Haberler

Şaşırtıcı Ama Halen Las Vegas’tan Alabileceğimiz Dersler Var

Tarih: 18 Ocak 2010 Kaynak: New York Times Yazan: Nicolai Ouroussoff Çeviren: Serzan Gök


1968 yılında ABD'li ünlü mimar ve mimarlık teorisyenleri Robert Venturi ve Denise Scott Brown, yanlarına Yale Üniversitesi'nden bir düzine mimarlık öğrencisini de alarak, Las Vegas'a gittiğinde onları milyon dolarlık su gösterileri veya korsan gemileri beklemiyordu. Van Gogh'un resimlerinin sergilendiği hotel galerileri de yoktu henüz. Helmut Jahn tarafından tasarlanmış lüks apartman kuleleri veya Daniel Libeskind tarafından tasarlanmış alışveriş merkezleri de inşa edilmemişti.

O sene Robert Venturi ile Denise Scott Brown daha yeni evlenmiş ve de ortak iş açmayı planlıyorlardı. Çiftin amaçlarından birisi İkinci Dünya Savaşı sonrası son derece sıkıcı fonksiyonelizme dönüşmüş Modernizm'den kurtulmak idi. Robert Venturi ve Scott Brown çiftinin 1972 yılında yayınladıkları kitap olan "Las Vegas'tan Öğrenmek" mimarlık tarihinde yayınlanmış en önemli manifestolardan birisi oldu. Bugün olması mümkün gözükmese de, kitap yayınlandığı zaman popüler Amerikan kültürünü tarafından çabucak ve samimi bir şekilde benimsenmişti.

Yale Mimarlık Fakültesi Galerisi'nde 5 Şubat 2010 tarihine kadar sergilenecek "Neler Öğrendik: Yale Las Vegas Stüdyosu ile Venturi, Scott Brown & Ortakları" sunumu mimarlığın kısırdöngüden çıkış yolları aradığı o dönemde mimarların Las Vegas'ta yaptıkları çalışmaları incelese de, bu projelerin ne kadar etkili olduklarını öğrenmeniz pek mümkün olmuyor. Ayrıca gazeteci Tom Wolfe'nin 1964 yılında yayılanan Esquire dergisinde belirttiği "ihtişamlı ve parlak ışıkların olduğu bugünkü popüler Las Vegas'ı öngörmek bu çalışma ile pek mümkün olamazdı.

Ne olursa olsun bu çalışma, herkesin bu seyahatlerin sonucunda varılan keşifler ve onların getirdiği heyacanı hissetmek için, mutlaka görülmesi gelen bir sergi. Varılan sonuçları inceleyince bugün bile bize öğretecekleri olduğunu farketmek mümkün. Sergide ilk seyahat sırasında çekilen 100'e yakın Las Vegas fotoğrafı da bulunuyor. Sevimli bir fotoğrafta Denise Scott Brown elleri belinde ve hırslı bir şekilde gülümserken poz vermiş. Hemen arkasında ise Strip (Las Vegas'ın ana caddesi), zayıf ışıklar dizisi, izole edilmiş hoteller ve yarı boş park yerleri olarak gözüküyor.

Robert Venturi ile Denise Scott Brown çifti, ABD'nın doğusunda odaklanan, Harvard Üniversitesi'nde Walter Gropius, Şikago'da Mies van der Rohe ve MOMA'da Philip Johnson'un oluşturduğu mimari kurumsallaşmadan oldukça uzakta idiler. O fotoğraflara bakıldığında sanki Strip bölgesi tarihin ağırlığı altında ezilmiş mimari anlayışa karşı alternatif bir gelecek öneriyor hissini veriyor. Aynı zamanda Rönesans'tan Haussman'ın Paris'ine ve modern mimariye uzanan rasyonelliği de reddediyor görünüyor.

Tıpkı İngiliz mimarlık eleştirmeni ve tarihçisi Reyner Banham'un aynı tarihlerde Los Angeles şehrinde yaptığı gibi, Robert Venturi ile Scott Brown çifti de, bu şehri sanki arabalarını camından dışarı bakıyormuş gibi gözlemlediler ama onların metodu tarihsel olmaktan ziyade daha çok analitik idi. Bu sergi için hazırlanan kısa bir videoda çiftin de belirttiği gibi Los Angeles'ı, aradıklarına uygun şekilde "saf" ve izole edilmiş bir yer olmadığı için, tercih etmediler. Esas aradıkları hayatın hızını ve karmaşıklığını yansıtan ve uygulanabilecek bir tasarım felsefesi idi. Bu bağlamda daha konsantre ve kolay bir bölge olan LasVegas'ta çalışmayı tercih ettiler.

Örnek vermek gerekirse sergideki ufak çizimlerden birisi olan bir gazinoya ait ışıklı tabela bu konsantre bölge tanımına uyuyor, tipik bir gazino tabelası olup üzerinde logosu, etrafında yanıp sönen ışıklar yer alıyor ki Strip bölgesinin her tarafından görülebilsin. Daha detaylı bilgiler tabelanın altında yer alıyor, böylece otoparka yaklaşan araçlardaki insanların okuyabilmesine imkan veriliyor. Sergideki diğer tabela fotoğraflarında ise geçicilik hissi kendini kolaylıkla hissettiriyor. Mesela bir seçim kampanyası tabelası bakımsız bir kamyonetin caddeye yakın kısımında yer alıyor, "İncil" kelimesi bir at arabasının vagonuna büyük harflerle yazılmış. Aslında dikkatle gözlemlendiği zaman binaları bu tabelalara kıyasla son derece monoton görünüyorlar. Örnek vermek gerekirse tek başına boş araziye dikilen beyaz renkli Dunes Gazinosu, etkinliğini kaybetmeye başlayan Modernizm akımının çok acıklı bir örneği olarak görünüyor.

Gerçek dünyada var olan tasarımlarının gözlemlenebilmesi, yerel dokunun detaylı olarak incelenmesi ile direkt bağlantılıdır. Sıraya dizilmiş ve bir arabanın camından dışarı bakılarak çekilmiş fotoğraflar serisi, daha önceden ABD'li pop-art sanatçısı Ed Ruscha'nın Los Angeles'da yaptığı benzer projeden ilham alınarak gerçekleştirildi. Her iki örnekte de boş alanlar ile ucuz ve az katlı yapıların yatay düzeydeki ritmik düzeni insanda yoğun ve anlamlı duygular uyandırıyor.

Bu çalışmayı yapan takım daha geleneksel inceleme metodlarını da uyguladılar. Mesela 18. yüzyıldan beri kullanılan, karmaşık haritalandırmalarda yer alan dolu ve boş alanları analiz eden Nolli Tekniği'ni kullandılar (örneğin dolu alanlar Strip'e özgün karakterini veren yoğun aktivitelerin olduğu gazino bölgeleri, boş alanlar ise otoparklar). Robert Venturi ile Denise Scott Brown bu çalışmanın sonucunda, geleneksel ve değişmesi zor olan estetik kurallar yerine insanların çelişkili ihtiyaçları ve arzularını yansıtan bir mimarlık akımı yaratmayı arzu etmişlerdi.

Serginin geri kalan kısmında bir kısmı Las Vegas seyahatinden önce inşa edilmiş, Robert Venturi ve Scott Brown'un mimarlık kariyerlerinde öneme sahip eserlerinden bazıları da sergileniyor. Robert Venturi 1960'lı yıllarda kendisini hem isyankar, hem orjinal bir mimar olarak ünlü eden projesi olan ve de annesi için tasarladığı Vanna Venturi Evi de bu sergide yer alıyor. Modernist ve geleneksel mimari referansları içeren bu yapı mimarlığın sembolik fonksiyonunu vurgulaması bağlamında son derece etkileyici.

Sergilenen fotoğraflarda benim şahsen beğendiklerim arasında 1988 yılında Euro Disney için tasarlanan ama inşa edilmeyen ve de korkunç Disney çizgi film karakterlerininin yol boyunca seri halinde bilboard tabelalarında sergilenmesini öneren bir tasarım da var. Bu fotoğraf adeta bir karabasan gibi sonu gelmeyen bir yolda bir araba kullanılması ile Amerikan kültürünün çocukça bir hale getirilmesi aynı fotoğrafta bir araya getirmiş.

Bu serginin nostaljik bir yanı da var. 70'li yaşlardaki Scott Brown ile Haziran 2010'da 85'ine basacak olan Robert Venturi'nin uzun ve verimli kariyerlerinin sonuna yaklaştığını hissedebilirsiniz. O zamandan beri dünya da çok değişti. Birçoğunun Scott Brown ve Robert Venturi'nden ilham aldığı ve günümüzdeki mimarlık dünyasında etkili isimlerin çoğunluğu mimarlığın potansiyelini üç boyutlu bilgisayar ortamında değerlendirmeyi, mimarlığın sembolik değerine tercih ediyorlar. Bazı mimarlar çoktan Modernizm'in son dönemlerinde kamuya açık alanların ticarileşletirilmesine direnme örneklerini incelemeye başlayarak, bu kısırdöngüden çıkma yollarını aramaya başladılar bile.

Scott Brown ve Robert Venturi'nin de çözmeye çalıştığı ve insanlığın artan hızla gelişmesinin getirdikleri problemler ve taleplerine günümüz mimarları da cevap veremiyor. "Las Vegas'tan Öğrenmek" yayınladığı dönemde bizler otoyollara ve McDonalds'lara alışmaya çalışıyorduk. O günlerden bu yana reklam kültürü son derece güçlendi ve pervasızlaştı. Günümüzde Las Vegas şehiri, tıpkı Ortadoğu'da olduğu gibi, son derece lüks hotel ve alışveriş merkezleri ve fantastik projelerle doldu. Çin'in yeni ve yüksek yapıları inşa etme hızı ve oranı ile karşılaştırıldığında, İkinci Dünya Savaşı sonrası Amerika'daki gelişmeler son derece silik görünüyor.

Scott Brown ve Robert Venturi'ye bugün geçmişe oranla daha ihtiyaç duyuyoruz.

Konuyla İlgili Linkler
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.