Haberler

Kadıköy'ün Çarpık Yapılaşma Bölgeleri Ele Alınmalı

Tarih: 1 Şubat 2010 Kaynak: Kadıköy Life Yazan: İbrahim Tütenyurt


Mutluluk her şeyin başlangıcıdır.

İnsanların yaşamdan bekledikleri standartlar gün geçtikçe yükselmektedir ve bunları sağlayacak projelere yönelmektedirler. Bugün projelere baktığınızda artık sadece yaşanacak bir konut veya çalışılacak bir ofis olmanın dışında yaşam biçimi yaratan ve simgeleyen projeler çok çabuk alıcılarını bulmaktadır. Sıradan konut veya ofis artık eskisi gibi değer ifade etmemektedir.

İşe, okula gidip gelirken geçen sürenin makul kısalıkta olması, insanın kendisine ayırabileceği sürenin de uzaması demektir. Bu süre içinde arkadaş ilişkileri, sosyal ilişkiler, aile ilişkilerine daha fazla zaman ayırma imkanı bulabileceklerdir. Mutluluğu yakalamış insanların, sağlıkları da daha iyiye gitmekte, daha huzurlu ve verimli birer birey olmaktadırlar.

Huzuru sağlamak adına da ulaşımda kaybedilen zamanlar ile yaşam standartlarını ve kalitesini yükseltmek gerekmektedir.

Bilindiği üzere İstanbul'un en başta gelen sorunlarından biri olan ulaşım ve buna ilişkin çözümlerin önemi, gün geçtikçe daha da artmaktadır. İnsanların evlerinden işlerine ulaşımda harcadıkları zamanı minimize eden (yaklaşık 15-20 dakika içinde tutan) çözümler ortaya koymak gerekmektedir. Anadolu ile Avrupa yakasının birbirine olan bağlantılarının gün geçtikçe kuvvetlenmesi ve çeşitlenmesi, buna büyük yardımcı olacaktır. Bu toplu taşıma sistemlerinin sağlıklı çözümü, iki yakanın gelişiminde ve denkleşmesinde en büyük etkendir. Burada ana kabul, iki yaka arasındaki trafiği minimize edecek gelişmeleri sağlayacak imar planlarına ulaşmak olmalıdır.

Göztepe'nin üst kısmında ve özellikle E5 arasında kalan bölgedeki yerleşim alanlarında bulunan binalar, inşa edildikleri dönemler ve yapılış şekilleri ile oldukça kötü yapılardır ve gerçekten çarpık şehirleşme örneğidirler. Bu yapılarda ne deprem dayanıklılığı ve ne de yürürlükte olan yönetmeliklere uygunluk vardır. Burada yaşayan insanların şu anda can ve mal kayıplarının herhangi bir depremde ne boyutta olabileceğini tam olarak söylemek de mümkün değildir.

Planlamanın da önemi göz ardı edilmemelidir. Planlamalar yapılırken ana hedef, o bölgede yaşayan insanları çağdaş şartlara taşımaktır. Sivil toplum örgütleri, Kadıköy'e gönül verenler, bu çalışmalara katılmalı ve bu bölgelerde yaşayan toplumun yaşam kalitesini, standartlarını yükseltecek tedbirlerin planlarda yer almasını sağlamalıdırlar. Sivil yönetimler vatandaşlar için varlardır. Onları hiçe sayarak, sadece rant uğruna plan yapmanın getirdiği çarpıklıklar ve doğurduğu problemler, bölgenin gerçek sahipleri tarafından kabul görmemekte ve onları rahatsız etmektedir. Biraz önce de değindiğim gibi her şey insanların mutluluğu için olmalıdır.

Herkes son zamanlarda SAF Gayrimenkul A.Ş. tarafından yapılan Akasya Projesi'nden söz ediyor ve "Kadıköy'ün çehresi değişiyor" diyor. Burası tapulu ve tek mülkiyetteki bir arazidir. Kadıköy'de bunun gibi (bu büyüklükte ve az malikli) kaç tane yer var?..

Oysa bunlar gelişimi tetikleme adına iyi rol üstlenebilirler. Fakat esas yapılması gereken Kadıköy' ün çarpık yapılaşma bölgelerinin ele alınmasıdır. Bilindiği üzere bu bölgelerin oluştuğu zaman dilimindeki yapım şarları ve teknikleri oldukça kötüdür. Bölgenin imar planları da gelişmiş olan bu çarpık yapılaşmayı muhafaza etmek üzere gerçekleştirilmiştir. Daha sonraları iyileştirme çalışmaları yapılmış ise de bunlar belli arterler üzerinde kalmıştır. Oysa bu planlamaları bölgenin tümüne yaymak gerekmektedir. Bu da ancak kentsel dönüşüm projeleri ile olabilecektir.

Bu projeler yapılırken kentin eski ve nostaljik yapısını simgeleyen noktalarını da dikkate almak ve bunları korumak, gelecek nesillere gelişimin evrelerini tanıtmak adına da çok önemlidir. Kadıköy'ün simgeleşen yapılarını, meydanlarını ve hatta bazı nostaljik yollarını dahi korumak gerekmektedir.

İmar planlarında yapılan yanlışlıklarla yılmadan mücadele etmek gerekmektedir. Gerek belediye, gerekse sivil toplum örgütleri, bu girişimleri yapmak ve sonuna kadar yürütmek zorundadırlar. Gelecek nesiller için bunların savaşlarını vermiş örnek yöneticiler olarak tarihe geçmek mecburiyetindedirler.

Komşu ülkelerde bunun örneklerini görmekteyiz. Tarihte büyük değişimler yaşamış Fransa bile değiştirdiği rejimlerin eserleri ile bugün binlerce, hatta milyonlarca turisti çekmekte ve bu eserleri koruma savaşı vermektedir. Prag, Budapeşte, Roma, Atina ve daha birçokları da örneklendirilebilir.... Biz tarihi eserlerimizi korudukça şehirlerimizin, mahallerimizin, sokaklarımızın, meydanlarımızın ve en önemlisi kendimizin değerini yükseltmiş olacağız. Tarihine sahip çıkan toplumların yetişmesine katkıda bulunmak da bir vatandaşlık borcumuzdur.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.