İstanbul'da trafik bir kez daha içinden çıkılmaz hale gelince gazeteler belediyeyi hatırladı ve eleştiriler başladı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş da bütün iyi niyetiyle eleştirileri yanıtlama peşinde, hatta zaman zaman gazetecileri otomobiline bindirip kendisi de direksiyona geçerek sevimli gözükme çabasında...

Trafik, elbette bu çaptaki bir kentin çok önemli bir sorunu ama bu sorunun müsebbibi Kadir Topbaş değil, geçmişte de trafikten şikâyet ederdik, bugün de ediyoruz, bu gidişle yarın da edeceğiz.

Kadir Topbaş'ın sorunu, trafikle ilgili meseleleri iyi yönetemeyişi.

Bakın, bu köşenin sürekli okurları, benim buradan kamu yönetimi reformunu nasıl savunduğumu ve AKP'nin yapmakta olduğu reformları bile yetersiz bulduğumu hatırlayacaklar.

Reformların özü, merkezi yönetimin elindeki pek çok yetkinin yerel yönetimlere devri aslında. Ben bu yetki ve sorumluluk devrini destekliyorum elbette ama bakın yakında, artık kısmen gerçekleşmekte olan yetki devirlerinin sonuçlarını da yaşamaya başlayacağız.

Bir basit örnek, İstanbul'dan. Bu kentten geçen iki ana yol, yani O-1 ve O-2 isimlerini alan eskinin E-5 ve TEM yolları ile bunların bağlantı yolları, Boğaz köprüleri hariç Büyükşehir Belediyesi'ne devredildi.

Bugünlerde TEM'in üzerinde ciddi bir yol çalışması var. Çalışma geceleri yapılıyor ve belediye tarafından yaptırılıyor bu, Karayolları tarafından değil.

Yol bakım ve onarım çalışmalarını yapmak çok da zor değil belki ama şimdi bu TEM'e belediye bazı yeni giriş ve çıkışlar ekledi, daha da ekleyecek. Esas sorun bunlarda.

Bizim belediyemiz karayolu yapmasını bilmiyor, otoyol yapmayı hiç bilmiyor. Tamamen mühendislik tecrübesinden ve bilgisinden söz ediyorum. Maalesef belediyede bu bilgi ve tecrübe yok. Karayolları'ndan da destek almadıkları anlaşılıyor. Ve yapılan yollar yanlış, tehlikeli yapılıyor. İsteyen, TEM üzerindeki yeni Habipler-Otogar kavşağı inşaatına bakabilir.

Belediye ile ilgili bir başka şey, yol aydınlatmaları... Eskiden ışıl ışıl olan TEM bugün karanlık. TEM'in Okmeydanı kavşağından yolun E-5'e bağlandığı noktaya kadar olan bağlantı yolu karanlıkta. TEM'in üstünde pek çok nokta da karanlıkta.

Belediyenin devasa bir mühendislik skandalı olan Ulus Akmerkez'i Zincirlikuyu'ya bağlayan o sakat yolu, sakat olduğu yetmezmiş gibi bir de zifiri karanlık.

E-5 yolunun pek çok bölümü karanlık. Burada da yol ışıkları yanmıyor. Kadıköy yakasını iyi bilmiyorum, ama Avrupa yakasında yol ışıkları bir rezalet. Eskiden Başbakan İstanbul'a uçakla gelirken havadan karanlık yolları saptar hemen talimat verirdi, artık bunu yapmıyor galiba. Ama şehrin karanlığı utanç verici boyutta.

Bütün bu karanlığın nedeni, belediyenin TEM ve E-5'i yönetmeye hazır olmaması. Şimdi biz belediyeyi havuza ittik, kendi kendine yüzmeyi öğrenmesini ve bir anda olimpik seviyede yüzücü olmasını bekliyoruz. Kolay değil.

İstanbul'u aylardır etkileyen Çobançeşme kavşağı da, Avcılar kavşağı da mühendislik olarak tartışmalı kavşaklar. Tartışmalı, çünkü belediye yol projesi çizmeyi beceremiyor. Ama belki onların da suçu yok, düne kadar bu çeşit yollarda hiçbir yetkileri yoktu, dolayısıyla bu yolları yapacak elemana da ihtiyaç duymuyorlardı ama bugün yetkileri var, elemanları hâlâ yok! Sorun da burada.