Haberler

İddia:Galataport İstanbul’un tarihi dokusunu bozar Savunma:Bu tam bir gerikafalılıktır

Tarih: 3 Ekim 2005 Kaynak: Akşam Yazan: Gülay Barbaros Altan

Galataport İhalesi 16 Eylül 2005 tarihinde yapıldı. TDİ tarafından ihaleye çıkarılan Salıpazarı-Karaköy Kruvaziyer Liman Kompleksi ihale ediliş biçimiyle kamuoyunu meşgul ediyor. Peki ya mimari proje? Eleştiriler ağır: İstanbul’un tarihi dokusunu bozar, cam ve metal binalar tarihi dokuya uyumsuz, İstanbulluların denizle temasını keser ve bölge trafik yükünü kaldıramaz deniyor. Türkiye’nin önemli mimarları ve Mimarlar Odası projeyi eleştiriyor, projenin Mimarı Murat Tabanlıoğlu ise lk defa tüm bu eleştirilere cevap veriyor.

Tarihi dokuya zarar
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu, tarihi dokunun büyük zarar göreceğini iddia ediyor. Projenin avan (ön) proje olduğuna dikkati çeken Muhçu’nun görüşleri şöyle: “Proje 160 bin metrekare alanı kapsıyor. Kapalı alanları, cephe elemanları ve kütlesiyle tarihi dokuya uyumsuz. Üstelik ihaleyi alan firma sözleşmede yer alan bir maddeye göre, dilediği fonksiyonel değişikliği yapabilir. Sözleşmedeki bir madde uyarınca yapımcı firma istediği değişikliği yapabiliyor. Bu durumda karşımıza daha da kötü bir manzara çıkabilir. Galataport şu anki haliyle kültürlerin ve mimarların siluetleri olan manzaraya bir duvar çekecektir. Tarihi kentle deniz bağlantısı kopacaktır. Bu proje ödülle bir proje, yapan arkadaşları kutlarız ancak böyle bir proje Dubai’de olabilir. İstanbul’un dokusuna uygun değildir. Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi olarak uluslararası fikir projesi açılması için girişimde bulunduk. Bizim önerimiz, kamunun yararına ve İstanbul’un tarihi değerine uygun bir proje olmasıdır.”

Galataport dayatma bir projedir(Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp)
Kentbİlİmcİ Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp’in eleştirilerinin temelinde de mimari projenin uluslararası bir yarışmayla yapılmaması var. Alp, bölgeyi “Türkiye’nin en kıymetli gayrimenkulü ve mimari olarak en hassas yeri” şeklinde tanımlıyor. “Böyle alanların mimari çalışmaları çağdaş ülkelerde büyük bir paylaşımla yapılır. Bizde maalesef dayatma bir proje var. Bir yarışma yapılır, birçok fikir çarpıştırılabilirdi.”

Alp’in önerileri:

1 - Halihazırda üç antrepo projede neden korunuyor? Bu duvar gibi yapıları tutmak yanlış. Silueti kesiyor, yıkılmalı.

2- Tramvay geçen cadde yeraltına alınıp oluşacak alan meydan yapılmalı. İnsanların yaya olarak şehrin dokusuna temas etmeleri sağlanmalı.

3- Rıhtım ve yürüme alanları Kuledibi, Çukurcuma ve Taksim’e genişletilmeli. Yamaçlara yürümek istemeyenler için funicilaire sistemler kurulur. Taksime çıkış, araç trafiğinden arındırılır.

Kadir Topbaş: Projenin İstanbul’a katacağı özellikler ve farklılıklar var
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, hem Belediye Başkanı hem de mimar olması sebebiyle projeyi yakından takip ediyor.

Açıklamasında beğeni ve eleştiri belirtmekten kaçınan Topbaş’ın görüşü şöyle: “Galataport mimari açıdan çok önemli bir proje. Geçmişte Amerikan Pazarı, Salı Pazarı, Perşembe Pazarı olarak ifade edilen bu bölge fonksiyonunu yitirmiş. İstanbul’a 10 milyon turist, hatta Kültür ve Turizm Bakanımızın belirttiği gibi 2010 yılında 30 milyon turist almalıyız dediğiniz zaman hangi kapılardan bu insanları alacaksınız ifadesi de ortaya çıkıyor. Bu açıdan cruise gemileriyle ilgili ciddi anlamda rıhtım ihtiyacımız var. Bu da tabii ki iyi bir ölçekte olmalı. Geçmiş dönemlerden beri arzu edilen ama gerçekleşmeyen, projesi yapılmış olan bir yerdi. Bugün bunu gerçekleştirmek için birtakım müteşebbislerin müracaatı oldu. Tabii ki bir firma aldı. Neticede bu İstanbul’a çok büyük ve önemli bir katkı sağlayacak. İstanbul’un turizm alanlarını genişletmemiz gerekiyor. Burası akşam saatlerinde kapanan hafta tatilinde hayatın bittiği bir alan olmamalı.”

Para sözkonusu olunca herkes konuşmaya başladı(Mimar Murat Tabanlıoğlu)
Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin verdiği ilan 07.09.2001 tarihli altı ulusal gazetede çıkar. 11 projenin sunulduğu bu ihaleyi Tabanlıoğlu Mimarlık kazanır. Projenin mimarı Murat Tabanlıoğlu, üç yıldır üzerinde binlerce saat çalışılan projesinin böyle acımasızca eleştirilmesini başka sebeplere bağlıyor.

Eleştirenler projenizin İstanbul için uygun olmadığını düşünüyor.

1 ay önce Dubai’deki Cityscape adındaki mimarları ve emlak şirketlerini buluşturan bir fuar ve mimari bir yarışma yapıldı. Yarışmaya yaklaşık 260 eser başvurdu. Galataport, Şanghay Havalimanı ve Amman Havalimanı arasından sıyrılarak birinci oldu. İstanbul Modern de kültür dalında ödül aldı. Burada Tabanlıoğlu olarak iki ödülümüz var. Önemli olan şu: Üç sene boyunca bu projeyi biz, İTÜ, Mimar Sinan ve Yıldız Teknik’te, St. Petersburg ve Dubai gibi konferanslarda ve çeşitli atölye ortamlarında anlattık. Şu ana kadar neden bu eleştiriler yapılmadı.

Tarihi dokunun bozulduğu eleştirisine ne diyeceksiniz?
Proje İstanbul siluetinin 1-2 kilometresini etkiliyor. Burada 100 bin metrekare alan üzerinde 10 mevcut yapı var. Beş tanesi 2. derecede tarihi eser, bunların cepheleri temizlenecek ve restore edilecek. Kuzeydeki 5 bina ise 1958’de yapılan antrepolar. 1 No’lu Anıtlar Kurulunun tasdiklediği karara göre, sadece cephe yenilenmesi yapılacak. Yükseklik değişmeyecek. Modern binaların tarihi dokuyu bozacağı iddiası gerikafalılıktır. Eğer bir bina tarihi eser değilse yerine yenisi yapılır.

Niye bu kadar eleştiriliyor projeniz?
Projeyi kimse tam anlamıyla bilmiyor. Özelleştirilmiş en büyük alana sahip proje bu. 100 bin metrekare alan, binaları çıkartırsanız 70 bin metrekare kamusal alan var. Bu kamusal alan İstanbul’un olacak. Buradaki tek konu kruvaziyer limanıdır. Mevcut durumda zaten gemiler oraya giriyor. Biz kıyıdaki alanların artmasını istedik. Yapılan araştırmada buranın yarısına zaten büyük gemilerin gelemeyeceği ortaya çıktı. Bu yüzden o alanı projede halkın ulaşabileceği alan şekline getirdik. Gemilerin yanaşıp yanaşamayacağına biz karar veremeyiz. Devletin gümrüklü alanı burası. Benim umudum bu gemilerin ileride başka bir alana yanaşabilmesi. Bu bize verilen veri, ancak bu kadarını değiştirdik. Sahilin 600 metresi, Karaköy İskele’den Tophane Meydanı’na kadar kıyısal şerit halindedir projede.

Dev gemilerin manzarayı kapatacağı, turistleri taşıyacak otobüslerin trafiği kilitleyeceği iddiaları da var...
Yapılan araştırmaya göre, buraya 3 bin 500 kişilik gemilerden sadece iki tane yanaşabiliyor. Onlar da sadece yazın, yılda iki kez. Şu anda antrepoların arasından görünen ara sokakta 60 otobüs bekliyor. O sokağı yürüme yolu olarak düşündük. Yeraltına da otobüs garajı yaptık. Dışarıdan rampayla iniliyor. Proje kapsamında olmamasına rağmen Meclis-i Mebusan Caddesi’nin, bir tünel altına alınmasını, trafiğin hafifletilmesini hedefledik. Bu proje kapsamında değildi. Bu kısım Büyükşehir’e ait. Bir de vapurettolar önerdik. Üniversite tarafındaki marinadan deniz trafiğini artırıp, turistlerin denizden Haliç’e gitmelerini hedefledik. Trafik için çözümlerimiz, yolu tünel altına almak ve denizi kullanmak. Amacımız toplu taşımacılığa yöneltmek. Trafik projelerini Büyükşehir yapıyor.

İstanbul’un tarihine saygı duyulmalı (Mimar Ersen Gürsel )
Sultanahmet ve Kariye meydanları gibi projeleri çizen Mimar Ersen Gürsel’in iddiası projenin tartışılmamış olması. Dünyada İstanbul gibi denizden yaşayan birkaç şehir olduğunu söyleyen Gürsel, burayı başka bir kente benzetmeye çalışmanın haksızlık olduğunu belirterek şunları söylüyor: “Galataport, İstanbul genelinde ele alınması gerekirken lokal olarak ele alınmıştır. Dünyanın her yerinde böyle limanlar kentin dışındadır. Burası şehrin nefes alma alanı olmalı ve yoğun yapılaşmaya müsaade edilmemeli. İstanbul’un 2500 yıllık tarihine saygılı ve duyarlı olunmalı. Kentsel dönüşüm sadece ticari değil, sosyal ve kültürel yönleriyle bir bütündür.”

Karaköy genelevi kaldırılmalı (Mimar Erhan İşözen)
Ortaköy ve Nişantaşı gibi projelere imza atan Mimar Erhan İşözen’in yaklaşımı, projenin doğru ancak eksik olduğu yönünde: “Galataport, çok büyük gemiler yanaşmayacaksa getireceği gelirle orantılı doğru bir projedir. Büyük gemiler denizle insan ilişkisini kesecektir. Bölge tek başına düşünülmemeli. Nusretiye Camii’nin önü, Nusretiye Çeşmesi ve antrepolarda bekletilen camiye ait saat kulesi mutlaka değerlendirilmeli. Proje meydanlar ve çarşılarla güçlendirilmeli. Çünkü gece yaşamının da canlı olması gereken bir yer. Karaköy Genelevi mutlaka kapatılmalı, çevre evler de restore edilerek butik oteller açılmalı.”

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.