Oregon'un merkezindeki Portlan'da bulunan ve Amerika'nın en çok nefret edilen yapısı olan Portland Binası tüm görkemiyle duruyor. Karmaşık klasik kolonlar, tuhaf ve gereksiz dekoratif elemanlar ve cezaevindekilere benzeyen küçük, iyi ölçek için atılmış bazı yapışkan mavi camlardan oluşan iç karartıcı renk düzenli pencerelere sahip bir cephesi var. Portland'daki Ankrom Moisan Mimarlar'ın ortağı olan Jason Fifield bu yapıyı "Bulunduğu yere ait olmayan şatafatlı bir görünüşe sahip" olarak tanımlıyor. Klostrofobik ve karanlık olan iç mekan da dışına göre daha iyi gözükmüyor.
Ünlü mimar Michael Graves tarafından tasarlanan Portland binası 1980'lerde önemli tasarım trendi olan postmodernizm için (iyi ya da kötü, ancak çoğunlukla kötü denebilir) bir simge ve bu on yılda dikilen her şey gibi pek heyecan yaratmaması bunun ilk sebebi.
Ancak bunlara göz dikenler için kızgınlığa, hatta öfkeye teşvik eden binalar sadece bunlar değil. Profesyonel ve amatör eleştirmenler hem sonraki dönemlere ait, hem de birçok ülkedeki bulunan yapıları kötülüyor. Elbette, bir yapının çekicilikten uzaklaşması için farklı insanların farklı kriterleri var. New York dergisi için mimari eleştirilerde bulunan editör Christopher Bonanos "En çirkin binalar kimin yaptığı bilinmeyenlerdir" diyor ve ekliyor "Deneysel, insanların iyi bildiği bir bina her ne kadar durumu kurtarmasa bile, en azından mimar birşeyler deniyordur. New Jersey'in ortasındaki bir depo ise sıkıcı bir binadır."
Jason Fifield için "bir tasarımı oluşturan nedenin gerçekler yerine sadece bir görüntü yaratmak amacıyla keyfi yapılması" bir binayı çirkin yapar.
Dünyanın en çirkin yapılarının listesini derlemek için mimarlar ve tasarım uzmanlarına danıştığımız gibi kamunun genel görüşlerine de başvurduk. Hemen hemen herkesin söyleyecek bir şeyi vardı. Örneğin, uzun kutup üzerinde bulunan ve Hollanda'daki bir çok mantar gibi dikilen küresel evlerin hayranları çoktur.( Mimara deneysel konutlar için nezaketen Hollanda'dan para yardımı verildi.) Sonra Ortabatı şirket merkezine koca bir piknik sepeti biçimi verildi. Elbette, dışarıdan komik görünüyordu, ama muhtemelen OH, Newark'taki her gün kapaklı bir sepete girmek zorunda kalan Longaberger çalışanları için durum böyle değildi.
Dünya çapında bir çok tasarım için eşit ölçüde nefret ve sevgi besleniyor.
1990'larda I.M. Pei tarafından Louvre Müzesi'nin yeni girişi için tasarlanan cam ve metal piramit buna iyi bir örnek. Da Vinci Kodu'nda baş karakter Robert Langdon Parisli resmi görevliye "Piramidiniz mükemmel" der, ve adam sitemle "O, Paris'in yüzündeki bir yara" cevabını verir.
Jüri hala bu binayla ilgili karasız. Ve tabii ki bazen başlangıcında hor görülen ya da yanlış anlaşılan bir tasarım sonunda sevilen ve hayran olunan bir çekim kazanabilir. Bonanos dikkat çekiyor: "1959'da Guggenheim Mars'tan gelmiş gibi gözüküyordu. Elbette şimdi New Yorklular bayılıyorlar"
Hala listemizdeki yapılar için yakın zamanda işlerin lehine döneceğinden şüpheliyiz.
Ryugyong Oteli , Pyongyang, Kuzey Kore

Çirkin gerçek ise 3.000 oda kapasiteli otelin yapımı, etkileyici gökdelenler söz konusu olduğunda Kuzey Kore'nin diğer ülkeleri geçmesini amaçlayan bir girişimdi. Bunun diktatör iktidarının sembolik kibiri olduğu kuşkusuz.
Gizli İstihbarat Servisi (SIS) Binası, Londra

Çirkin gerçek ise 1995'te açılan istihbarat merkezini tasarlarken İngiliz mimar Terry Farrell pencerelerin kaldırılıp kale hendeklerinin eklenmesi gibi kapsamlı hükümet istekleriyle uğraşmak zorunda kaldı. (Evet, gerçekten!) Her kuytu ve bu kuytuluğun arkasına gizlenmiş kameralarla birlikte göze kötü görünen bir çok şey sözde güvenlik nedeniyle orada olmak zorundaydı.
Harold Washington Kütüphanesi, Şikago

Çirkin gerçek ise 1991'de açılan ve Hammond, Beeby ve Babka firması tarafından tasarlanan Şikago Halk Kütüphanesi'ne özensiz motif uygulanmış ve Arizona, Scottsdale'deki Circle West Mimarlar'dan Peter Koliopoulos'un tanımladığı üzere "postmodern dönemde sıkışıp kalmış" bir tarzı var.
Dikilitaş, Puerto Maldonado, Peru

Çirkin gerçek ise mantara benzeyen şeyler bölgenin tarihini vurguluyor. Fazla yüksek olmayan zirveden turistler çok göremeseler de manzara var. Krabbendam "Dünya kendi kendini kutlayan ve göze kötü görünen şeylerle dolu", diyor.
Longaberger Home Ofis, Newark, Ohio

Çirkin gerçek ise gerçekten şirket el yapımı sepetler tedarik ediyor. Ve kurucu Dave Longaberger'in hayali merkezin en sevdiği sepetinin bir kopyası olmasıydı. Ama hey! Crate & Barrel çalışanları 10 katlı bir divanda toplantı düzenlemiyor.
Portland Binası, Portland, Oregon

Çirkin gerçek ise 1982'de Michael Graves binayı tasarlamak için yarışma kazanmış olması. 1980'lerde Postmodernizm o kadar modaydı ki bu tarihsel motiflerdeki rastgele ve şaşırıp kalmışlığı açıklayabilir. NY, Warwick'te kendi şirketi olan mimar Stephen R. Connors "O yıllardan kalan birçok binada aynı sahte görüntü var", diyor.
Fang Yuan Binası, Shenyang, Çin

Çirkin gerçek ise geçen seneye kadar dünyanın en yüksek yapısı olan Taipei 101'i de tasarlamış olan ve Princeton'da eğitim almış olan Tayvanlı mimar C. Y. Lee Doğu ve Batıyı birleştirmek istemiş. Ancak bu tasarımda sadece kentsel beton ve çelikten yapılma ticari yapı eski Çin para birimiyle birleşmiş.
Bolwoningen Evleri, Hertogenbosch, Hollanda

Çirkin gerçek ise 1970'lerin sonunda Hollanda hükümeti deneysel konutlar için para yardımı yaptı ve mimar Dries Kreijkamp öneriler sundu. Fantastik çizgileri olan sanatçıların düzeni bozmasını sağlacak binalar 50 bolwoningen (bol= küre, woningen= evler) filizlendi. Burası yarı hayal, yarı kabusa benzer görüntüleriyle tanınmış 15. yüzyıl ressamı olan Hieronymus Bosch'un memleketiydi.
Milli Kütüphane, Minsk, Beyaz Rusya

Çirkin gerçek ise 2006'daki açılışının ilgi çekmesine bakılırsa hükümetin turist çekme isteği gerçekleşti gibi görünüyor.
"UFO Evi", Sanjhih, Tayvan

Çirkin gerçek ise yatırımcılar bu dört kanatlı kapsülleri yıllar boyunca boş bırakmasalardı, haklarında aynı şekilde düşünmezdik. Bu yüzden 1970'lerde tesisi inşa eden iş adamları Marslılar için iniş pisti gibi görünmesini istedi. Tayvan hükümeti uzaylı konutlarını yıkmayı planladığı için şansınız varken gidip görün.
Hayali Saray, Hauterives, Fransa

Çirkin gerçek ise 1800'lerin ortalarında Ferdinand Cheval posta teslimatı yaparken bir kayanın üzerinde ilhamla oturmuş ve hayatının çalışmasının taş bir şato yapmak olduğuna karar vermiş. Bundan sonra geçen 30 yıl boyunca güzergahı üzerinde topladığı taşları akşamları el arabasına koyup biriktirip işaretlemiş.
Anakent Katedrali, Liverpool, İngiltere

Çirkin gerçek ise o zamanlar 60'lardı. Frederick Gibberd katedrali sıkı bir program ve bütçeye bindirmekle yargılandı. Sonuç: 1967'deki açılışından hemen sonra mozaik kaplamalar düşmeye başladı ve çatıda sızıntı oldu.
Deneysel Müzik Projesi, Seattle

Çirkin gerçek ise 2000'de açılan 12.600 metrekarelik yapı için Mimar Frank Gehry ilhamını parçalanmış gitar ve genel olarak gitarlardan aldığını söylüyor. Microsoft milyarderi Paul Allen'ın kurduğu müze, Gehry'nin imzasına dair bir örnek. Bu imzanın en ünlüsü İspanya Bilbao'daki Guggenheim Müzesi. Jason Fifield "Bilbao'da yapılan iş ile burası farklı, çünkü o yapının heykelsi biçimi ile çevresi daha bağlantılı" diyor.