Şehrin dinamikleri ve kültürleri, "boş zaman çalışmaları" ve yaratıcı eko-sistemlerin nasıl yaratabileceği üzerine çalışmaları olan Mommaas, kültürel farklılıkların oluşumunda kentlerin önemlerinden ve rollerinin ne olduğundan bahsetti. Kültürel alanlarda boş zamanların ekonomisinin nasıl yaratılabileceğine değindi.
Daha sonra kentin potansiyellerini "Üçüncü mekân" olarak tanımlayan Mommaas, Üçüncü mekânı şu şekilde tanımladı:
"3 tane farklı karşıtlığı içinde barındıran bir mekândır: 1) Tarih ile coğrafya arasındaki çelişkiyi, 2) Maddi dünyayı düşleyenlerle temsilcileri bir araya getirmeye çalışan ortamı, 3) Modernizm ve postmodernizmi bir araya getiren mekânı ifade eder."
"Üçünücüleştirmek" kavramının diğerleştirmek olmadığını ifade eden Mommaas, bu mekânların "alaşım alanı", "hibrid" alanlar olduğunu söyledi. Ayrıca ahlaki ve ekonomik değerler açısından, kentin gelişimi açısından üçüncü mekânın önemini vurguladı.
Mommaas, üçüncüleştirmeyi çok kullanan, Amsterdam, Brüksel, Barselona ve Almanya şehirlerinin bağımsız kültürel mekânlar yaratarak ve yaratıcı endüstrilerin hâkim olmasını sağlayarak üçüncü mekân olgusunu oldukça benimsediklerini ifade etti. Bu şehirlerin ortak özelliklerinin "aradaki şehirler" olarak tanımlanması olduğunu ve bağımsız kültürel kimliklere sahip olduğunu söyledi.
Konuşmasını tamamlarken İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması ile kültür politikaları açısından değişimlere uğrayabileceğini ve kültür endüstrileri açısından oldukça fazla potansiyele sahip olduğunu söyleyen Mommaas, kültürel birleşimlerin olması gerektiğini, akademi birimlerinin serbest zamanlarda bir araya getirilerek paylaşım ortamının oluşması gerektiğini ve turistlere altyapı sunularak, onları yaratıcı turizmin öğeleri haline getirebileceklerini ekledi.
Mommaas'ın konuşmasından sonra Murat Güvenç, İstanbul'un geçmişinden bugüne yaşadığı sosyal ve ekonomik değişimleri sayısal verilerle ifade ederek, nüfus artışının kültür politikalarının gerçekleşmesinde büyük bir engel teşkil ettiğini vurguladı.
Katılımcıların soruları ile devam eden tartışma, Kültür Politikaları ve Yönetimi Yıllık 2009 adlı kitabın tanıtımı ile sona erdi.