talebi Basel Belediyesi tarafından redddedildi.

"Yaptığım işler toprak altında doğmuş ve burada hapsolmuştu. 71'de buradan çıkmaya karar verdim."


Düsseldorf'ta yaptığı yerleştirme, 1969

1969'da Bern'den "Davranışlar Şekle Dönüşürken" isimli bir sergiden teklif alan sanatçı, bu sergiyle artık yeraltından çıkıp işlerini sergilemeye başladı. Bu sergiden sonra, 1972'de Düsseldorf'da O'na çalışma yapıp sergilenebilmesi için bir oda verdiler. Bu dönem "white cube" denilen sergileme anlayışının çıktığı dönemdi ve artık müze alanı atölye olmaya başladı. İşlerini dünyanın çeşitli bölgelerinde yaymaya başlayan sanatçı, 1989'da Paris'te Pompidou Galerisi'nde, "Dünyanın Büyücüleri" sergisi için yaptığı yerleştirmede ilk kez mimari ölçek kullandı. Gençken ailesiyle yaşadığı evi, sergi alanına göre ölçeklendiren ve planı, kabartarak platformalara dönüştüren sanatçı, bu işinde mimari elemanlar kullanmaya başladı.


Pompidou Galerisi'nde "Dünyanın Büyücüleri" sergisi için yaptığı yerleştirme, 1989

Bundan sonra yaptığı farklı disiplinlerdeki işlerinde, her zaman mekanın kullanımı, insan üzerindeki etkisi ile ilgili sorular sordu.

Son 12 yıldır da, mimaride ses kavramı ile ilgileniyor. Sarkis'e göre her mimari yapının kendine has bir sesi var. Bundan dolayı gittiği yerlerde sesleri kaydetmeye başladı.

Sanat üretimi ve mekanın insan üzerindeki etkisinin birbiriyle direkt ilişki içinde olduğunu Sarkis'in işlerinden ve kendi ağzıyla anlattığı hikayesinden rahatça algılayabiliyoruz.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.