1963 yılından beri faaliyette.
Avrupa'da kültürel miras alanında sivil toplumun sesi sayılıyor.
İstanbul 2010 Ajansı'nın desteğiyle Europa Nostra bu yılki genel kurulunu haziran ayı başında İstanbul'da yapıyor.
Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve UNESCO ile ortak çalışan Europa Nostra'nın buradaki zirvesine başımıza konan "devlet kuşu" gözüyle bakıyorum.
Zira, zirve benzersiz ve dünya üzerinde biricik kültürel mirasımıza farkındalık için iyi bir fırsat.
Europa Nostra Zirvesi'nin gönüllü koordinatörlüğünü yapan Orhan Silier'in işaret ettiği gibi, Türkiye'de kültürel miras platformunun kurulmasına vesile olabilir.
Europa Nostra-Türkiye'nin kurulması fena mı olur?
200 YILLIK YAPILAR TEHLİKEDE
Özellikle her gün başka bir değerini yitiren İstanbul için böyle bir örgütlenme şart.
Bunu söylerken aklımda Sulukule gibi "kentsel dönüşüm" tehdidiyle karşı karşı olan Fener-Balat var.
UNESCO'nun bir kaç yıl önce kapsamlı bir restorasyon projesine giriştiği Fener-Balat şimdi Fatih Belediyesi'nin "kentsel dönüşüm" projesiyle 200 yıllık tarihi yapılarını kaybetmek üzere.
Ne yazık ki, o mahallelerin insanları seslerini yeterince duyuramıyorlar.
Evlerini, eski mahallelerini korumak için çırpındıkları halde.
İstanbul'un başında "Demokles'ın Kılıcı" gibi sallanan nice iyi planlanmamış, insan faktörünü hesaba katmamış "kentsel dönüşüm" projesi var.
ECO İLE MAALOUF GELİYOR
8-13 Haziran tarihleri arasında yapılacak zirvede Avrupa'nın önde gelen entelektüellerini de dinleme fırsatını bulacağız.
Eğer bir aksilik olmazsa Umberto Eco, Amin Maalouf gibi isimlerinde de gelmesi söz konusu.
Kültürel miras alanında her yıl ödül dağıtan Europa Nostra'dan Türkiye de ödüller almış.
1978 ile 2009 yılları arasında aldığımız ödül sayısı 10.
Bu sayı Europa Nostra'nın dağıttığı tüm ödüllerin yüzde 4'üne denk geliyor.
İspanya ödüllerin yüzde 23'ünü almış.
Zirvenin İstanbul'da yapılmasının önemini bilmem anlatabildim mi?