Haberler

Açıkhava müzesi muhteşem Roma

Tarih: 20 Ocak 2010 Kaynak: Yeni Asır Yazan: Dr. A. Tayfur Yağcı
Floransa'nın görkemli Piazza Della Signoria'sı, Venedik'ın muhteşem bazilikası, Dükler sarayının Piazza San Marco'su, Milano'nun ünlü Duomo Katedrali'nin önündeki Piazza Del Duomo'su ve Roma'nın Piazza Del Popolo'sı mimar ve heykeltraşların büyük dev atölyeleriymiş gibi hayranlık uyandırıyor.

Alp sıradağlarından, Sicilya'ya kadar atını her an şaha kaldırmaya hazır bir çizme gibi uzanan İtalya, mimarların ve heykeltraşların bir ülkeyi nasıl büyüleyici ve görkemli bir hale getirebildiğinin eşsiz bir örneğidir. Tıpkı açık hava müzesi Muhteşem Roma'da olduğu gibi.

Katedraller, müzeler, palazzolar ve piazzalar birbiriyle uyum içinde konuklarını karşılıyorlar bu ülkede.

Floransa'nın görkemli Piazza Della Signoria'sı, Venedik'ın muhteşem bazilikası, Dükler sarayının ve beşyüz yıllık saat kulesinin bulunduğu Piazza San Marco'su Siena'nın hayranlık uyandıran Piazza Del Campo'su, Milano'nun ünlü Duomo Katedrali'nin önündeki Piazza Del Duomo'su ve Roma'nın Piazza Del Popolo'sı, Piazza Navona'sı, Piazza Di Spagna'sı (İspanyol Merdivenleri) Palazzo Del Quirıhale'si (Papalık Konutu) Piazza Venezia'sı, Palazzo Nuovo'su ve Palazzo Senatorio'su vs mimar ve heykeltraşların sanki büyük dev atölyeleriymiş gibi hayranlık uyandırıyor.

Hızlı trenle seyahat

İtalya'ya ve Roma'ya 12 yıl önce Ağustos ayında gelmiştim ve Floransa Venedik ve Napoli de dahil olmak üzere İtalyan'dan çok yabancı turistlerin varlığı dikkatimi çekmişti. Meğer İtalyanların deyimleriyle Ağustos'ta İtalya "Kedilere ve delilere" kalırmış. Çünkü rahatına ve tatlı hayata "La Dolce Vita" düşkün İtalyanlar, bu dönemde tatile çıkarlarmış ama görünen o ki Aralık ayında bile Roma turist kaynıyordu.

Floransa'dan Roma'ya (300 km) hızlı trenle 1 saat 40 dakikada gittik. 1 saat 15 dakikada geri döndük ve bilet ücreti olarak gidiş-dönüş 94 Euro ödedim. Evet ucuz bir rakam değildi ama saatte 300 km hız yapan modern ve kısa tren yolculuğunun bir bedeli vardı. Floransa-Roma hattında tren hiç durmadan onlarca kilometre uzunlukta tünellerden köprülerden geçerek (İzmir'de sadece 3 km uzunluğundaki Karşıyaka tünellerinin yıllar süren yapımı geldi aklıma bir de görkemli törenlerle açılışı) harika yemyeşil doğayı seyrederek, kahvemi içerek, kitabımı okuyarak yaptım bu yolculuğu. Zaman zaman otoyollarla paralel yaptığımız yolculukta, otoyoldaki araçların anında gözden kaybolup geride kaldığını gözlemledim. Bir de bizim trenlerimizin sürati geldi aklıma. İtalya, ülkesini demirağlarla örmüş, hele Kuzey İtalya'da demiryolları sanki metro hatları gibi.

Roma içinde önerim elinizde harita, ayağınızın nereye bastığını bilerek, süprizlerle karşılaşmanın heyecanını yaşayarak, ayağınızın götürdüğü yerlere gidin ama sokak kafelerinde kahve (benim tercihim genelde Türk kahvesine benzediği için espreso idi) ve Tiramisu, kek molaları vererek, meydanların, insanların ve şehrin nabzını tutarak yaşayın bu şehirde. Önerim Piazza de Popolo'da Roma'nın ünlü mekanı Caffe Rosati'de bir mola verip etrafı seyretmeniz. Zaten burası Treviso Çeşmesi, İspanyol Meyhaneleri turundan sonra yorgunluk atmak üzere kahve molası için de çok harika bir yer. İtalyanların deyimiyle "Dolce far niente" boş oturmanın tatlı hazzını yaşayın bu ülkede.

Roma ve İstanbul

Roma'yı, kıvrıla kıvrıla akan Tiber nehrinin iki yakasında 7 tepe üzerine kurulmuş antik eserlerin, Vatikan ve yüzlerce kilisenin bulunduğu müzeleri, modanın kalbinin attığı butik ve mağazaları, kafeleriyle ve trafik sıkışıklığı ile tıpkı dünya harikası boğazı ve 7 tepe üzerine kurulmuş İstanbul'umuza çok benzettim. Bu dünya mirası şehrimize hakettiği özeni göstermediğimize karar verdim. Halbuki İstanbul, Türkiye'nin de önüne geçmiş bir şehrimiz. Bazı seyahat ettiğim ülkelerde Türkiye'yi hatırlamakta zorlanan insanlara İstanbul dediğim zaman ne kadar heyecanlandıklarına tanık olmuşumdur.

Floransa sakin, düzenli yaşamı ve rahatlığı ile İzmir'i hatırlattı bana sevimsiz Milano'yu ise Ankara'ya benzettim nedense biz İzmirliler Ankara'yı pek sevmeyiz soğuk gelir bizlere tıpkı Milano'da hissettiklerim gibi. Umarım bu benzetmem Milano'da yaşayan ve evlerine sofralarına konuk olduğum sevgili dostlarım Sedef ve Luigi'yi üzmemiştir, onlar çok sıcak, içten ve candan, soğuk olan sadece Milano.

Colosseum

Roma deyince hemen hemen çoğu kişinin aklına Aşk çeşmesi, İspanyol Merdivenleri ve ünlü Colosseum gelir.

Roma'nın ölümsüzlüğünün en büyük simgesi Colosseum'dur. Şehir merkezinde yolculuk yaparken aniden karşımıza çıkan kanlı gladyatör dövüşlerine sahne olan bu eşsiz eser, sizi adeta bir mıknatıs gibi kendine çeker. 4 katlı, 50 bin kişilik gladyatörlerin bu kanlı sirkine, halk ve aristokratlar kan görmeye gelirlermiş. Aç bırakılarak kızdırılan ayılar, aslanlar ve diğer vahşi hayvanlar arenada dövüştürülür yada mahkumların üstüne salınırmış. Daha sonraları profesyonel dövüşçü olan köleler kalabalık ateşli seyircilerin önünde dövüştürülmüş bu görkemli arenada.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.