Haberler

Havasız duman sahası

Tarih: 2 Şubat 2010 Kaynak: Vatan Yazan: Mine G. Kırıkkanat
Türkiye'de 1960'lardan öteye yaygınlaşan apartman kaloriferlerinde mazot ve kömür yakılırdı. Ancak 1973'te patlak veren petrol krizi ve mazotun bir bulunup, bir bulunmayan yakıta dönüşmesi, hemen tüm kazanların "kömürlü"ye çevrilmesine yol açtı.

Kömürlü kalorifer kazanları, 1970 darbesini izleyen sıkıyönetimin başında, tüm evlere baskın ve toplu arama yapılan gecenin arefesi, binlerce dergi ve kitabın yakılmasına da yaradı. Yakılan kitaplar arasında benimkiler de vardı ve hiç unutmam, Che'nin el çizimi bir portresini Atatürk portresinin altına gizleyerek kurtarmıştım!

Kitaplar bir gecede yandı, ama kalorifer kazanları yıllarca kok kömürü, kok bitince linyit, linyit bitince, toprakla karışmış en kalitesiz kömürü yakmayı sürdürdü.

1980'li yıllarda, başta İstanbul, tüm büyük kentlerin havası solunamayacak hale gelmiş, deniz kıyısında olanların bile üstünden karasarı bir bulut kalkmaz olmuştu. Üstümüze başımıza, tüm eşyalara yapışan is aynıyla içimize siniyor, akciğerlerimizi "füme ciğer" kıvamında yakıyor, astım, bronşit ve faranjit, bugünkü düzmece grip salgınlarından çok daha yaygın olup, gizli açık, akciğer kaynaklı ölümlerin baş nedeniydi.

1990'lı yıllarda doğalgaza geçmek, doğru ve sağlıklı bir karardı. Yerel yönetimler, parası vardı, yoktu bakmadan tüm apartmanları doğalgaza bağlanmaya zorlarken haklıydılar, çünkü toplumsal çapta yavaş yavaş zehirleniyor, soluduğumuz havayla öldürülüyorduk, resmen.

Kentlerin havası, bu kararla yarıya yarıya temizlenmiş, üzerlerindeki karasarı ölüm bulutu, bu uygulamayla kalkmıştı. Trafik atıkları yine kirletiyordu, ama eskisi kadar zehir solumuyorduk.

Oysa şimdi, artık ve yine o karasarı bulut çöktü kentlerin üstüne. Neden? Çünkü nüfusun yarısı ödeyemeyeceği kadar pahalanan ve zam üstüne zam gelmeye devam eden doğalgaz kombilerini kapattı, soba kurdu, odun kömürle ısınıyor!

Zaten zamları "gücü olan doğalgaz kullanır, olmayan kömür..." aldırmazlığıyla savunan Başbakan Erdoğan da, kentlerin havasını solunmaz hale getiren kömürle ısınmaya dönüşü, valilere şahsen yüklediği "bedava kömür" dağıtımıyla destekliyor.

Başka bir deyişle, doğalgaza parası yetişmeyen ahali, içine düştüğü ekonomik açmazın üstüne, bedava olduğu için tercih ettiği kömürün kirlettiği havayla hem kendisini, hem de doğalgaza parası yetenleri zehirliyor!

Hal böyleyken, AKP hükümetinin koyduğu sigara yasağını, televizyonlarda "Dumansız hava sahası" yaratıldı, toplum sağlığı kurtuldu, temiz hava soluyormuşuz diye tanıtması gülünç ötesi absürt kaçıyor.

Sigara yasağıyla sağlanan "dumansız hava sahası", kömür dumanını bedava dağıtımla destekleyen kafa sayesinde "havasız duman sahası"na dönüştü.

Ancak, ağızlıkta tuttuğunu bacayla salan zihniyetin tek çelişkisi bu değil:

Bugün, doğalgaza zam ve bedava kömür dağıtımıyla zengin yoksul tüm kentlerdeki hava kirliliğini artıran iktidarın Başbakanı Erdoğan, İstanbul'daki apartmanlar varsıl yoksul dinlemeden doğalgaz taktırmaya zorunlu kılınır ve pek çok insan kombilerinin parasını ödeyebilmek için borçlanırken, bu yasal düzenlemenin İGDAŞ'la birlikte mimarı ve sorumlusu olup, Büyükşehir Belediye Başkanı'ydı. Ve doğalgazı "temiz enerji" diye sunup, borç harç temiz enerjiye zoraki geçişi, İstanbul'un havasını temizlemek propagandasına dayandırdı.

Sormak isterim:

Bugün insanlar ödeyemedikleri doğalgaz kombilerini söndürüp soba kuracak ve zaten yakacakları kömür de bedava dağıtılacaksa, neden dün o kombileri borç harç satın almaya ve takmaya zorlandılar?

Belediye Başkanı Erdoğan, İstanbul'u havasını temizlemek için doğalgaza geçirdiyse, Başbakan Erdoğan nasıl olup da başta İstanbul tüm kentlerin havasını zehirleyen bir politika izleyebiliyor?

Nasıl oluyor da doğalgaz, üretici ülkelerin burnunun dibindeki Türkiye'de Avrupa'dan daha pahalıya satılıyor?

Demokratik özgürlüklerden muhalefetsiz basın, adaletsiz hukuk, hukuksuz devlet ve işçisiz sendikacılığı, hatta mümkünse dilsiz halk anlayıp, zaten pek yakında da milletsiz vekil olacaklardan yanıt beklemiyorum, elbette.

Her zamanki gibi boşu boşuna, öylesine konuşuyorum işte.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.