Haberler

Önlem almak için daha kaç depremde, kaç can kaybı yaşamamız gerekiyor

Tarih: 11 Mart 2010 Kaynak: Referans Yazan: Noyan Doğan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ depreminden bahsederken, ‘Bir asra yakındır deprem görmeyen bölge. TOKİ'yi harekete geçirdik' diyor. Oysa, son beş yılda aynı bölgede 7 deprem oldu ve 279 konut zarar gördü. Peki, o zaman neredeydiniz.

Bence şu sıralar sorulması gereken en önemli soru şu... Elazığ'da, kırsal alanda 6.0 şiddetinde bir depremde 51 kişi hayatını kaybediyor ve ciddi de mal kaybı yaşanıyorsa; İstanbul'da, aynı ve daha üzeri şiddette bir deprem ne sonuçlar yaratır?

Eminim ki bu soruya, kamu yönetiminden cevap verecek bir babayiğit yoktur. Cevabı bilmediklerinden mi? Hayır... Cevabı üç aşağı beş yukarı herkes tahmin ediyordur da... Dillendirip söyleyecek cesaret olmadığından.

Elazığ depreminin yarattığı sonuçlar, bana göre vurdumduymazlığın, önemsememenin, ihmalkârlığın faturasıdır. Siz zannediyor musunuz ki can kaybı verdiğimiz bu son deprem olacak. Asla... Birkaç gün, başta politikacılar olmak üzere, gazete ve televizyonlar, Elazığ depremini sakız gibi çiğneyecekler... Yine deprem uzmanları ortalara çıkıp ahkâm kesecek... Ondan sonra deprem konusu unutulacak gidecek. Allah'tan ki balık hafızalı bir toplum olduğumuzdan, 10-15 gün sonra kimse evvelsi gün meydana gelen Elazığ depremini ve depremdeki can kayıplarını hatırlamayacak. Ta ki yeni bir deprem olana kadar.

2007'de 5.9 şiddetinde oldu
Mesela Başbakan Erdoğan... Deprem sonrasında açıklama yapan Başbakan ne dedi: "Bölgenin yerel mimari anlayışı kerpiç yapılanmadır. Bu kerpiç yapılanmanın da ne yazık ki tabii faturası, bedeli ağır olmuştur. Bir asra yakın bir süredir deprem görmeyen bu bölgede şu anda bir deprem gerçekleşiyor. Deprem olan bu bölgemizi şüphesiz ki çok daha farklı bir şekilde imar etmek için de süratle Toplu Konut İdaremize gerekli talimatları verdik."

Belli ki Başbakan bile unutmuş, bir asra yakındır o bölgede deprem olmadığını söylüyor. Yanındaki uzmanlardan birisi çıkıp da "Olur mu Başbakanım, daha iki sene önce o bölgede depremler oldu" demiyor. Ben söyleyeyim... Elazığ'da 2007 yılında en düşüğü 4.7 ve en yükseği de 5.9 olmak üzere dört adet deprem meydana geldi. Aynı şekilde 2005 yılında da aynı bölgede iki adet deprem oldu. Ve yine Elazığ'da 2004 yılında bir adet 5.5 şiddetinde deprem yaşandı. Ve saydığım tüm bu depremlerde de toplam 279 konut zarar gördü. Bu rakam, sigortalı konut sayısı. Daha açık bir anlatımla, bu depremlerde zarar gören konutlardan 279 adedi sigortadan hasar aldı. Sigortasız konutların sayısını maalesef bilmiyorum.

Önemli de değil... Başbakanın bir asra yakın deprem olmuyor dediği bölgede, daha beş yıl öncesine kadar üst üste depremler olmuş ve konutlar da zarar görmüş.

Önlem için çok geç kalındı
Sormazlar mı, o zaman neredeydiniz? O dönemlerde niye, TOKİ'yi konut yapımı için harekete geçirmediniz? Ben size nedenini söyleyeyim mi? Çünkü o depremlerde, can kaybı olmamıştı da ondan. Sadece mal kaybı vardı.

Maalesef toplum olarak, bizim önlem alabilmemiz için mutlak suretle can kaybı olması gerekiyor.
Eğer o dönemlerde Başbakan Erdoğan, TOKİ'yi harekete geçirseydi ve kerpiç evler yerine depreme dayanıklı evler yapılsaydı, geçen gün vefat eden 51 vatandaşımızı kaybetmeyecektik. Ve Elazığ depreminin faturası da bu kadar ağır olmayacaktı.

Bugün TOKİ, Başbakanın talimatı ile harekete geçti. Yakın zamanda Elazığ'da depreme dayanıklı konutların yapımına başlanır. Bir sene içinde de konutlar bitirilir. Peki, diğer bölgeler ne olacak? Oralarda da kerpiç evlerin yerine depreme dayanıklı konutlar yapılması için kaç can kaybı gerekiyor acaba?

İstanbul'daki konut stoku
Ya İstanbul'a ne demeli... Bugün İstanbul'daki toplam konut sayısının 2.8 milyon olduğu tahmin ediliyor. Bu da tahmin. Daha İstanbul'daki konut sayısını bile tam olarak bilmiyoruz. Ama biz 2.8 milyon üzerinden hareket edelim. 1999 depreminden önce İstanbul'un toplam konut sayısı, 1.5 milyon civarındaydı. Ve bu konutların neredeyse yüzde 65'ine yakını hiçbir mühendislik hizmetinden yararlanmamış ve yarısı da kaçak konutlardı.

Bırakın 1999 öncesini... Uzmanlara göre bugün bile, İstanbul'da ön etüdü yapılmış bina sayısı yüzde 10 bile değil. Hatta yine uzmanlara göre İstanbul'da 700 bine yakın konut, yığma tuğla ve zayıf bir betonla yapılmış konutlar. Yani gecekondu. Ve depremde, kuvvetle muhtemel yıkılmaya hazırlar. Kimse kusura bakmasın ama durum bu kadar vahim.

O zaman ne yapacağız... İstanbul'da bina stokunu yenilemek, depreme karşı güçlendirmek için illa da deprem olup, can kaybı yaşanmasını mı bekleyeceğiz? Maalesef ki İstanbul'daki bir deprem, Elazığ'daki gibi can kaybı ile sonuçlanmaz. En iyi senaryoya göre 30 bin, en kötü senaryoya göre ise 200 binin üzerinde can kaybı olacağı tahmin ediliyor. Dilim varmıyor söylemeye ama iyi senaryoya göre de kötü senaryoya göre de kelimenin tam anlamıyla İstanbul depremi facia ile sonuçlanacak.
Şimdi soruyorum... O zaman daha ne bekliyoruz.

Takip
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.