Haberler

Kanada 2010 kış olimpiyatları

Tarih: 8 Şubat 2010 Kaynak: Radikal Yazan: Baran Öztürk
Sermayenin beyaz Batı hegemonyasını olumlayan bir "kültür" kanalıyla fethi demek olan Olimpiyatlar, aslen spora dair hiçbir şey içermiyor. Ama gene de 12 Şubat'ta Vancouver'da başlıyor.

Kâğıttan Kaplan'ın küresel basınınca "dünyanın en yaşanılır kenti" seçilegelen modern ve zengin kasaba Vancouver, şu aralar tüm resmi erkânı, politik ve ekonomik eşrafıyla birlikte 12 Şubat'ta başlayacak olan 2010 Kış Olimpiyatları'na hazırlanıyor. Son bir ayda hızlanan çalışmalar, neticelenmenin arifesinde.

Antik Yunan'ın olimpiyatları, yönetici elit tebanın politik ve ekonomik gücünü, dinsel seremonilerin çehresinde yeniden olumlaması yönüyle oldukça "seçkin" etkinliklerdi. Günümüzün modern olimpiyatları ise, postkolonyalizmin bir diğer küresel fenomeni olarak okunabilir. Modern olimpiyatların tarihi ve Uluslararası Olimpiyat Komisyonu (International Olympic Commission, IOC) üyelerinin sicili, bu okumayı şüpheye mahal vermeden doğrular.

Baron Pierre de Coubertin adlı bir Fransız soylusu tarafından 1894 yılında kurulan IOC, doğumundan bu yana Batılı sermayenin kazancını ve küresel çıkarlarını gözeten, kendileri de birer sermayedar, iş adamı olan mensuplarının ırkçılığıyla malul, postkolonyalist bir zenginler kulübü olarak faaliyet gösteriyor: Olimpiyatlar'ın 1936 Nazi Almanyası'nda yapılması konusunda Amerika Olimpiyat Komitesi başkanı kimliğiyle rol oynayan, yüzlerce protestocunun öldürüldüğü, yüzlercesinin yaralandığı ve tutuklanıp işkencelerden geçirildiği 1968 Meksika katliamında olimpiyatlara devam kararı alarak faşizmin otoritesini pekiştiren Avery Brundage, 1952-1972 yılları arasında IOC'nin başkanıydı. II. Dünya Savaşı'nın savaş suçlusu Alman General Karl Von Halt, İtalyan faşist Kont Paolo Than di Revel, 1925'te IOC üyeliğine, 1952'de ise çekirdek görevine seçilen Mussolini destekçisi Kont Albert Bonacassa ve Nazi propaganda bakanı Joseph Goebbels'ın en yakın asistanlarından Adolf Friedrich Mecklenburg da komitede yer aldı. En iyi bilinen örnek ise 1980 -2001 arasında IOC üyeliği ve başkanlığı yapan, bugünse ömür boyu onursal başkanlık sıfatı taşıyan Juan Antonio Samaranch olsa gerek. Kendisi faşist Franco rejiminde subaylık ve Katalan valiliği yaptı.

Peki IOC nedir?
IOC, olimpiyat endüstrisinin karar verici merkezi otoritesidir. Yılda bir kez İsviçre, Lausanne'da basına kapalı toplantı yapar ve nelerin konuşulduğu hususunda "dışarıdakiler"e çok sınırlı malumat iletir. Bugün 114 mensubunun ezici çoğunluğu aşırı zengin, beyaz ve erkek iş insanları, kraliyet üyeleri ve yüksek ordu subaylarından oluşuyor. Hiçbir üyesi kendi ülkesi tarafından seçilmeyen, dolayısıyla üyeleri, onları atayan IOC lobisi dışında kimseye karşı sorumlu olmayan Komisyon'un işlevleri arasında olimpiyatın gerçekleşeceği şehri seçmek, hazırlıkları yönlendirip denetlemek, etkinliklerin kural ve politikalarını belirlemek, sponsor bulmak ve medya kanallarıyla yayın lisansı anlaşmaları yapmak var. Velhasıl, her ne kadar "kâr amacı gütmeyen hükümetler dışı" bir kuruluş olduğu iddia edilse de, IOC'nin multi milyar dolarlık bir endüstrinin başında, hükümetler ve çokuluslu şirketlerle işbirliği içinde "iş" icra ediyor oluşu bir sır değil.

2010 Kanada'da olimpiyatların zararını, en çok yerlerinden yörelerinden edilen ve topraklarının kayak tesisi, otel yahut teleferik gibi yapılarla katledilişini izlemeye mahkum edilen yerliler görecek. Sokaklardan yaka paça sökülüp uzaklaştırılan yoksullar, evsizler ve erkek şiddetinin her türlüsüne daha çok maruz kalan evsiz yoksul kadınlar da bu zarardan payını alıyor. Zira bir milyar dolara yakın güvenlik harcamasıyla Vancouver bir polis devletine dönüştürüldü. ABD ordusundan da gelen destekle 16,500 polis ve ordu mensubu, olimpiyatlarda görev alacak. Kritik olduğu düşünülen her yere yüzlerce yeni takip kamerası konuşlandırıldı. Olimpiyatlara özel eğitilen antiterör birimleri, metro durakları ve olimpiyat özel alanlarında görev yapacak. Buna ek olarak, özel güvenlik şirketleri de personel alımına devam ediyor. Pekin'de 100 bin, Atina oyunlarında 70 bin, Sydney'de 35 bin silahlı güvenlik gücünün görev yaptığı düşünülürse bu rakam düşük kalıyor ama oyunların hemen öncesinde destek birimleriyle artacağından şüphe yok. Peki kente ve oyunların oynanacağı civar bölgelere, tesislere bunca kalabalık güvenlik kuvvetinin konuşlandırılması, yolların polis devriyeleriyle dolması, herhangi bir "terör" saldırısına karşı "vatandaşların" uyarılması ve buna paralel olarak artan polis baskısı, paranoyası ve saldırganlığı bize ne söylüyor? Bunca şarjör kimin, neyin güvenliğini tesis etmek için dolduruluyor?

İşte burada, 5-6 milyar dolarlık bir hükümet harcamasıyla koşulları hazırlanan Olimpiyat endüstrisine çıkıyoruz. Coca Cola ve McDonald's başta gelmek üzere, silah ve savaş teknolojisi üreten, İsrail ordusuna askeri ekipman desteğiyle bilinen ve kapalı nükleer çalışmalar yürüten General Electric, Kuzey Amerika yerli topraklarının işgali ve tahribatından sorumlu Epcor, Petro-Canada gibi gaz ve petrol şirketleri, Vietnam'daki Amerika kimyasal saldırı silahı "Agent Orange"ın üreticisi kimya devi Dow, Afrika'daki iç savaşların en büyük sorumlularından biri olan "kanlı elmas" şirketi Birks olimpiyat pazarında iş yapacak olan 40'ın üzerinde dev şirketten yalnızca birkaçı.

Olimpiyatların gittiği her ülkede bu şirketlerin yeni pazarlar yarattığı yahut mevcut olanı güçlendirdiği açık. Olağanüstü güvenlik önlemlerinin ve polis baskısıyla sansürün Çin örneğinde görüldüğü gibi, oyunlar sonrasında da çoğunlukla sabit kaldığı bir sır değil. Velhasıl, sermayenin beyaz Batı hegemonyasını olumlayan bir "kültür" kanalıyla fethi demek olan bu postkolonyalist eğlence, aslen spora dair hiçbir şey içermiyor. Olimpiyatları ülkemizde de görmek isteyen sporseverleri, bu manzara karşısında tekrar düşünmeye davet ediyorum.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.