Adıyaman Üniversitesinin akademik yıl açılışı ve bazı ziyaretlerde bulunmak üzere Adıyaman'a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, düzenlediği basın toplantısında, Adıyaman Üniversitesinin, genç bir üniversite olmasına rağmen akademik çalışmalarıyla öne çıktığını söyledi.

Bakan Günay, üniversitenin henüz 5. yılının içinde olmasına rağmen 10 bini aşkın öğrencisi, 200'e yakın öğretim üyesi ve öğretim görevlisi bulunduğuna dikkati çekti.

Bugünün kendisi için özel bir gün olduğunu ifade eden Günay, Adıyaman Üniversitesi Senatosu'nun kendisine ''bilim doktoru'' unvanı vermeyi kararlaştırdığını ve onur duyarak bunu kabul ettiğini belirtti.

Günay, ''Üniversiteyi bitirdiğim yıllarda kendim için çizdiğim yol, aslında üniversitede kalmaktı. Ancak bizim mezuniyet yıllarımız 12 Mart karmaşasına geldi. O tarihlerde üniversitede barınmak bir hayli zordu, olmadı. Bilim yerine siyaset yoluna girdik. Bu açıdan benim için çok özel anlam ve önem taşıyor'' diye konuştu.

Adıyaman'ın önemli kültür duraklarından olduğunu söyleyen Bakan Günay, burada çok önemli bir arkeolojik tarihsel anıt bulunduğunu, 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı'nın tepesindeki Kommagene uygarlığının bugünün
dünyasına bile mesaj verebilecek biçimde simgeleşmiş anıtlar bıraktığını bildirdi.

''Kommagene Uygarlığı, Medeniyetler Buluşmasını Simgeliyor"'
Kommagene uygarlığının medeniyetler buluşmasını simgelediğini belirten Bakan Günay, şunları söyledi: ''2 bin yıl öncesinden bu bölgedeki bir kral bir anlamda kendisini o doğan tepesinde tanrısallaştırmaya çalışmış ama başka bir anlamda doğunun ve batının tanrılarını da birbiriyle buluşturmuş, egemenliklerini, kültürlerini ve giysilerini, isimlerini birbirleriyle buluşturmuş. Bütün bu farklılıklar içinde ortaklık olabileceğine işaret etmiş. Doğunun ve batının isimlerini bir arada kullanmış, bu bir anlamda bugün Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ile İspanya Başbakanı'nın başı çektiği medeniyetler buluşmasının 2 bin yıl önceki örneği.''

Kommagene uygarlığının burada yaptıklarının Medeniyetler Buluşması Projesi içinde çok özel bir yer tutabileceğini, proje kapsamında bu bölgenin özel olarak incelenmesi gerektiğini, Kommagene uygarlığı ve Antiokhos ile ilgili özel bir çalışma, özel bir dosya yapması gerektiğini düşünüyorum. Medeniyetler buluşması açısından, bugün dünyanın ihtiyaç duyuğu bu sentez açısından çok özel bir örnek. Adıyaman Üniversitesi bu konuda bilimsel açıdan çalışacaktır ama ben Medeniyetler Buluşması Projesi'ne bunu özel bir dosya yapmaları konusunu götürmeye çalışacağım.''

Nemrut Dağı'ndaki Heykellerin Korunması
Buradaki anıtsal yapıların ve zenginliklerin korunması gerektiğine işaret eden Bakan Günay, şunları kaydetti: ''Bu alanda 100 yıla yakın süreden beri çalışma yapılmış ama bunları daha çok yabancı bilim insanları yapmış. Buradaki bilgileri de kendi üniversitelerindeki arşivlere taşımışlar. Bu bizim için çok büyük bir eksiklik. 100 yıldır Kommagene ile ilgili elimizde ciddi bir bilgi birikimi yok. Şimdi zararın bu bulunduğumuz noktasından dönmeye çalışıyoruz.''

Göreve başladığından beri Kommagene ve Adıyaman'la ilgili üst üste toplantılar yaptığını, geçen yılın mart ayında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile protokol yapıldığını hatırlatan Günay, ODTÜ'nün geniş bir ekiple koruma önlemleri, karşılama merkezleri, eski uygarlık kalıntıları, sosyal dokunun nasıl değerlendirileceği konusunda yoğun çalışmalar yaptığını belirtti.

Bakan Günay, şöyle devam etti: ''En geç önümüzdeki yıl hem Adıyaman hem Malatya yönünden karşılama merkezi ama sadece karşılama merkezi değil çağdaş biçimde uygar bilgiler ve ürünler alabilme konusunda hem karşılama hem de bilgi merkezi fonksiyonunu taşıyacak yapılaşmaların her iki yönde doğal dokuya zarar vermeyecek biçimde temelini atacağız. 2010 yılında bunları tamamlayacağımızı düşünüyorum. Geçen yıl İstanbul 2010 Ajansı ile ilgili kaynaklar tespit edilirken biz içinden UNESCO dünya miras alanlarıyla ilgili özel bir fon sağladık. Bu bölgelerle ilgili yapacağımız çalışmalar için elimizde yeterli imkanlar var. Ayrıca ciddi bir laboratuvar çalışması yapılıyor. Dağın tepesindeki heykelleri yerinde mi koruyacağız? Yerinde koruyabileceksek bununla ilgili çalışmalarımızı, uygulamalarımızı gelecek yıl başlatacağız. Yerinde koruma konusunda sıkıntılar varsa belki o zaman bu bölgeye özel, önemli bir müze yapmak gündeme gelecek.''

''Turizm Türkiye'nin Gelişiminde İtici Bir Güç"
Türkiye'nin bu yıl kriz olmasına rağmen turizmde iyi sonuçlar elde ettiğini ifade eden Kültür ve Turizm Bakanı Günay, şunları kaydetti: ''Şu anda dünyada az sayıda artı elde eden ülkelerden biriyiz. Turizm bizim için çok önemli, yüksek istihdam imkanı veren bir sektör, çevresindeki küçük esnafa kadar 40 başka üretim dalının da yararlandığı Türkiye'nin gelişimi bakımından itici bir güç. Temel dinamik olabilecek özellikte. İstiyoruz ki bu bereketten bütün Türkiye yararlanmaya çalışsın. Son yıllarda artan bir gayretle termal, kongre, kış turizmi, gençlik, sağlık turizmi yapılarını hızlandırmaya çalışıyoruz. Her bölgenin çok önemli bir kültür dokusu var, bu kültür dokusunu ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Böylece Türkiye sürekli olarak bu gelişmeden yararlanacak.''

Turizmi Türkiye'nin dünyadaki imajı açısından da çok önemsediğini ifade eden Bakan Günay, Türkiye'de yeni müzelerle ilgili çalışmalar yaptıklarını sözlerine ekledi.