
Yakın zamanda bu soruların cevabını bulmak için bir anket düzenlendi:
- Hakettiğinden fazla ilgi gören mimarlar kimler?
- Peki hangi mimarlar daha fazla ilgiyi hak ediyor?
- İşte bu anketin sonuçları...
Mimarlık sektörünün profesyonellerine bu konudaki düşünceleri soruldu. Bu sorunun cevabı mimarlık camiasının ünlü bir ismi olacağı açıkça belliydi, ancak kazanan kim olacaktı? Ayrıca merak edilen diğer bir konu ise kimin hak ettiği yerde olmadığıydı. Muhteşem işler çıkaran bu kadar mimar içinde en çok hakkettiği halde, üzerinde sahne ışıklarıparlayan kimlerdi? Sürekli aynı isimlerin haberlerini duymak ya da okumaktansa bu konuyla ilgili bir anket yapılıp insanların gerçek görüşleri alındı.
2 aydan kısa bir süre içinde 300 anket cevaplandı. Archi-Ninja okurları ve Twitter takipçileri sayesinde iyi bir veri seti elde edildi. Anket sonuçlarına göre:
Hakkettiğinden Fazla Beğenilen 10 Mimar
10. FJMT
FJMT, Avustralya'nın en çok ödül alan ofislerinden biri. Romaldo Giurgola tarafından eleştrilen projelerinden biri ASIO için tasarlanan "canavar" görünümündeki güvenlik binası. Binanın, Avustralya Parlamento Binası ve Burley Griffin Gölü'nün görüş hatlarını mahfettiği söyleniyor.
9. Le Corbusier
İsviçreli - Fransız mimar Le Corbusier modern mimarinin öncüsü olarak tanınıyor. Ölümünden bu yana, bazı kentsel tasarım projelerinin yıkıcı ve savurgan olması O'nu eleştiri oklarının hedefi haline getirdi. Le Corbusier, mimarlar ve mimarlık öğrencileri tarafından üzerinde en çok çalışılan mimar oldu ki, sürekli hatırlanıyor olmak her zaman iyi bir şey değil.
8. Santiago Calatrava
İsviçre'de ilk ofisini açan İspanyol mimar Calatrava'nın, mimarlık "elitleri"nin arasında yer aldığı kabul ediliyor. Caltrava'nın Bilbao'daki projesi, kırılmaya eğilimli ve yerel hava koşulları altında kayganlaşan cam seramiklere sahip köprüsüyle birlikte yeterince tesis içermeyişi ile de pratiklikten uzak olduğu için eleştirildi. Venedik'te tasarladığı köprü ise, projenin uygun olmaması ve para kaybı olarak nitelendirmesi nedeniyle açılış töreni ertelendi.
7. (BIG) Bjarke Ingels Group
Danimarkalı mimar, Bjarke Ingels projeleri ile mimariye neşeli ve pratik bir yaklaşım gösteriyor. Bu yaklaşımın ta kendisi belki de, mimarlığın perde arkasındaki "eski kafalılar" tarafından takdir edilmeyen B.I.G.'in bu kadar eleştirilmesinin esas nedeni. Bjarke Ingels her iki listeye birden girerek tuhaf bir ilgiyi hakkediyor. Belki de firmanın çekim gücü arttıkça ve daha fazla ilgi kazandıkça, projelerine karşı eleştiri grubunun ve star mimarlardan nefret edenlerin daha fazla tepkisini çekiyor. Bjarke Ingels'in kısa bir süre için OMA'da çalışmış olması ve belki de projelerinin star mimar benzerlikleri durumu daha da talihsizleştiriyor.
6. Peter Eisenman
Amerikalı bir mimar olan Eisenman, dekonstrüktivistler olarak bilinen mimarlığın eklektik grubunun bir parçası. Projeleri sık sık kendi promosyonunu yaptığı için eleştirdi. Die Süddeutsche Zeitung'dan Merten Worthmann'ın söylediğine göre "çok pahalı, çok büyük ve içeriği çok yetersiz" olarak tanımlanan Cidade da Cultura de Galicia projesi en çok eleştirilen projelerinden biri.
5. Norman Foster
İngiliz mimar Foster, İngiltere'nin en üretken simgesel binalarının yaratıcısı olarak tanınıyor. Londra'da bulunan ve daha önce IRA tarafından hasara uğratılmış tarihi bir binanın yeniden yapılması fikrini hiçe sayarak dikilen, resmi olarak Swiss Re olarak bilinen "The Gherkin" Foster'ın en çok tartışılan projelerinden biri.
4. Rem Koolhaas
Rem Koolhaas ise başka bir star mimar. Pekin'deki CCTV Binası Design Observer'dan William Drenttell'in yoğun eleştirisine göre "sivil ihmarkarlığı tamamen sınırlamasa bile, bu ölçekteki bir projede estetik bir ifadeyi desteklemek için çok fazla çelik kullanımı ile kaçırılmış bir fırsat gibi görünüyor," Zaha Hadid 1970'lerde Koolhaas altında çalışmış, 1977 yılında da OMA'nın ortağı olmuştu.
3. Daniel Liebskind
Daniel Libeskind Polonya-Yahudi asıllı Amerikalı bir mimar. Libeskind'in en iyi bilinen projelerinden bazıları Berlin'deki Yahudi Müzesi, ABD'de bulunan Denver Sanat Müzesi ve Toronto'daki Kraliyet Ontario Müzesi'ni kapsıyor. Libeskind, Dünya Ticaret Merkezi'nin arazisinde yapılacak olan yeniden inşa projesi için düzenlenen tasarım yarışmasını kazanarak medyada büyük dikkat çekti.
Meslekteki birçok profesyonel Libeskind'in projelerini, güçlü bir fikir ile yaptığı binaların sürdürülebilir olmayışı ya da yer kavramını hesaplamayışı ve tasarımlarında binalardan daha çok kendi markasına odaklanmış olması nedeniyle eleştirdi.
Libeskind'in eleştirilen projelerinden üç tanesini şunlar oluşturuyor:
- Libeskind'in "dünyanın en üst düzey sürdürülebilirlik" olarak tasarladığını iddia ettiği The Studio Series Villas projesinde prefabrik öncesini ele alıyor. TreeHugger projeyi şöyle bir gözden geçirmiş ve ne sürdürülebilir, ne de karşılanabilir olduğu yargısına varmış.
- DesignBoom'un bir okuyucusuna göre Polonya, Varşova'daki zlota 44 "bir anda parlayan bir hile ile mimari tasarım gibi davranan başka bir proje."
- Berlin'deki Yahudi Müzesi, çok "soyut" olması ve "eğitim içeriği"nin eksikliği nedeniyle birçokları tarafından eleştiriliyor.
Super Colossal blog üzerinde bir gariplik kaydetti. Libeskind çoğu zaman "Dünyaca ünlü mimar" olarak tariflendi ve Libeskind'in sitesindeki arama fonksiyonunda "Dünya, ünlü, mimar" kelimelerinin site çapında 6.800 kez bulunduğunu fark ettiler. Belki de bu şekilde tanınması bir tesadüf değil.

Solda: Berlin Yahudi Müzesi, Üst Sağda: The Studio Series Villas, Sağ Altta: zlota 44
2. Frank Gehry
Frank Gehry Kanadalı bir mimar olup Los Angeles'a yerleşmiş. Gehry'nin projeleri arasında Bilbao'daki Guggenheim Müzesi, Minneapolis'te bulunan Wiestman Sanat Müzesi ve Kaliforniya Santa Monika'da yer alan özel konutu var.
Gehry'nin projeleri, "star mimar"ın çalışmaları olduğu ve form ile yapının işlevinden çok, bir Gehry binası olması nedeniyle ilgi çekmesi ile ayrımın işareti olduğu için eleştiriliyor. Gerçek soru ise Gehry'nin gerçekten büyük bir mimar mı, yoksa sadece popüler mi olduğu?
Gehry'nin eleştirilen projelerinden üçünü şunlar oluşturuyor:
- Bilbao'daki Guggenheim Müzesi'nin yapısı "güzel ve parlak" olsa da, kamusal bir alan için yetersiz, kente bir "kesinti" olarak hizmet veren yapı insan faaliyetleri ve kent kültürü için başarısız gözüküyor.
- Walt Disney Konser Salonu Guggenheim'ın bir "kopya"sı olarak kabul ediliyor.
- New York Times'ın vefat eden mimarlık eleştirmeni Herbert Muschamp'ın "denizden çıkıp sürünmüş, yuvarlanmış ve ölmüş bir şey" olarak nitelendirdiği Müzik Deneyimi Projesi ise başka bir saca sarılmış yapı.
Gehry'nin projeleri çoğu zaman kaynak israfı ve işlevsiz tasarımlar olduğu iddiaları ile karşılaşmış, yeri çok az dikkate alınmış, sürdürülebilirlik ve uygun fiyat ilkeleri eksik kalmış olarak yorumlanıyor.

Solda: Guggenheim Müzesi, Üst Sağda: Walt Disney Konser Salonu, Alt Sağda: Müzik Deneyimi Projesi
300 Kişiye Sorduk ve İşte 1 Numara!

Ta daaaaaa İŞTE ZAHAAAA!!
1. Zaha Hadid
Zaha Hadid 1950 yılında Bağdat'ta doğdu. Hadid 2004 yılında, onu çabucak şöhret yoluna taşıyan Pritzker Mimarlık Ödülü'nü kazandı. Zaha'nın en iyi bilinen projelerinden bazıları Vitra İtfaiye İstasyonu, Almanya, Weil am Rhein'daki Lfone Pavyonu ve Londra'daki Millennium Dome'da bulunan Mind Zone.
Oxford Koleji Eki Önerisi'nin inşası reddedildi, çünkü ısısal problemler vardı, ayrıca bu durum araziye ve bağlama cevap vermeyen bir proje için önemli bir örnek oluşturuyor. Zaha projelerinin bayağılığı, her projesinde aynı tasarım yöntemleri yinelemesi, kamuyu ve yerini tamamiyle hiçe saydığı için eleştiriliyor. Son tartışmalara göre, Zimbabwe diktatörü Robert Mugabe'ye bile benzetiliyor.
Hadid'in eleştirilen projelerinden üçünü şunlar oluşturuyor:
- 2012 Londra Olimpiyatları Su Merkezi uygulamada eksiklikleri olan, bütçesini 3 kere aşan ve havuz salonunda ahşap tavanı bulunan bir proje. Bakımının sağlanamaması da eleştirilen başka bir konu.
- Capital Hill Residence projesi için yapılan bir yorumda (Photoshop'tan referans alınarak söylenecek olunursa) "Clone Stamp Tool"u kullanmış olmalı, çünkü önceki tasarımlarına göre oldukça tipik bir proje ve zar zor yaşanabilir bir yer durumunda.
- Antwerp'te Port Evi tasarımı arsada yer alan mevcut binaya saygı duymuyor.

Solda: Capital Hill Residence, Sağ Üstte: 2012 Londra Olimpiyatları Su Merkezi, Alt Sağda: Port Evi, Antwerp
Peki Kim Daha Fazla İlgiyi Hak Ediyor?
10. Andrew Maynard
Andrew ve AMA eğlenceli ve iyi tasarlanmış projeler üretiyor ki, daha geniş ölçekte fark edilmeyi hak ediyor. Andrew'ün en gözde projelerinden biri olan CV08 "Robot yiyen Banliyö" projesi ArchDaily ve Inhabitat gibi popüler bloglar arasında çok ilgi kazandı.
9. Alvaro Siza Viera
Çağdaş bir Portekiz mimar olan Viera Lizbon, Chiado'da 1998 Ağustos'unda çıkan yangında tamamen tahrip olan bir alanda tamamladığı ticari bir yenileme projesi ile 1992 yılında Pritzker ödülünü aldı. Son olarak Ibere Camargo Müzesi tamamlandı.
8. Alejandro Aravena
Icon tarafından 20 genç mimar arasında gösterilen Alejandro Aravena gelecek vaat eden bir mimar. Pirihueico Evi, Aravena tarafından tasarlanmış popüler bir proje.
7. UNStudio
Hollandalı bir mimari uygulama ve altyapı projelerinde uzman bir büro. UN kısaltması "United Network", yani birleşmiş ağ anlamına geliyor. Ortak doğanın yansıtıcısı olan firma, farklı geçmişlere ve deneyimlere sahip dünyanın dört bir yanından gelen bireylerden oluşuyor. En tanınan projelerinden biri Hollanda'daki Agora Tiyatrosu.
6. Shigeru Ban
Japonya kökenli Shigeru Ban, projeleriyle hızlı bir fark yarattı. Projeleri içinde en önemlisi afet kurbanları için tasarladığı geri dönüşümlü kağıt ve karton evler. Ban'in en ünlü projesi 156 nakliye konteynerdan oluşan ve geçici bir yapı olan Göçebe Müzesi.
5. Renzo Piano
Renzo Piano Pritzker Mimarlık Ödülü'nü kazandığından beri kendini kabul ettirmiş bir İtalyan mimar. Erken döneminin en ünlü projelerinden biri olan ve 1977 yılında Richard Rogers'la birlikte yaptığı ortak proje Paris'teki Georges Pompidou Merkezi. Piano Amerika'nın en büyük ikinci müzesi olan Şikago Sanat Enstitüsü için yaptığı ek bina ile çok ilgi kazandı.
4. David Chipperfield
Mimar David Chipperfield, dikkatli yapısal basitliği, mobilyadan kent planlama projelerine kadar geniş bir yelpazede çalışmasıyla tanımlanıyor. Chipperfield'in güncel projeleri arasında Anchorage Tarih ve Sanat Müzesi ile Milan'daki Alaska ve Ansalado Kültür Şehirleri yer alıyor.
3. Bjarke Ingels
1974'te Danimarka, Kopenhag'ta doğan Bjarke Ingels, BIG'u sadece 3 yıl önce 2006 yılında kurdu. Projelerini neşeli ve pratik bir yaklaşım içinde tasarlıyor. 1998 yılında 3. sınıf öğrencisi iken ilk yarışmasını kazandı ve daha sonra Rem Koolhaas için 3 yıl için çalıştı.
Ingels'in popüler projelerinden üçü şunlar:
- 2008 yılında tamamlanan VM Dağ Konutları projesi bir dizi ödül aldı, firmanın en ünlü ve en iyi bilinen projelerinden biri oldu.
- Deniz Gençlik Evi de 2004 yılında Kopenhag Mimarlık Ödülü'nü alarak dikkat çekti.
- Kopenhag'taki Scala Tower, çevresindeki şehir ile birbirine karışan rasyonel bir kule.
Genç bir mimar olarak Bjarke Ingels, özellikle de deneyimlerini birleştirme becerisi, sosyal sorumluluğu ve projelerinde kullandığı keskin zekasıyla büyük başarı elde etti.

Solda: VM Dağ Konutları, Üst Sağda: Maritime Gençlik Evi, Alt Sağda: Scala Tower
2. Peter Zumthor
2009 Pritzker Ödülü kazanan İsviçreli mimar, şu anda mimarlık dünyasında kesinlikle bir "birinci kalite" olarak tanınıyor. Zumthor'un duygu ifade edebilen binaları tasarlamak için bir motivasyonu var ve bir duruş ile kişiliğe sahip.
Zumthor'un popüler projelerinden üçü şunlar:
- Avusturya, Bregenz'de bulunan Bregenz Sanat Evi cam ve çelikten oluşan bir yapı ve binanın içi beton bir kutudan yapılmış.
- İsviçre'de Kaplıcalar, uzak dağ köyü Vals'te geometrik katılığıyla kaya yamacında bir büyük yerleşme gibi görünüyor.
- Zumthor'un en son projesi olan Brother Clause Field Şapeli'nde kendine özgü bir teknik kullanıldı. Ağaç gövdeleri etrafında yapı tasarlandı ve ahşabı yakılarak kömürleşmiş bir görüntü ve koku elde edildi.
İlginç olan bir başka konu ise, Zumthor projelerinin çoğunluğu yayınlanmadı, çünkü mimarlığın ilk elden deneyimlenmesi gerektiğini hissediyor.

Solda: Bregenz Sanat Evi, Üst Sağda: İsviçre Kaplıcalar, Alt Sağda: Brother Clause Field Şapeli.
Ve En Çok İlgiyi Hak Eden Mimar...
1. Toyo Ito
1941 yılında doğan Toyo Ito, son derece yaratıcı ve kavramsal mimarlığı ile büyük ölçüde bilinen bir Japon mimar. Projeleri hem fiziksel, hem de sanal dünyaları yönetiyor ve ifade ediyor.
Kariyerinin başlarında, 1976 yılında tamamlanan ve dikkat çekici Beyaz U ile 1984'teki Gümüş Baraka önemli iki projesi. Ito'nun Yatsushiro Belediye Müzesi, 1992 yılında 33. Mainichi Sanat Ödülü'nü kazandı. Güncel Serpentine Galeri Pavyonu projesi ise oldukça önem kazandı.
Ito'nun popüler projelerinden üçü şunlar:
- Kaohsiung'da Dünya Oyunları Stadyumu, üzerindeki 8.844 tane güneş paneli ile bu yapı yenilenebilir enerji kaynağı aracılığıyla gereken enerjinin % 75'ini üretiyor.
- Sendai Medyatek kütüphane, görsel medya merkezi ve yer hizmetleri dahil birçok fonksiyonu bünyesinde bulunduran bir tesis.
- Matsumoto Sahne Sanatları Merkezi çeşitli sanat faaliyetlerini barındırıyor.
