İstanbul'da yaşanan sel felaketi sonrasında, bütün gözler su havzalarına ve dere yataklarına çevrildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yıkımların yapılacağını açıkladı. Kendi ailesine ait dere yatağındaki çiftliği yıkmak için adım atmayan Topbaş, emekçilerin evlerine göz dikti.
Sancaktepe'de Osmangazi ve Akpınar mahallelerine yıkım tebligatları gelmeye başladı. Sadece Osmangazi Mahallesi'nde 54 evin yıkım için boşaltılması istendi. Bu yıkımların tamamlanmasının ardından sırada Yenidoğan, İnönü, Meclis ve Emek mahallelerinde yıkımlar yapılacağı bildiriliyor.
Osmangazi Mahallesi sakinleri, tebligatların ardından harekete geçti. Geçtiğimiz cuma günü topluca belediyeye giderek belediye başkanı ile görüşmek isteyen halk, dün de Sancaktepe Belediyesi önündeydi.
Belediye başkanıyla görüşmeye gelen ve belediye başkanının açıklama yapmasını isteyen halk, sloganlarla görüşme taleplerini dile getirdi. Alkışlarla oturma eylemine geçen mahalleliye, yetkililer, "Bu kadar duygu yoğunluğunun olduğu bir yerde başkan buraya gelip hepinizle görüşemez, sizleri beşer beşer görüştürelim" yanıtını verdiler.
Başkan İstifa
Mahalleliler ise seçim öncesinde Belediye Başkan Adayı İsmail Erdem'in kesinlikle yıkım olmayacağı sözü verdiğini hatırlatarak, "Seçim öncesinde biz inşaatlarımızı yaparken, yetkililer ‘Kolay gelsin. Yapmaya devam edin. Teminatı biziz' ifadelerini kullandılar" dediler. Mahalleliler, verilen sözlere dikkat çekerek yıkım olması durumunda belediye başkanının istifa etmesi gerektiğini söylediler.
Belediyede çalışan kimi zabıtaların rüşvet karşılığında inşaat yapılmasına göz yumduğunu söyleyen halka, belediye başkan yardımcısının verdiği cevap çok ilginçti:
"Rüşvet veren kadar alan da suçludur."
Mahalle sakinleri, dere yatağı denilen bölgenin tamamen kuruduğunu belirterek, "Biz yoksulların evlerini yıkarak yerlerimizi ranta açacaklar" diye konuştular. "Madem yıkacaktınız neden yaptırdınız" diye soran halk, evlerinin imarlı olduğunu söyledi.
Yıkım tebligatı gelen evlerin seçmece olduğunu belirten halk, dere ile mesafenin 100 metrenin üzerinde olduğu kimi yerlere de yıkım tebligatı geldiğini, ama dere yatağına sıfır olan kimi evlere yıkım kararı gelmediğini belirttiler.
Biz Vatandaş Değil miyiz?
Hırsızlık yapmadıklarını; çalışarak, gıdım gıdım biriktirerek emeklerini bu evlere yatırdıklarını söyleyen halk, "Şimdi bizleri ve çocuklarımızı sokağa atmak istiyorlar, biz bu ülkenin vatandaşı değil miyiz; neden kimse sesimizi duymuyor" diye sordu.
Başbakan'ın ‘Zaman varken 3 çocuk yapın' sözüne atıfta bulunan mahalleliler, "Biz 1-2 çocuğa bakamıyoruz, Başbakan çocuklarımızı sokağa atmak için mi bu öneriyi yapıyor?" dediler.