Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, dün geldiği İzmir'de kentte sürekli gündemde olan metro inşaatları konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. "İzmirlinin bir şeyi iyi anlaması lazım. Metro gibi büyük altyapı projeleri, belediyelerin boyunu aşan bir iştir" diyen Yıldırım, "Bu tecrübe, altyapı ve mali olarak aşan iştir. Altından kalkamayacakları bir işe giriyorlar, işin sonunu da getiremiyorlar. Aliağa-Menderes hattında ve İzmir metrosunda da bu yaşanıyor" dedi. Yıldırım, "Kimsenin kimseyi suçlaması, sorumlu aramasına gerek yoktur. Belediye, metroyu yaparsa yapar. Destek verir, bir an önce bitirmesini sağlarız. Yapmazsa boynumuzun borcudur. Hemen yapar teslim ederiz. Bu iş bu kadar basit" dedi.
AK Parti tarafından demokratik açılımın daha iyi anlatılabilmesi için düzenlenen "Türkiye Buluşmaları" adlı konferans dizisinin İzmir durağındaki konuşmacısı Binali Yıldırım oldu. İzmir Ekonomi Üniversitesi'ndeki "Türkiye Buluşmaları-Lojistik, Ulaşım, Teknoloji ve Demokratik Açılım" konferansında konuşan Yıldırım, İzmir'deki metro çalışmalarını da değerlendirdi. Aliağa-Menderes hattında TCDD kanalıyla belediye ile birlikte çalıştıklarına dikkat çeken Bakan Yıldırım, "Bizim anlayışımızda hizmetin siyaseti olmaz. Hizmette siyaset yaparsanız kaybeden vatandaş olur. Vatandaşı cezalandırmaya da kimsenin hakkı yoktur" dedi. Kamu İhale Kurumu'nun Üçyol-Uçkuyular metro hattı ilk etap ihalesini iptal etmesinin ardından yapılan eleştirilerle ilgili konuşan Yıldırım, TCDD'nin Ankara-İstanbul hızlı tren projesinde de itirazlar olduğunu ve 2.5 yıl kaybettiklerini, sonunda mahkemenin lehte karar verdiğini belirterek, "Öyle 'mahkemeler hükümetten yana karar veriyor' diye düşünenler varsa, bu en çarpıcı örnektir" dedi.
Boşa söz vermeyin
Bakan Yıldırım, "KİK bir karar vermiş, mahkeme de onu düzeltmiş. Biz 50 bin tane ihaleye çıkıyoruz, bizim de kararlarımız çevriliyor. Ne yapacağız? Herkes görevini yapıyor. Biz de daha çok çalışacağız. Ankara'da da metro raylı sistem yürümüyor. Orada da iktidar partisinin belediye başkanı olduğu halde sorunlar var. Çünkü böyle büyük altyapı gerektiren projeler belediyelerin boyunu aşıyor. İzmir metrosunda da bu yaşanıyor. Kimsenin kimseyi suçlaması, sorumlu aramasına gerek yok" diye konuştu.
Dünyada büyük altyapı projelerinin genel idare tarafından yapıldığını söyleyen Binali Yıldırım, "İmkanlarınız neyse ona göre adımınızı atacaksınız. Siyasi vaadlerden vazgeçeceksiniz. Yerine getiremeyeceğiniz sözleri vermeyeceksiniz. Herşeyi yaparım demek yerine az şey yapıp insanlarımızı hayal kırıklığına uğratmayacağız. Ne aldatan, ne aldanan olacağız. İzmiri kısır çekişmelerden kurtaracağız. Belediye, metroyu yaparsa yapar. Omuz destek verir, biran önce bitirmesini sağlarız. Yapmazsa boynumuzun borcudur. Hemen yapar teslim ederiz. Bu iş bu kadar basit" dedi.
KİK özerk kurum
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak ise Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, KİK tarafından Üçyol-Üçkuyular hattının bin 300 metreyi kapsayan ihalesinin iptal edildiğinde, "AK Parti'nin İzmir'i cezalandırdığını, metronun yapılmamasını hükümete bağladığını" söyleyerek, "Vicdan sahibi her insan gibi sadece meşru müdafaa yaparak bu işin AK Parti ve hükümetle ilgili olmadığını, KİK'in özerk bir kurum olduğunu söylemiş, dava açmasını tavsiye etmiştik. Şimdi mahkeme belediyeyi haklı bularak yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kocaoğlu, bunun ardından 'Bakalım Ömür Kabak ne söyleyecek?' diye basına açıklamada bulundu. En az İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kadar sevindim. Metronun önündeki bahane ve mazeretler kalktı. İşin önü açıldı ve Aralık 2010 da metronun biteceğini ilan etmişti. 31 Aralık 2010'da metro çukuruna başta belediye başkanı olmak üzere tüm İzmirliler'i davet ediyorum. Bitip bitmediğini göreceğiz, biter inşallah. Biz, İzmirliler belediye otobüslerinde balık istifi gibi yığılarak saatlerce yolculuk yapmasın diye istiyoruz" dedi.
Birliği sağlamak mı ihanet
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, demokratik açılım konusunda katılımcıların hem sorularını yanıtladı hem de açılımın gerekçelerini anlattı. Bakan Yıldırım, herkesin terörle asla pazarlık olmayacağını bilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:
"Şimdi bizi bununla suçlayanlar var. 'Terör başıyla, bunlar pazarlık ediyor, terörü meşru hale getirecekler, terörist başını serbest bırakacaklar, bu proje ithaldir' diyenler var. Biraz insaf, biraz merhamet diyor başka bir şey demiyorum. Ölçü izan lazım. İki karşılaştırma yaptım. Terörist başının bu ülkeye yakalanıp getirilmesini biliyorsunuz. Mahkeme sürecini de biliyorsunuz, verilen kararı da. O kararın daha sonra iki sene bekletilip ceza kanunu değiştirilerek infazının nasıl ertelendiğini, engellendiğini de biliyorsunuz. Şimdi biz diyoruz ki kardeş kanı dökülmesin, terörle mücadeleyi bu ülkenin insanlarının birbiriyle kamplaşmasına alet etmeyelim diyoruz. Burada bizi ihanetle suçluyorlar. 40 bin insanımızın kanına giren teröristi affetmek mi ihanet, yoksa birliği tesis etmek mi ihanet."
Hiçbir Türk kabul etmez
Habur'da yaşananlar konusunda da değerlendirmede bulunan Bakan Yıldırım, "Oradaki görüntüler hiçbir Türk vatandaşının kabul edebileceği, hoşgöreceği bir görüntü değildir. Bunu ilk ağızdan en yüksek düzeyden başbakanımız söyledi. Bu bir istismardır. Yaşandı mı yaşandı, iyi ki de yaşandı. Neden, çünkü daha büyük istismarların kapısı kapandı da onun için. Kimin bu konuda iyi niyetli oludğu, kimin hala terörden beslenmek gibi bir hedfi olduğunu bu olay bize gösterdi" dedi. Konuşmaların ardından AK Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabak, Bakan Yıldırım ile desteklerinden dolayı İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'a plaket verdi.