Muhcu, projeyle tarihi yerleşim alanlarının ortadan kaldırılacağını belirterek şunları söyledi: ''Kıyı-kent ilişkisinin koparılmayacağı söyleniyor, ancak alanın kullanımı, işletmesi bir şirkete devrediliyor ve alanın kullanımı onların tekeline giriyor. İhale şartnamesinde şirket bu alanı dilediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Alanı istediği fonksiyonda değiştirme hakkına sahiptir. Barselona Limanı örnek alınıyor. Barselona Limanı iyi bir liman değildir, bu liman tamamen değiştirilmiştir. Barselona Limanı halka açıktır, ancak kıyı alanı kaybedilmiştir, doğal özellikleri yitirilmiştir.''
Kıyı özelleştirme kararından sonra yerel yönetimlerin saf dışı bırakıldığını kaydeden Muhcu, yetkinin hükümet eliyle Özelleştirme İdaresi'ne bırakıldığını söyledi. Muhcu, ''Kıyı yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle kıyı alanlarının yapılaşmaya açılması getiriliyordu. Bu maddeye karşı dava açtık ve maddeyi iptal ettirdik. Bu tür yatırımların önünü açan yasa, hukuk, mimarlık ve bilime aykırıdır. Hükümet eliyle bir şekilde getiriliyor. Galataport Projesi'nin gerçekleştirilmesi için 2 yıllık bir süreye ihtiyaçları var. Bu 2 yıllık süre içerisinde bizim sürdürdüğümüz bir 'plan iptal davası' var. Bu sürede uluslararası fikir projesi gerçekleştireceğiz'' diye konuştu.
Takip