Haberler

Afetlere Karşı "Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı" Oluşturuldu

Tarih: 12 Ekim 2009 Kaynak: İstanbul Büyükşehir Belediyesi
İlgili kurum ve kuruluşlarla sel felaketinin boyutlarını ve müdahale çalışmalarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek afetlere karşı ‘Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı' oluşturulduğunu açıkladı.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Vali Muammer Güler, Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek ve ilgili tüm kurum ve kuruluşların temsilcileriyle birlikte AKOM'da (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezi) bir basın toplantısı düzenleyerek, Eylül ayında meydana gelen sel felaketinin boyutlarını ve müdahale çalışmalarını değerlendirdi.

Toplantıda konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, afetin Türkiye‘nin öncelikli konusu olduğunu belirterek, afet meydana gelmeden önce alınacak tedbirlerin gözden geçirilmesi, afet durumunda acil müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarını büyük bir ciddiyet içinde ve süreklilik arz edecek tarzda sürdürülmesini zaruret olarak gördüklerini söyledi. Afet durumunda görevli ve sorumlu olan birden fazla kuruluşun etkin ve verimli çalışmasını temin için bu kuruluşların hepsini tek bir çatı altında toplanmasını sağlayan yasal düzenleme yapılarak oluşturulduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bu tür afetler olduğu zaman işleri tek elden koordinesini sağlamak için Koordinasyon görevinin de kendisine verildiğini kaydetti.

Son sel felaketi İstanbul'da olmasına karşın Türkiye'nin coğrafyasında küresel ısınmadan, ama büyük ölçüde de insan olarak bizim zaaflarımızdan, ksiklerimizden,umursamazlığımızdan, plansızlığımızdan kaynaklanan sebeplerden dolayı herkesi üzen durumlarla karşı karşıya kalındığını hatırlatan Cemil Çiçek, şöyle konuştu; "Artık Türkiye'nin öncelikli bir çok konusu var. Ama bunların başında da bu meseleyi bir öncelikli sorun olarak bakıp, afetler meydana gelmeden önce alınacak tedbirlerin gözden geçirilmesi, afet durumunda duruma acil müdahale ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarını büyük bir ciddiyet ve titizlik içerisinde ve süreklilik arz edecek tarzda sürdürülmesinde zaruret olduğunu görüyoruz. Onun için de bir taraftan merkezi birimler, devletin merkezi kuruluşları, yatırımcı kuruluşları, ama öbür taraftan da mahalli yönetimlerle birlikte konuyu bütün yönleriyle ele almak gibi bir mecburiyetimiz, sorumluluğumuz var."

Başbakan Yardımcısı Çiçek, konuyla ilgili ilk toplantının Ankara'da yatırımcı kuruluşlarla birlikte yaptıklarını, ikinci toplantıyı da bugün İstanbul'da gerçekleştirdiklerini belirterek, şu bilgileri verdi; "Bugün burada üç konu üzerinde durmuş olacağız. Evvela bu olay sebebiyle meydana gelen zararın tespiti, yapılan çalışmaların değerlendirilmesi, ondan sonra da bu tür sıkıntılara maruz kaldığımızda zararları asgariye indirebilmek bakımından alınabilecek kısa, orta ve uzun vadeli tedbirler neler olabilir, bunları bir daha derli toplu değerlendirme imkanımız olacaktır. Bir şeyi daha ifade etmek istiyorum. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi büyük şehirlerimizde mahalli idarelerin yetkileriyle, merkezi idarenin yetkileri bazen çakışmakta, bazen çatışmakta, bazen de kanunlar aynı anda çıkmadığı için boşluklar da meydana gelebilmektedir. Bütün bunları ortadan kaldırabilmek için bir mevzuat çalışması da gerekiyorsa bunu da yeni baştan ele almak, yetkileri, görevleri, sorunları belirleyerek, işi tek merkezden yönetebilmek, sorumluluğu ortada kalmayacak tarzda yeni baştan değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyoruz."

Karmaşık ve ta gerilerden gelen bu sorunun Türkiye'nin her yerinde bulunduğunu ve ülkenin öncelikli bir sorunu olduğunu vurgulayan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bir yerden başlamamız gerekiyor. Bir yerden başlarken suçlu aramak gayretinde olmaksızın, bu iş senin zamanında, benim zamanımda oldu, bu tartışmalar bizi hiçbir yere getirmez. Ortada üzücü bir durum varsa, bunda hepimizin sorumluluğunun olduğunu kabul etmemiz lazım. Hiç kimse bu konuda masum değildir. Tutun ki sorumluluğun yüzde 99'u bende, yüzde biri de bir başkasındadır. Bunların hepsi bir araya geldiği zaman bu üzücü durumlar meydana geliyor. Bu çalışmaları yaparken bundan sonra hiç olmazsa bu zararları asgariye indirebilmek, ama mevcut yaraları da sarmaya yönelik çalışmayı başlattık. Alınmış tedbirler var. Bu değerlendirmelerin sonunda alınabilecek tedbirler de olabilir. Ama öncelikli meselemiz olduğunu ve herkesin de düşüncesi, siyasi kanaati, mensubiyeti ne olursa olsun bu konuya yardımcı olması gerekmektedir. Böylece bu zararları asgariye indirebiliriz. Bundan sonra olabilecek sıkıntıların sonuçlarını asgariye indirebiliriz. Bundan sonra da bu toplantıları yapmaya devam edeceğiz ve alınan kararların da eksiksiz uygulanması bakımından ciddi bir takip içinde olacağız."

Başkan Topbaş; "Afet öncesi tedbirleri gözden geçiriyoruz"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da afet öncesi alınabilecek tedbirlerin önemli olduğunu, değişen şartlar karşısında reflekslerin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Nasıl refleksler ortaya koyacağız, tedbirlerimiz neler olmalı. Bundan sonraki adımlarımız nasıl atılmalı. Biz belediye olarak ekipmanlarımızda çok ciddi gelişmeler sağladık. Bu felakette 2 bin 220 aracımız 6 bin 370 personelimiz çalıştı. Ama gördük ki daha farklı araçlara da ihtiyacımız var. Yani 2 metre suya dalabilen kurtarma araçlarımız varken, bunun ötesinde 10 santimetrelik suda gidebilecek hava yastıklı botlara da ihtiyaç olduğunu gördük ve bunları edinebilme konusunda da çalışmalara başladık" diye konuştu.

Türkiye'de tek merkezli çalışmaların yapılmasının önemli olduğuna işaret eden Başkan Kadir Topbaş, kurumlar arası ilişkilerde bilgi akışında eksiklikler olduğunu ve birbirine paralel farklı işler yapılarak güç kaybına neden olunduğunu kaydetti. Herhangi bir felaketin İstanbul'daki ekonomik hayatta yol açacağı bir günlük sarsıntının bütün ülkeyi nasıl etkileyeceğini herkesin bildiğini dile getiren Başkan Topbaş, "İstanbul'un böyle bir duraksama şansı yok. Bu anlamda İstanbul'a kaynaklar itibariyle olsun, atılacak adımlardaki radikal tedbir ve çözümlerle ilgili olsun gerekli imkan ve fırsatların verileceğine inanıyorum. Biz de zaten daha sonra açıklayacağımız gibi bu konuyla ilgili çok ciddi tedbirler, sistemler ortaya koyduk. Sel felaketinin boyutları her geçen gün daha farklı noktaya gelebilir. Bütün bunları dikkate alan, bütün ihtimalleri değerlendiren risk unsurlarını minimize edecek olan ilgili çalışmaları, yatırımları, tedbirleri alma konusunda ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu toplantıyla, ilgili somut adımlar atılacaktır. Taleplerimizi, karşılaştığımız sorunları dile getireceğiz" şeklinde konuştu.

İstanbul Valisi Muammer Güler ise, sel felaketinin uzun yıllar ortalamasının çok üzerindeki bir yağışın meydana getirdiği bir felaket olmakla beraber, küresel ısınmanın etkileriyle bundan sonraki yağışların böyle düzensiz alınacağını hesaba katarak daha kalıcı tedbirlerin alınmasının zamanının geldiği görüşünde olduklarını belirtti. Bu anlamda kısa, orta ve uzun vadede yapılacak olan çalışmaların incelendiğini, mevzuat ve uygulama değişikliklerinin gündeme getirileceğini dile getiren Güler, şunları kaydetti;

"İstanbul bu sel felaketinde tamamen etkili bir müdahaleyi becerebilmiştir. Zararın en az boyutlarda gerçekleştirilmesi bakımından bir formüle sağlanmıştır. Ancak yapılacak çalışmalar acil müdahale çalışmalarından öte düzenlemeleri de gerektirmektedir. Bu anlamda bu toplantının İstanbul için çok önemli bir sonuç yaratacağına ve iyi bir koordinasyon sağlayacağına bundan sonrası içinde önemli kararlara vesile olacağına inanıyorum."

Güler, Bayındırlık ve diğer komisyonların yaptığı hasar çalışmalarında 7 bine yakın konut ve işyerinin selden etkilendiğinin tespit edildiğini belirterek, şu bilgileri verdi; "Bunlardan 139 tane yıkık ve ağır, 7 tane de orta hasarlı için çalışmalara başlanacak. Az hasarlı ve eşya hasarlı olanlara yardım çalışmaları yapıldı. İş yerleri, sanayi işletmeleri için gerekli tedbirler var. Başbakanımızın talimatıyla yapılan toplantıda mevcut dere yataklarının envanterinin hazırlanması, dere yatağı üzerinde geliştirilmiş ıslah projesi yoksa, yeni projelerin hazırlanması ve maliyetlerinin çıkarılması ve iş programı dahilinde öncelikle sıralanması yönünde talimatları var. Ayamama deresindeki çalışma da bu çalışma içinde değerlendiriliyor."

Büyükşehirlerde yetki belediyede toplanacak
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gündeminde nelerin yer aldığı yönündeki bir soruya, sel felaketinde zarar görmüş vatandaşların bulunduğunu, tahrip olmuş altyapı ve üstyapıların olduğunu ve müdahale sırasında karşılaşılan bir takım sorunların değerlendirmesini yapacaklarını kaydetti. Bu tür üzücü olayların bir kısmının Türkiye'nin coğrafyasından, bir kısmının küresel ısınmadan kaynaklandığını dile getiren Çiçek, "Bunları önleme imkanımız yok. Ama bunların zararlarını asgariye indirebilme noktasında alınabilecek birçok tedbir var. Nitekim benzer sıkıntıları başka ülkelerde maruz kaldığında bizdeki kadar olmuyor olabilir. Bütün bunlardan yola çıkarak mühim olan koruyucu hekimliktir. Tedavi edici hekimlik değil, koruyucu hekimlik noktasında bizim zaaflarımız var Türkiye olarak. Onun için bir öncelikli mesele kabul edip çok sıkı bir şekilde takip etmemiz gerekir. Onun için yetki ve sorumlulukların tek elde toplanması gibi önemli vurguyu burada yapmaya çalıştım. Mevzuat değişikliği yapmak gerekiyorsa bunu süratle yapmak istiyoruz" diye konuştu.

İstanbul tecrübesinin kendileri için önemli olduğunu, yetki ve sorumluluğun tek elden toplanmasının işlerin takibi açısından kolaylık sağladığını vurgulayan Çiçek, felaketten sonra kurumlar arası işbirliğinin fazla olduğunu ancak ondan evvel bir sorumluluk olduğunda, ‘benim yekti alanıma girmiyor, filancanın yetki alanına giriyor' gibi keçi can derdinde kasap et derdinde bir yetki meselesi gibi ortada üzücü durumlar bulunduğunu söyledi. Bunu önlemek için Başbakan Erdoğan'ın büyükşehirlerde yetkinin Büyükşehir Belediyelerinde toplanmasını istediğini, diğer şehirlerde de sel felaketi bakımından DSİ'nin onun dışındakilere de başka çözümler bulunabileceğini kaydetti.

Çiçek, bir anda bütün bunları değiştirme imkanlarının olmadığını, bir yerleşim merkezinde binlerin, onbinlerin, yüzbinlerin tedirgin olmasına da gerek olmadığını ifade ederek, "Ama bir yerden başlayıp bu işi götürmemiz gerekir. Kimse de böyle aşırı bir beklentiye girip, Türkiye'nin tüm sorunlarının bir iki toplantıda bir seferde olacağı gibi bir kanaate de sahip olmamalıdır. Ama konuyu ciddiyetle ve her yönüyle takip etmemiz gerektiği de ortadadır. Biz de bunun gereğini yapıyoruz, yapacağız" şeklinde konuştu.

Çiçek, sele maruz kalan vatandaşların sıkıntılarının giderilmesi noktasında Hükümetin yaptığı bir kısım çalışmalar ve alınan kararlar bulunduğunu, borçların ötelenmesi gibi kısa vadeli çalışma ödeneğinin sağlanması gibi bir kısım kararların uygulandığını anlatarak, uygulamada aksaklıklar varsa bunları düzelteceklerini kaydetti.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.