İstanbul, 16 Ocak'ta yapılacak resmi açılışın ardından resmen Avrupa'nın Kültür Başkenti olacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Avrupa'dan devlet başkanlarıyla bakanların katılacağı açılış töreni Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin en önemli alanlarından biri olan Haliç'in kıyısındaki Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılacak.

İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesindeki en önemli etmen hiç şüphesiz en önemli mimari ve kültürel eserlere sahip olan Tarihi Yarımada. İstanbul'un Roma'dan, Osmanlı'dan bugünlere taşınan tarihi Marmara ve Haliç'in ortasından uzanan bu kara parçası üzerinde yaşandı.

Tarihi Yarımada ve Fatih genelindeki Avrupa Kültür Başkenti çalışmalarını Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'le konuştuk. İstanbul Avrupa Kültür Başkenti deyince ilk akla gelen bölgenin Tarihi yarımada olduğunu belirten Demir, 2010 yılından sonra bu etkinliğin yalnızca Avrupa Birliği üyesi ülkelerin şehirleri arasında yapılacağını belirterek, "Bu yıl İstanbul için son şanstı" dedi.

Bizim için süreç 2004'te başladı
İstanbul'un Avrupa Kültür Başkenti olma süreci Şubat 2007'de Brüksel'de yapılan başvuruyla başladı. O dönemde "Hava-Ateş-Su -Toprak" adı altında bir projeyle başvuruda bulunduklarını belirten Demir, "Ancak bu sürecin hazırlıkları Fatih Belediyesi olarak bizim için 2004 yılında başladı" dedi. Bu dönemde Fener-Balat-Zeyrek restorasyonu, Anemas Zindanları ve İvaz Paşa Camii restorasyonu, Ayvansaray Kültür Güzergâhı projesi, Emir Buhari Tekkesi'nin yenilenmesi gibi çalışmalara başladıklarını belirten Demir, "Şimdi bu çalışmalar 2010 Avrupa Kültür Başkenti'nin de çalışmaları arasında" dedi. İstanbul'un dinlerin ve kültürlerin iç içe geçtiği çok kültürlü yapısının dünyaya tanıtılması açısından Fatih'in eşsiz bir yer olduğunu belirten Demir, 2010 AKB Ajansı'yla birlikte ilçede çok önemli sorumluluklar üstlendiklerini söyledi.

Tarihi Yarımada yayalaşacak
İstanbul 2010 AKB Ajansı, 2010 yılı boyunca pek çok kültür sanat etkinliği sergileyecek. İstanbul'daki kültür-sanat kuruluşlarıyla birlikte organize edilen etkinliklerin duyurusu hemen her yerde karşımıza çıkıyor. Fakat bana kalırsa İstanbulluların artık bir kültür başkentinde yaşadıklarını en yoğun şekilde hissettirecek değişiklik özellikle Tarihi Yarımada'da yayalaşacak alanlardır. Tarihi Yarımada'nın pek çok cadde ve sokağı araç trafiğinden arındırılarak yayaların kullanımına açılacak. Fatih Belediye Başkanı yayalaşacak bölgelerle ilgili şu bilgileri verdi. "Sultanahmet'e çıkan bütün güzergâhlarda bir yayalaştırma hedefliyoruz. Sirkeci'de, Nur- u Osmaniye'de yürüyüş alanları oluşturacağız. Aşağıda Cankurtaran'ı, Çatladıkapı'yı yürüyüş alanı haline getireceğiz. Hocapaşa çevresi dediğimiz Üst Laleli yeni Büyükşehir Belediyesi ile Beyazıt arasındaki bölge de esnafın işlerini halledeceği belli saatler dışında trafiğe kapalı olacak. Bu bölgelerde hazır beton üzerine granit taşlarla yol çalışmaları yapıyoruz. Bunlar 2010 Ajansı'nın desteği ile yapılan projeler. 7 Ocak'ta Üst Laleli'nin tümünün trafiğe kapatılması için ihale yapılacak. Mercan yokuşuyla Babıâli denilen Ankara Caddesi arası da yayalaşacak. Bunların bir kısmı 2010'un bir kısmı da bizim desteğimizle yapılan projeler. Şimdi karar vermemiz lazım; Eminönü gibi bir yer araçların işgalinde mi olmalı yoksa insanların rahat rahat dolaşacağı esnafın ticaret yapacağı yerler mi olmalı. Bizim kararımız insandan yana."

Sultanahmet Meydanı yeniden düzenlenecek
Sultanahmet Meydanı'nda da değişikler yapılacağını belirten Demir şöyle devam etti. "Sultanahmet'le ilgili proje kurulda bekliyor. Kuruldan geçer geçmez çalışmalar başlayacak. Sultanahmet eşsiz bir meydan ama düzenlemeyle ilgili sorunlar var. Meydanda 100 metre yürürseniz 12 ayrı yapı elemanı görürsünüz. Bunların bir kısmı taştır bir kısmı beton elemandır. Ancak bunlar sıkıntılı ve bir kısmının şekilleri doğru değil. Sultanahmet Meydanı için 18 trilyon TL değerinde bir proje düşünüyoruz. Bundan başka meydanın tamamen araç trafiğinden arındırılması için çalışma yapıyoruz. Orası araçların park edeceği bir yer değil. Ayasofya'nın önündeki meydanda yaptığımız gibi bütün meydanı trafiğe kapatacağız. Şimdi turistlerin Çatladıkapı'dan yukarı nasıl taşınacağı üzerine düşünüyoruz. Yaşlı turistleri shuttle tarzı araçlarla meydana taşıyabiliriz."

Kara surları yenilenmeden korunacak
İstanbul'un bazı bölgeleri Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer aldığı için UNESCO heyetlerinin de denetimi altında. İstanbul kara surlarının bakımı ve restorasyonu için de 2010 çalışmaları kapsamında ve UNESCO ile işbirliği halende çalışmalar yapıldığını belirten Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir gelinen durumu şöyle anlattı: "Kara surlarının onarılması ve mevcut haliyle muhafaza edilmesi konusunda dünyada bu alandaki otoriteler arasında iki farklı görüş var. İkinci görüş yani restore edilmeden mevcut hallerinin daha fazla yıpranmasının engellenmesi fikri ağırlık kazanıyor. Bu daha az maliyetli bir yöntem olduğu için bize de avantajlı."