
Fener-Balat Rehabilitasyon Programı 5 yıl süren analiz ve uygulamalardan sonra bitti. Amaç hiçbir zaman, bu bölgede sadece bir fiziksel iyileştirme yapılması olmadı. İnsanların yaşam kalitelerinin de arttırılması hedeflendi. Projenin uygulanma sürecinde alınan bazı kararlar, yerel yönetim ve burada yaşayan halkın tutumları nedeniyle başarılı olamadı. Binaların onarımında, içinde yaşayan insanlarla birlikte davranan ve onları tanıyan, hatta zaman zaman aile sorunlarını bile dinleyen Teknik Destek Ekibi'nin yöneticisi Burçin Altınsay, 16 Kasım'da Çarşamba Seminlerleri altında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde bir konuşma yaptı. Altınsay, projenin nasıl başlatıldığı ve bitinceye kadar izlenilen yöntemleri ve karşılaşılan sorunlardan bahsetti.

Rehabilitasyon Programı Uygulama Alanı
"2003 yılında uygulanmaya başlanan proje aslında 2008 yılında tamamlandı. Biten proje Avrupa Birliği'ne teslim edildi. Fakat şimdi bölge için yeni sorunlar gündemde. Fatih Belediyesi'nin Kentsel Dönüşüm Proje Alanı ile Fener-Balat Rehabilitasyon Programı dahilindeki 33 bina çakışıyor. Dönüşüm projesi kapsamında hedeflenenler ise, UNESCO projesiyle pek örtüşmüyor. Artık her belediye, prestijli projeler adına dönüşümü kullanıyor. Bu binlarla ilgili önümüzdeki günlerde nasıl bir karar alınacağı ise, tartışma konusu.... Bunun dışında projenin uygulama sürecinde birçok ayakta belediye ile entegrasyon sağlanamadı. Sokak aydınlatmaları ve mobilyalarının değiştirilmesi aşamasında belediye, hizmet işleri uyarınca kendi müdehalelerini yaptı.
Rehabilitasyon programının temelleri 1996 yılında Habitat İstanbul'da atıldı. Sonra 1997'de Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü bölgede detaylı bir ön analiz alışması yaparak, kooperatif düzeni öngördü. Bu sırada değişen yerel yönetim ve bazı bürokratik sorunlar nedeniyle, belediye ve Avrupa Komisyonu bir araya gelememiş. 2002 yılında ise, Avrupa Birliği hizmet ihalesine çıktı ve FOMENT Cuitat Vella Sa (İspanya) bu ihaleyi aldı.
Evlerin Onarımı Sırasında
Proje 4 ana başlıktan oluşuyordu. 200 yapının restorasyonu, gençlere ve kadınlara sosyal merkez, Tarihi Balat Çarşısı'nın geliştirilmesi ve katı atık yönetimi. Bütün bu ana başlıklar, verilen bütçeye göre ve yapılan analizler ışığında değerlendirildi. Toplam 7 milyon Euro bütçeye sahip olan projeye başlamadan önce, bölgede yaşayanların entegre edilmesi de uzun sürdü.
Katılım ve sürdürülebilirlik projede her zaman en önemli kavramlar oldu. Projenin Fener ve Balat'ta yaşayan insanlara tanıtılması ve katılımın sağlanması için sokak şenlikleri ve toplantılar yapıldı. Bu noktada halkın projeyi tanıması ve destek vermesi çok önemliydi. Çünkü projenin birincil amacı sadece fiziksel bir iyileştirme değil, bunun ötesinde burada yaşayan insanların yaşam kalitesini arttırmaktı. Bu, katılım olmadan sağlanamazdı. Bunlar bir yana, fiziksel yenileme sırasında, insanların evine, mahremiyetlerine girmek, onlarla bu süreci yaşamak durumu da var tabii... UNESCO'nun projesi, 2003 yılı başında bölge halkı tarafından pek sıcak karşılanmadı. Ne kadar kötü de olsa, alıştıkları bir düzen, ya da düzensizlik vardı. Tarihi binalarda yaşayan bölge sakinleri, binaları kendi yaşamlarına göre yeniden "yapılandırmışlardı". Çıkma katlar, balkonlar, kapatılan pencereler, altyapı sorunları nedeniyle alınan yanlış tedbirleR. Her şeyden önce, bu insanlara neye sahip olduklarının ve bunu nasıl, hangi yöntemle korumaları ya da onarmaları gerektiği şimdiye kadar öğretilmemişti. Böyle bir hizmet verilmemişti. Evet, bu hizmetin normal şartlarda yerel yönetimler tarafından verilmesi gerekir...
Başlangıç aşamasında her eve mimari ve sosyal açıdan puan verildi ve öncelikli tadilat uygulanması gereken 200 bina seçildi. Tanıtım aşamasından sonra belediye, ev sahipleriyle bir protokol imzaladı. Bu protokole göre, ev sahipleri tadilattan sonra 5 sene kadar evlerini satamayacak ya da kiraya veremeyeceklerdi. Eğer satar ya da kiraya verirlerse, belediyeye tadilat bedelinin tamamını ödemek zorundalar. Bu tedbirler, bölgede ileriki yıllarda oluşabilecek "soylulaştırma" tehlikesini önlemek için alındı.
Sosyal Merkez
Dimitri Kantemir Evi Onarımdayken
Sosyal merkez olabilecek binaların bulunması zaman aldığından, Fatih Belediyesi, bir seneliğine geçici bir bina tahsis etti. Bu geçici sosyal merkezde, 1 sene boyunca gençlere ve kadınlara yönelik bazı faaliyetler yapıldı. Bina bulunmasının uzun zaman almasının sebebi mülkiyet sorunu. Fener ve Balat'ta Belediye mülkiyetinde çok az parsel var. Parsellerin çoğu özel mülkiyet... Binaların bulunması ve belediye mülküne tahsis edilmesi bu açıdan zaman aldı. Daha sonra sosyal merkez olarak kullanılmak üzere 3 bina tahsis edildi ve bu binaların restorasyonu yapıldı. Binalardan en önemlisi, eski bir tarihçi olan ve burada yaşadığı söylenilen, Dimitri Kantemir'in evi.
Balat Çarşısı
Balat Çarşısı
Balat'ta aslında tarihi bir çarşı var. Yahudi anlamına da gelen eski "Çıfıt Çarşısı" olarak biliniyor... Balat'ta 17. yüzyılda kurulmuş, iki sokak boyunca devam eden tonozlu dükkanlar vardı. 19. yüzyılda tonozların içine cepheler giydirilerek çarşı oluştu.
Çarşı'nın geliştirilmesi aşamasında, önce yapılara dokunulmaması, sadece çevrenin düzenlenmesi kararı alındı. Trafik girişi sorunları, sokak aydınlatmaları ve sokak mobilyaları hakkında düşünüldü. Bu konularda, belediye hizmetleri işin içine gördi ve pek başarılı olunamadı. Yerel yönetim bu projeye sahip çıkmadı, katılmadı ve uygulamalarda projeden bağımsız hareket etti.
Çarşı için belirlenen sorunların başında, çarşı girişinin tanımsız olması, sahil yolundan herhangi bir yönlendirmenin olmaması geliyordu. Çünkü, Balat ulaşım açısından kopuk bir noktada değil ve böylesi tarihi bir çarşının surların arkasında gizlenmişcesine bırakılması da ayıptı.
Çarşı binalarında mimari açıdan büyük sorunlar vardı. 38 dükkan restore edildi, cepheleri ve çatıları onarıldı. İhtiyaç doğrultusunda bazı dükkanlara saçak konuldu.
Evlerin Restorasyonu
Fener ve Balat'ta 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında yapılan binalar bulunuyor. Bu binalar, özellikle İstanbul yangınından sonra hibrit teknikle yapımış. 744 yapı, mmari ve sosyal kriterlere göre puanlandı ve bir matriks oluşturuldu. Binalara basit ve kapsamlı onarım yapıldı. Basit onarımlarda, ev sakinleri, evlerinden çıkmadılar. Onarım sürecine onlar da katıldı. Kapsamlı onarım yapılan evlerde şse, ev sakinleri evlerinden çıkmak zorunda kaldılar. Fakat, yakında bir mahalleye taşınarak bu süreci tamamladılar. Restorasyon işi 3 etapla ihale edildi.
Birinci etap, Aralık 2004 ve Ekim 2005 arasında tamamlandı. 26 evin onarımı yapıldı. Birinci etapta katılım çok azdı. İnsanların pek çok önyargısı vardı. Hatta buranın Rumlaşacağını bile düşünenler oldu. İkinci etapta 24 evin basit onarımı, 13 evin kapsamlı onarımı yapıldı. 28 dükkanda basit, 5 dükkanda da kapsamlı onarım yapıldı. 3. etap, Haziran 2008'de bitti. 17 binada basit, 14 binada kapsamlı onarım yapıldı.
Tadilatlar sonucunda, binaların tadilatı ile ilgili iş katalogları oluşturuldu ve Avrupa Birliği'ne teslim edildi. İnsanlar, sonuçları gördükçe, projeye katılmak istediler."
Konuşmasının sonunda Altınsay, Fener ve Balat için "Burası kesinlikle bir çöküntü mahallesi değil, çok canlı bir yaşam var burada," dedi. Binaların korunması açısından hizmet ve danışmanlık verilmesinin gerekliliğinin altını çizen Altınsay, korumanın kolaylaştırılması, insanlara nasıl yapabilecekleri hakkında maddi destek verilmesi gerektiğini ekledi.
Bölgede, uzun süredir beklenen proje sonunda bitti. İnsanlara yeni imkanlar sunuldu. Bundan sonrasında bölgedeki "koruma anlayışı" sürecek mi? Önümüzdeki yıllar için proje ile ilgili tedirgin olmamızı gerektirecek en önemli soru belki de bu...