Fotoğraflar: İrfan Yıldız

Arkitera Mimarlık Merkezi ve İstanbul Milli Reasürans Sanat Galerisi işbirliği ile düzenlenen "New Trends of Architecture in Europe and Asia‐Pacific (Avrupa ve Asya-Pasifik'te Yeni Mimarlık Trendleri 2008-2010)" sergisi açıldı. İstanbul 2010 desteği ile Buildist sponsorluğunda İstanbul Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde sergilenmeye başlanan serginin açılış paneli 9 Mart 2010'da gerçekleştirildi. Asya ve Avrupa'dan seçilen mimarların işlerinin sergileneceği etkinlikte, Türkiye'den de Han Tümertekin'i de görmek mümkün.

Wong Mun Summ - WOHA, Singapur

Wong Mun Summ

Panel, Singapurlu mimar Wong Mun Summ'ın projelerini anlatmasıyla başladı. Summ öncelikle çok katlı yapılarından örneklerle mimarlığının somut yansımalarını aktardı. Singapur'daki Newton Suites Binası'nda yeşil ögesini bina tasarımda oldukça kullandıklarından ve bu nedenle ekolojik yapı özelliğini koruduğundan söz etti.


Newton Suites Binası

Bras Basah MRT Station Projesi ile topografik açıdan insanların en hızlı ve kolay bir şekilde hareket edebilmeleri için tasarlanmış bir yapı olduğundan, yapının en alt katında bile çatıdaki cam döşemeler sayesinde doğal ışık alabildiğini vurguladı.


Bras Basah MRT Station

Singapur'daki Iluma Eğlence Merkezi ile New York'taki Times Meydanı gibi bir kamusal mekan yaratmak amaçlanmış. Parlak ışıklar kullanılmış ve yapının cephesine döşenen "kristal ağ"lar ile birlikle medya ekranı oluşturulmuş. Summ, bu medya ekranı ile metin ve resimler gösterilerek, öğrencilerin ve sanatçıların sanata yönelik yarattıkları şeylerin burada sergilenmesine olanak verildiğinden söz etti.


Iluma

Bali'deki Alila Villas Uluwatu Oteli de "Green Gold" sertifikası almış ekolojik bir bina. Summ, ekolojik prensipleri yansıttığı projede rüzgar enerjisi, suyun arıtırılarak yeniden kullanımı, malzemelerin yerel kaynaklardan elde edilmesi ve ahşap malzeme kullanımı gibi kriterlerin uygulandığını ifade etti.


Alila Villas Uluwatu Oteli

Singapur'daki henüz tamamlanmamış Sanat Okulu Projesi'nde de yine ekolojik tasarım ilkeleri doğrultusunda güvenilir mekanlar yarattıklarını söyleyen Summ, dikey yeşil alanlar ve doğal havalandırma ile de sağlıklı yaşam mekanı sağladıklarını ekledi.


Singapur Sanat Okulu

Bernardo Rodriques - Arquitecto, Portekiz

Bernardo Rodriques

Bernardo Rodriques, sunumunu 6 küçük ölçekli projesini aktararak gerçekleştirdi. Bu projelerinden ilki S.Miguel Adası'nda 1999 yılında yaptığı Chapel of the Sky projesi ile doğa ile iç içe bir tasarım elde ettiği bir proje. Bu proje ile güneş ve suyun ilişkisi sunuluyor.


Chapel of the Sky

Chapel of the Eternal Light projesi ile metal ve mermerin bir arada kullanımı ve cam kullanımı ile duvarlarda ışığın hareketliliğinin izlenmesi mümkün.


Chapel of the Eternal Light

House on the Flight of Birds projesi de kuş yuvası olarak tabir edilen ve 3 kattan oluşan bir yapı. Bu yapının tasarımı oldukça tektonik.


House on the Flight of Birds

House Mask & Mirror konut projesi okyanus kenarında inşa edilen bir yapı. Tasarımında okyanus ile ilişkisi çok kuvvetli bir şekilde görülmekte olan ve adeta tiyatro gibi kullanımı öngörülen bir proje.


House Mask & Mirror

Opus Lusa konut projesi düşük bir bütçe ile inşa edilmiş bir proje. Çatı mantar kaplı bir yapı olan bu binada, bitki ve su ögelerinin kullanımı oldukça fazla.

Opus Magma binası ise 2009 yılında yapılan ve kayalar üzerine oturtulmuş bir yapı. Tasarımı gereği akustik bir kabuk oluşan bu yapı da su-bina ilişkisi söz konusu.


Opus Magma

Reinhard Kropf - Helen&Hard as, Norveç

Reinhard Kropf

Kropf, tasarımlarını belli bir bağlam ve kaynak ile ilişkilendirerek yaptıklarını belirterek, ilişkisel ve özgül bir mimari ortaya koymak istediklerini söyledi.

Monifesta'daki Sanat Projesi'nde yapının duvarlarında kullandıkları malzemeler ile canlı mikroorganizmalara yaşam olanağı sağladıklarını belirtti.

The Dancing Williows projesi bir oyun pavyonu. Ağaç kullanılarak inşa edilen bu projede çocuklar için çok güzel bir oyun alanı elde ediyorlar.

Expo Shangai'daki Norveç Pavyonu, "sürdürülebilir kent" olgusu temelinde gerçekleştirilmiş bir proje. Bu pavyon daha sonra başka yerlerde de kullanılabilecek şekilde tasarlanmış.


Norveç Pavyonu

The Pulpit Rock Mountain Lodge projesi ile Ulusal Mimari Ödülü alınmış. Bu projede de ahşap kullanımı söz konusu. Plastik, tutkal gibi herhangi bir yapay malzeme kullanılmamış bir proje. Topoğrafyaya uygun bir tasarımı ile tektonik bir ifade veriliyor.

Base Camp projesi 4 tane küçük kulübeden oluşuyor. Bu evler ağaçtan yapılmış, pamuklu kumaşla kaplı. Bu proje ile çocukların doğada rahatça ve güvenilir bir şekilde oyun oynamaları hedefleniyor.

Kropf'un son projesi ise Stevager'de Petrol Sanayi İdari Merkezi'nin yanında tasarlanmış oldukları park alanı. Bu proje ile petrol platformdan gelen malzemeler yeniden kullanılarak, parkın uygulanması sağlanmış.


Petrol Park

Han Tümertekin, Türkiye

Han Tümertekin

Sergide tek Türk mimar olarak yer alan Han Tümertekin konuşmasına, yaşadığı deneyimler sonucu mimarlık anlayışının nasıl oluştuğunu anlatarak başladı. "Asıl ihtiyaç olan nedir?" sorusu ile tasarıma giriş yaptığını vurgulayan Tümertekin, sunumunda 7 projesinden bahsetti.

Ağaçlık bir alanda gerçekleştirdiği bir konut projesi ile ağaçların denk geldiği noktalarda binanın içinde avlular ile açıklıklar oluşturarak 80 m genişliğinde bir cephe halinde inşa edilmiş. Önü açık olan her bir pencere deniz manzarasına sahip.

Santralistanbul projesinde eski türbin binasını enerji müzesine dönüştürmek üzere gerçekleştirilmiş bir proje. Makinaların üzerinde bir yaya platformu oluşturularak, mekanın izlenmesi sağlanıyor.


Santralistanbul

Çelik üreten bir fabrikanın sosyal merkezi projesinin tasarımı prizmalardan oluşuyor. Yuvarlak formdaki prizmalarda ufak kaydırmalar ile yarı açık mekanlar elde edilmiş.

Paris'te yaptıkları Cafe Türk ile hem yeme-içme hem de gösteri alanı olarak kullanılacak çok fonksiyonlu bir yapı tasarlanmış. Bu yapı ahşap ve sökülebilir bir yapı.

Galata Meydanı'nda yer alan bina da çok fonksiyonlu bir kullanım sağlanarak kuleye yönelik bir tasarım gerçekleşmiş.

Zorlu yarışmasındaki projelerinde ise, projenin merkezi parselde yapılacak olması nedeni ile açılarla oynanarak dar- geniş cephe görünümleri elde edilmiş.

Panel, mimarların sunumlarının ardından Arkitera Mimarlık Merkezi koordinatörü Ömer Kanıpak'ın mimarlara yönelik soruları ile devam etti. Kanıpak, mimarlara ilk olarak "Mimarlık trendleri ile ilgili eğilimleriniz nedir? İkonik, sürdürülebilirlik, yeşil mimarlık gibi kavramlar mimarlık felsefesini bir kenara atıyor. Mimarlığın tüketim aracı olarak ortaya gelmesi sizler için ne ifade ediyor?" sorusunu yöneltti. Bu soruya Han Tümertekin, mimarlık görüntülerinin tüketiminin çok arttığını, iyi bir görüntü varsa iyi tüketiliyor diyerek cevap verdi. Bernardo Rodriques, hayatta değişimlerin olduğunu ve değişmek zorunda olduğumuzu söyleyerek, binaların varlığını sürdürmesi nin çok önemli ama bunun da bir paradoksu oluşturduğunu vurguladı. Reinhard Kropf, ilginç olanın "otantik" olduğunu ve mimarlığın her zaman çevre ve sosyallikle iç içe geliştirilmesini söyledi. Önemli olanın görüntüden çok içerik olması gerektiğini de vurguladı. Wong Mun Summ ise, sürdürülebilirliğin çok önemli olduğundan fakat bu gibi akımların çok uzun soluklu olmadığından ve bunların birgün bitip yerine başka akımların geleceğinden söz etti.

Ömer Kanıpak'ın bir diğer sorusu da mimarı projelerin tanıtımı ile ilgili görüşlerini almaya yönelikti. Bu konuda Kropf, "Çok fazla yayın var. Önemli olan şey sürekli sorgulamak. Mimarlık daha az iletişim daha çok zinni bir dil gerektirir," dedi. Rodriques, "Bu bir paranoyaklık aslında. Medyayı filtre edemiyoruz. Onlarda kötü şeyleri göstermekte oldukça hevesliler. Tanıtımın kendiliğinden gerçekleşmesi gerekir," dedi. Summ, "Görüntüleme o kadar manipüle edilecek bir şey ki... Daha az dergi olsa bence hiç fena olmaz. Benim işverenlerle olan ilişkim çok kişisel bir ilişkidir," dedi. Tümertekin ise, "Mimarlar konuşmayı çok severler. İnsanlar da bunu yayınlamayı... Bence bizlerin biraz sükunet içinde olması gerekir," dedi.

Avrupa ve Asya-Pasifik'te Yeni Mimarlık Trendleri Sergisi paneli dinleyenlerin soruları ile sona erdi. Sergi, 10 Nisan 2010 tarihine kadar İstanbul Milli Reasürans Sanat Galerisi'nde izlenebilir.