Haberler

Richard Rogers'ın Kalbine Giden Yol Ruth Rogers'ın Yemeklerinden Geçiyor

Tarih: 20 Ekim 2009 Kaynak: Times Online Çeviren: Selin Biçer
61 yaşındaki şef New York'ta doğdu ve 19 yaşında Londra'ya geldi. 1970'lerde kocası mimar Richard Rogers'la birlikte Pompidou Merkezi'ni tasarladığı Paris'te yaşadılar. 1987'de Londra'da Rose Gray ile birlikte The River Café'yi açtılar. Restoran açıldığı günden sonra aşçılık okulu ve 6 tane yemek kitabı üretti. Chelsea'de üçü üvey olmak üzere beş oğlu ve kocasıyla birlikte yaşıyor.

- Aileyi ve işi nasıl dengeliyorsunuz?
- En küçük oğlum Bo The River Café'yi açtığımızda dört yaşındaydı ve bu bir çelişki yarattı. Hem kafeyi, hem de evi bıraktığım için kendimi kötü hissettim. Zordu, ama onun okulunu sevmesi ve annemin bizimle birlikte evde yaşaması yardımcı oldu. Sonra çocuklar büyüdükçe sorunları daha karmaşık bir hale geldi.

- Bu çelişkiyi nasıl çözdünüz?
- Kendisinin de benimkilerden büyük dört çocuk sahibi olduğu bir iş ortağımın olması benim için büyük bir lükstü. İkimiz de ev hayatımızın önemli olduğunun farkındaydık. Rose ne zaman çocuklarımla birlikte olmam gerektiğini bilirdi ve beni kapıdan dışarı iterdi. Ben gündüzleri o da geceleri alarak her şeyi çözdük.

- İş ve ev hayatını ayırt edebiliyor musunuz?
- Kocamla ilişkim işle birbirine geçer. Bazen beni arar ve ofisine gitmemi ve çizimlerine bakmamı ister ya da ben onu kafeye çağırır ve dondurmanın tadına bakmasını isterim veya o öğle yemeği için gelir. Ailemi görmek istedğim için Pazar günleri çalışmamaya çabalarım. Oğullarım ortak oldular ve artık torunlarımız var. eğer çalışmam gerekiyorsa, Pazar günleri öğle yemeği için kafeye gelirler.

- Programınız nedir?
- Richard ve ben sabah 7'de erkenden kalkarız. Haftada iki ya da üç kez bir antrenör ile egzersiz yaparız. Sonra işe arabayla giderken arkadaşlarımla konuşurum. Kafede haftada beş vardiya yaparım. İşlere bağlı olarak değişir. Bazı haftalar akşam üç vardiyam olur ve bir günü ofiste geçiririm.

- Seyahate çıkıyor musunuz?
- Evet, Richard'la birlikte çok seyahat ediyoruz. Şikago'da kampanyası sırasında Obama'yla tanıştım ve çok heyecan vericiydi. Onun için evimde bazı para toplama işleri yapmıştım. Geçen yılbaşından beri Beyrut, Avusturalya ve Libya'da bulundum. Manhattan'da geçen sene doğan bir torunum var, bu yüzden mümkün olduğunca sık oraya gitmeye çalışıyorum. Yazlarımızı Güney Toskana'da kiraladığımız büyük taş çiftlik evinde geçiriyoruz. Bu yaz Richard'la daha başbaşa zaman geçirdik, sonra yaklaşık 60 kişi gelip gitti. Evimizin bahçesine açık hava sineması yaptık ve Wes Anderson muhteşem yeni filmi The Fantastic Mr Fox'u gösterdi.

- Seyahat etmek işinize yardımcı oluyor mu?
- Evet, hep İtalya'yı sevmişimdir. İlk kez ızgara balık ve yeşil otlu salsa yediğimi hatırlıyorum, benim için bir keşifti. Ve 1970'lerde Rose İtalya'da beş yıl yaşamıştı. Yeni kitabımız bizim ve farklı bölgelerden bize öğreten insanların hakkında hikayeleri içeriyor: Aeolian Adaları'na yaptığımız yolculuk sırasında yediğim sardalyalı ve borlotti fasulyeli muhteşem çorba gibi.

- İyi bir desteğiniz var mı?
- Hep söylediğim gibi biftek yiyeceğime yardım etmeyi tercih ederim. Bir asistanım var ve ayrıca İtalya'dayken beni çok iyi tanıyan, her şeyi birlikte yaptığımız bir aşçımız vardı. The River Café'deki personelimiz çok yaratıcı. Bahçede ya da hesaplarda hep çözülecek bir problem vardır ve her şey için herkes yardımcı olur.

- Sizi ne mutlu eder ve aklı başında tutar?
- İlişkiler benim için çok önemli. Arkadaşlarımı sık sık ararım ve onlardan güç alırım. İşimi seviyorum ve çok çalışıyorum. Orada olmaktan çok mutluyum. Ölünce ocağımın içinde olmak istiyorum. Ne zaman bir molaya ihtiyacım olduğunu gayet iyi biliyorum, özellikle Londra'nın Hyde Park Serpentine kıyısında yürümeyi seviyorum. Kıyafetleri çok seviyorum. İşte beyaz giymek benim üniformam haline geldi, ama iş dışında Marni giymeye bayılırım ve New York'ta 45rpm isimli yeni bir mağaza keşfettim.

- Nasıl rahatlarsınız?
- Şarkı söylemeyi seviyorum, piyano etrafında arkadaşlarımla takılmayı da. Cole Porter ve Gershwin gibi eskileri seviyorum. "Someone to Watch Over Me" ise favorim. Çocuklarım benim için çok hoş bir film yaptı ve müzik olarak "You're the Top"ı kullandılar. Eğer bir aşçı olmasaydım, sanırım bir gece kulübünde şarkıcı olurdum, ya da Amerika Başkanı. Ama muhtemelen bir şarkıcı.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.