Haberler

Anahtarpafta Hakkında Ne Biliyorsunuz?

Tarih: 18 Ocak 2010 Derleyen: Emine Merdim Yılmaz
Pek çoklarının ismini ilk defa duyacağı Anahtarpafta, Türkiye'de internet üzerinden yapılan mimarlık yayıncılığının belki de ilk örneği. Hüseyin Kahvecioğlu tarafından hazırlanan site 1999 yılında yayına açıldı ve 2 sene boyunca da güncellenmeye devam etti. Bireysel bir çaba olarak ortaya çıkan bu site güncel olmasa da http://anahtarpafta.arkitera.com/ halen adresinde açık ve incelenebiliyor.

Sitenin kurucusu Kahvecioğlu'na internet kullanımının bir elin parmaklarını bile geçmediği bir dönemde bu fikrin nasıl ortaya çıktığını, internet yayıncılığı ile ilgili ne düşündüğünü sorduk.


Günümüzde popüler olan ve takip edilen mimarlık sitelerinden önce internete Anahtarpafta ile ilk adımı siz attınız. Site fikri ilk olarak nasıl ortaya çıktı? Kurgularken örnek aldığınız yayınlar var mıydı? Şu an http://anahtarpafta.arkitera.com/ adresinden yayınlanmakta olan siteye baktığımız zaman bir haber sitesi olarak değil, rehber olarak kurgulandığını görüyoruz. Siz tasarlarken neler düşünmüştünüz?

Anahtarpafta'yı hazırladığımdan bu yana on yıldan uzun bir süre geçti. On yıl, internetteki gelişim açısından bakarsanız çok uzun bir zaman. O sıralarda, internet aracılığıyla ulaşabileceğiniz kaynakların sayısı ve içerikleri, bu günle kıyaslanamayacak kadar sınırlıydı. Sitenin açıldığı yıl olan 1999'da Dünya'da internet kullanıcısı sayısı 150 milyon, Türkiye'de ise 500 bin düzeyindeydi. Bugün için rakamlar Dünya için 1,5 milyarın üzerinde, Türkiye için ise 35 milyon düzeyinde. Yine de, internetin hiç olmadığı döneme göre -ki bu dönemi de görmüş biri olarak söyleyebilirim- büyük bir gelişim, yeni bir bilgi kaynağı ve araştırma olanağı söz konusuydu. Mimarlık alanında yayın yapan pek çok yabancı kaynaklı sitede, güncel olaylar, duyurular, projeler vb. bilgilere ulaşmak mümkündü. Türkiye'de ise, internete erişim olanağı ve hızı yine bugünle kıyaslanmayacak kadar sınırlıydı ve Türkçe sitelerin sayısı oldukça azdı. 1998-99 yıllarında misafir araştırmacı olarak bulunduğum yurtdışındaki bir üniversitede, o zaman için Türkiye'de sahip olduğumuzdan çok daha geniş ve güçlü bir bilgisayar altyapısını kullanma imkânı buldum. Hızlı ve sınırsız internet erişimi, pek çok bilgisayar programını kullanma olanağı, pek çok kaynağa "tam metin" olarak erişim gibi imkânlar, doğal olarak internete bir hayli aşina olmama neden oldu. Bu olanaklara bugün artık evlerimizde bile sahip olsak da, o zaman için önemli olanaklardı. Bu süreçte, internetin en önemli sorunlarından biriyle karşılaştım: bilginin çok fazla olduğu bir ortamda, gerçekten gerek duyulan doğru bilgiyi ayırt etmek; bu bilgiye mümkün olduğunca çabuk erişebilmek başlı başına bir sorun haline geliyordu. Yüzlerce site arasında, nitelikli kaynakları ayırt etmek önemliydi. Dolayısıyla, seçtiğim web adreslerini kendim için listelemeye başladım. Sonrasında da, herkesin benzer sorunlarla karşılaşacağını düşünerek, seçtiğim siteleri internet ortamında paylaşmaya başladım. Özetlemek gerekirse, çıkış niyetim bir mimarlık portali yapmak veya bu konudaki ilk Türkçe yayını yapmak gibi bir iddia taşımıyordu. Son derece mütevazı ve amatör bir girişimdi. Herhangi bir yayını direkt olarak örnek almasam da, o sıralar takip edilen özellikle ABD kaynaklı mimarlık linkleri sitelerine içerik olarak benzetmek mümkün. Anahtarpafta genel olarak bir "link" sitesiydi. Kendi içeriğinden çok, "web"deki mimarlık sitelerine ve kaynaklarına erişim için bir bağlantı sitesiydi. Kısacası, bugün çok kolaylıkla yapılabilen site veya blog'lardan biri olsa da o zaman için Türkçe siteler içinde bir ilk olduğu söylenebilir.

Tasarım, güncelleme ve teknik altyapı konusunda destek aldınız mı?
Tamamen amatör bir girişim olarak, tasarım, güncelleme ve teknik konuları kendim yürütüyordum. Ancak çevremde bu konularla ilgili kişilerin görüş ve eleştirilerini alıyordum. Site yayına başladıktan kısa bir süre sonra tahmin ettiğimden fazla ilgi gördü. Bu ilgiyle beraber gelen mesajlardaki öneriler de önemli bir destekti. Zira artık bütün web dünyasını tek başıma takip etmem gerekmeden, gelen mesajlarda eklenmesi önerilen siteleri inceleyip uygun gördüklerimi eklemeye başlamıştım.

Kaç sene boyunca güncellemeyi sürdürdünüz?
Siteyi ilk yıl boyunca oldukça sık güncelleme olanağım oldu. Ancak geliştikçe, işin boş vakitlerde sürdürülebilir bir iş olmadığı anlaşıldı. Bir yandan siteyi sürdürme isteği, diğer yandan bunun zorluğu arasında yaklaşık iki yıl kadar güncellemeye devam ettim. Bu sırada, benim amatörce yayın yapmaya çalıştığım alanı da kapsayacak şekilde, son derece doyurucu ve yetkin bir yayın olarak Arkitera'nın yayına başlamasıyla, önemli bir boşluk doldurulmuş oldu. Bir süre sonra ben de Arkitera izleyicisi olduğumdan, site misyonunu tamamlamış oldu.

Gerek dünya gerekse Türkiye'de mimarlık yayıncılığında internetin kullanımı her geçen gün artıyor. Türkiye'de bu işe ilk adım atan kişi olarak internet yayıncılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Öncelikle değerlendirmeniz için teşekkür ederim -kulağa hoş geliyor- ancak, kendimi Türkiye'de mimarlık alanında internet yayıncılığına ilk adım atan kişi olarak görmediğimi hemen belirtmeliyim. Bu konuya büyük emek verenlere -başta Arkitera olmak üzere- haksızlık olmasın. Benimki amatör bir girişimdi.

İnternet yayıncılığı her alanda gelişmekle beraber, mimarlık doğası gereği özel potansiyeller taşıyor. İnternet olanakları geliştikçe; yani başta sadece "text"ler paylaşılırken, zamanla görseller, sesler, hareketli görüntüler buna eklendikçe, mimarlık alanı her ilerlemenin yarattığı alanı doldurabilecek malzemeler sunabiliyor. Kısacası, mimarlık ve internet yayıncılığı birbirini besleyen potansiyellere sahip. Gelişmelerin anında takibi, dünyanın diğer ucunda yapılanlardan eş zamanlı haberdar olmak gibi avantajlar artık olağan, sıradan konular. İnternet yayıncılığının interaktifliği, kişiselleşebilirliği, sosyal ağlarla etkileşim olanağı, diğer iletişim araçları ile entegre olabilmesi gibi yeni özellikleri, yayıncılık açısından yeni alanlar oluştururken, mimarlık açısından da önemli potansiyeller yaratıyor. Mimarlık da, binaya odaklı kabuğunu kırıp kente ve sosyal alana açıldıkça, toplumsallaştıkça; bireysel üretim alanı olmanın ötesinde kollektif -hatta anonim- üretimi de içerecek şekilde evrildikçe, internet yayıncılığının bu yeni olanaklarından daha fazla yararlanmaya başladı.

Bir diğer konu ise, kurumsal internet yayıncılığının dışında, bireysel yayıncılığın gelişmesi. En basit olarak "blog"lardan, yakın gelecekte yaygınlaşması muhtemel olan kişisel "tv" yayınına kadar olası gelişmeler mimarlık alanındaki paylaşım ve etkileşim için zengin olanaklar sunuyor. Pek çok kişisel site veya blog, profesyonel yayınlar kadar zengin içerik taşıyabiliyor. İnternetin ve yazılımların sunduğu olanakların, bireysel yayıncılığı son derece kolaylaştırmasının sonucu olan bu gelişim, profesyonel yayıncılığın da kendini bu duruma göre dönüştürmesini gerektirecek nitelikte.

YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.