
Karadağ'ın dik ve dar kıyı şeridi, güney tarafta Bar'ın modern deniz limanını genişleterek Yeni Bar'ı oluşturdu. 20.yy'ın başlarında uygun yaşam koşulları araştırmasında, Stari Bar (Eski Bar)'da yaşayanlar savaşlar ve deprem nedeniyle yok olan şehirden bu alanın yakınlarındaki ve denize yakın yere taşındılar. Yeni Bar şehrinin gelişimi, demiryolu ve taşımacılık trafiği, sanayi ve turizme yönelik oldu. Yeni Bar'ın tarihi yapıları ile bölge arasında bağlantıyı sağlayacak yeterince imkanların olmamasına rağmen, yıkım ve yeniden inşanın benzer tarihini paylaşıyor bu yer. Bu durumun nedeni sadece fatihler ve kurtarıcılar, plancılar ve hayalperestler değil. Bunun yanı sıra, doğal güçlerin varlığı söz konusu.
Karadağ Bölgesi'nin sahili, 1979'da tahrip edici deprem ile sallandı. Birçok şehir bu depremden çok ağır bir şekilde etkilendi. Bunlardan biri de Bar'dı. Şehrin ortasında yaklaşık 8.000 m2'lik bir alan yok oldu. Daha sonra, Kentsel Çalışmalar ve Planlama Enstitüsü bu alanı yeniden inşa etmek üzere bir yarışma duyurusu yaptı. Mimar Batric Mijovic tarafından sunulan teklif, komitenin oyunu kazandı. Bu proje, Bar'ın ve bölgenin etrafındaki çevrenin ihtiyaçlarını karşılayan bir projeydi. 1980'de Mijovic yeniden gelişimin sorumluluğunu üstlendi ve toptan, perakende şirketi "Izbor" sermayeci olarak projeye katıldı. Restoranla birlikte geniş bir alışveriş bölümünü içeren bina, 1983'de tamamlandı. Bir yıl sonra, koyu banklarla sıralı, çeşme ve güneş saatinin sanatsal bir şekilde düzleme kademeli bir şekilde entegre edildiği bir avluya sahip oldu. Tüm bunlarla birlikte limanın yakınında konumlanan önemli kentsel fonksiyonları (okul, sağlık tesisi, postane, vb.) barındıran yeni bir şehir merkezini şekillendirdiler. "Izbor" avlusu, üç kubbeli olan bu mağazanın Bar'ın nirengi noktası olmaya başladığı zaman, önemli buluşma noktası olan kamusal bir meydanın içinde şekillendi.
Uzay mekiği ile yapılan popüler karşılaştırmalar ve Karadağ'ın dağları ya da deniz köpüğü, Batric Mijovic'i depreme dayanıklı bina tasarlama amacına yönelik olarak motive etti. Dünya'yı yokedici güçlerin korkusu onun ele aldığı ana konuydu. 1979 depremini takip eden artçı depremlerden zarar görmemek için, Mijovic benzer depremlere yönelik şekil ve yapı açısından binanın dayanıklı olmasına karar verdi. 9.000 m2'lik bu yapı, altıgen zemin üzerinde 17,5 m uzunluğunda üç muhteşem kubbe ile oluştu. Eğimli çatının kirişleri, 4 m çapındaki merkez bina hizmet çekirdeği tarafından desteklendi. Bina elementleri öngerilmeli betondan yapıldı ve baskın malzeme ise açık renk metal cephe kaplamasıydı.
Rapora göre, bu mağaza, geçen aylarda yaşanan genel finansal krizlerin etkisi ile daha verimli kullanılması için yıkılmış olabilir. Gerçek olan şu ki, geleneksel şehir merkez mağazası gününü yaşadı ve bitti. Herşeyi bir çatı altında toplayan konsept, şehir merkezlerini, çevresinde yer alan geniş alışveriş merkezlerine dönüştürdü. "Izbor" yönetimi zaman geçtikçe niteliğini kaybetti. Yapısal elemanlarla birlikte, havalı ve özel birimler ayrıldı ve koptu. Daha sonra, kapatılarak farklı kullanıcılara kiraya verildi. Şimdi ise, her türlü butik, kafe ve ofislerle birlikte, ev malzemeleri mağazaları, kuaförler, gece kulübü ile bit pazarını andıran bir görünüme sahip. Bu ana tadilat gerekliydi. Fakat böyle bir yapıya dönüşümü konusundaki kamusal tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tartışmalar daha çok kültürel bir fonksiyonla, insanların mükemmel bir eski yapıda nefes alabileceği bir yaşam ortamı sağlanmasına yönelikti.