Kasr-ı Nehroz 1200 yıl boyunca evdi şimdi otel olarak hizmet veriyor.

Binlerce yıl önce Asur tabletlerine "Mağara kenti Matiate" olarak kazınan Mardin'in Midyat ilçesinde açılan bir butik otel, geçmişi geleceğe taşıyor. Yüzyıllardır Türk, Arap, Kürt ve süryaniler'in birlikte yaşadığı ilçenin tarihine tanıklık etmiş olan Kasr-ı Nehroz, taş işlemeciliğiyle ünlü Midyat'ın özgün mimarisini günümüz konforuyla buluşturuyor.

And Mag dergisinden Nalan Yenigün'ün yazısına göre, 1200 yıllık bir yapı olan Kasr-ı Nehroz, adını Süryaniler'i korumak için Midyat'a yerleşen Nehroz ailesinden alıyor. Nehrozlar, 250 yıldır ailelerinin geçmişine tanıklık eden ve ortaçağın masalsı dünyasını yansıtan bu evi, çağdaş konforun vazgeçilmez öğeleriyle bezeyerek otele dönüştürmüş. Her biri birbirinden farklı otuz odadan oluşan KAsr-ı Nehroz'un tasarımı; sayısız kültüre, kavim ve inanca ev sahipliği yapmış olan ve taş işlemeciliğiyle ünlü Midyat'ın kendine özgü mimari özelliklerini taşıyor. Kasr-ı Nehroz'un değişen çağlara meydan okurcasına dimdik yükselen burçları, bölgede sık ratlanan kilise mimarisinin örneklerinden. Kasr-ı Nehroz'un restoranı, yörenin yörenin unutulmaz tatlarının yanı sıra dünya mutfaklarından da lezzetler sunuyor.

Evin, 1200 yıldır hiçbir değişiklik yapılmayan bir odası Şarap Evi olarak düzenlenmiş. Burada, Süryani şaraplarını tadarken ,Midyat'ın farklı medeniyetlerin içiçe geçtiği ruhunu hissetmek mümkün. Yirminci yüzyılın başlarında yapıya eklenen "Divanhane" ise, kuşlu vitrayları ve çepeçevre kerevitleriyle, bir fincan kahve eşliğinde tarihi geziler planlamak için ideal. Otelin birbirinden ayrı üç terası bulunuyor. teraslar, misafirlere bir yandan içkilerini yudumlarken, diğer yandan Midyat'ın tarihi güzelliklerini seyretme fırsatını sunuyor. Teraslardan biri ise yaz gecelerinde dileyen konukların geceyi geçirebileceği bir yere dönüşüyor. Sadece, yıldızların altında "Binbir Gece Masalları"nı andıran bir gece deneyimi için bile Midyat'a uğramaya değer.