
Kentin Maçka ilçesi Altındere köyündeki Altındere Vadisi'ne hakim Karadağ'ın eteklerinde yer alan ve sarp bir kayalığa kurulan Sümela Manastırı, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor.
Trabzon Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden alınan bilgiye göre, geçen yılın ilk 8 ayında Sümela Manastırı, Ayasofya Müzesi ve Trabzon Müzesi'ni toplam 240 bin 932 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Bu yılın aynı döneminde, bu mekanlara, 267 bin 227 kişi ziyarette bulundu.
Doğu Karadeniz'e gelen turistlerin Uzungöl'den sonra en çok ziyaret ettikleri mekanlardan olan Sümela Manastırı'nı ise bu yılın ilk 8 ayında 191 bin 472 kişi ziyaret etti. Manastır, bu ziyaretçi sayısıyla kentteki müzeler içinde en çok ziyaret edilen mekan oldu.Bu yıl yaklaşık 15 bin yabancı turistin gezdiği Sümela Manastırı'na, en fazla Almanya, İngiltere, ABD, Japonya, Avustralya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinin vatandaşları ilgi duydu.
Osmanlı padişahları, Sümela için ferman çıkardı
Altındere Vadisi'ndeki Karadağ'ın eteklerinde ve vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda yer alan Sümela Manastırı, halk arasında 'Meryem Ana' adıyla biliniyor.
Doğu Karadeniz kıyılarının Türk egemenliğine girmesini takiben Osmanlı padişahlarından Yavuz Sultan Selim'in (1512-1520) manastıra 2 şamdan hediye ettiği, ayrıca Trabzon Fatihi II. Mehmet'in de manastırın haklarını tanıdığı ve birçok manastırda olduğu gibi Sümela'nın da haklarının fermanlarla korunduğu biliniyor.
Manastırla ilgili Sultan II. Bayazıt, I. Selim, II. Selim, III. Murat, İbrahim, IV. Mehmet, II. Süleyman, Mustafa ve III.Ahmet tarafından fermanlar çıkarıldı.
Birçok bölümü 18. yüzyılda yenilenen, bazı duvarları fresklerle süslenen, 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle muhteşem bir görünüm kazanan manastır, en zengin ve parlak dönemini yaşadı.
Aynı yüzyılda son şeklini alan ve Trabzon'un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgaline uğraması sırasında el konulan manastır, 1923 yılından sonra tamamıyla boşaltıldı.
Türk Sanatının izleri var
İçinde kütüphanenin yanı sıra bir dönem keşiş ve misafir olarak kullanılan bölümleri de olan, Türk sanatının da etkileri görülen manastırın ana ünitesini meydana getiren kaya kilisesinin ve ona bitişik şapelin iç ve dış duvarlarının fresklerle donatılı olması dikkat çekiyor.
İçindeki bir figürde, İsa'nın görünüşünün (suretinin) değişmesi tasvir edilen manastırda, sıvanın tamamen dökülmediği bölümlerinde eski ve çok değerli duvar resimleri bulunuyor. Sümela Manastırı'ndaki kutsal suyu toplayan şadırvanda, sivri kemerleriyle Türk mimarisinin izleri görülüyor.
Manastır, koruma altında
Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülen bir proje çerçevesinde, 1998'den beri zarar gören duvarları temizlenip restore edilerek koruma altına alınan Sümela Manastırı'nın yaklaşık 100 metre kuzeyinde yine dağ yamacına oyulmuş, erişilmez durumda ve içinde freskleri olan şapeller bulunuyor.
Restorasyon ile ana bölümü üst çatıyla kaplanan, Ana Kaya Kilisesi'ndeki freskler temizlenerek sağlamlaştırılan manastıra ulaşan patika yol, ziyaretçilerin daha rahat ve güvenli şekilde ulaşabilmesi için doğal yapı bozulmadan yeniden düzenlendi.