Grelot'un 1680 tarihli İstanbul görünümünün Liebaux tarafından yapılmış bu kopyası, denizlerinde gemilerin salındığı İstanbul'u sergiler. Anadolu yakasında Fener Bahçesi'nden Kadıköy'e ve Üsküdar'a uzanan bölgeyle Avrupa yakasındaki Galata, Pera ve Tophane sur dışına taşan yerleşimlerdir. Bugün ‘tarihi yarımada' diye anılan ‘sur içi' ise asıl İstanbul'dur. Bu haritanın çizildiği tarihlerde İstanbul, 800 bini bulan nüfusuyla Ortadoğu ve Avrupa'nın en büyük şehriydi.
Basım tarihi 1493 olmasına karşılık Bizans devri İstanbul'unu gösteren harita ise Hartman Schedel'e ait. Marmara Denizi'nden bakışla bir manzara resmi gibi çizilen bu haritada sadece sembolik yapılar resmedilmiş. Surlar bütün heybetiyle öne çıkıyor, burçların bazılarında Bizans armaları görülüyor. Sur içinde Ayasofya ve Iustinianos Sütunu dikkat çekiyor.
İstanbul'u pencereden bir bakışla gözler önüne seren bu görüntü, 1729 yılına ait. Hollandalı ressam Jan Georee tarafından çizilen, yayıncı Van der Aa'nın Dünya Tarihi ve Coğrafyası derlemesine alınan bu çalışma, aslında hayali bir İstanbul görüntüsü.
Bilinen en eski İstanbul planı 1422 tarihli. Floransalı gezgin ve haritacı Christoforo Buondelmonte'ye ait. Fetih öncesi İstanbul'u gösteren tek harita olmasıyla da önem taşıyor. Buondelmonte, o yılların İstanbul'unu "Çok talihsiz bir kent" sözüyle tanımlıyor.