Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Emlak Kurulu Başkanı Salim Taşçı, Elazığ'da 51 kişinin ölümüyle sonuçlanan depremle birlikte gündeme gelen kerpiç evlerin Türkiye'deki köylerin yüzde 75'ni oluşturduğunu ifade ederek, "Türkiye'nin tüm bölgeleri acilen şantiyeye dönmeli. Bu son derece tehlikeli olan evler, yıkılarak yerine deprem yönetmeliğine uygun binalar yapılmalıdır" dedi.

Taşçı, merkez üssü Karakoçan İlçesi Başyurt Beldesi olan ve 6.0 şiddetindeki depremde, hayatını kaybeden insanların bu kadar çok olmasını, 60-70 yıl öncesinin teknolojisiyle yapılan binalara bağladı.

Türkiye'nin deprem yönünden 1. sınıf alanda bulunduğunu dile getiren Taşçı, "Bazı yerlerde deprem alanlarını yok 1. derece, yok 2. derece, yok 3., 4. derece diye değerlendiriyorlar. 60 yıl öncesinde teknolojisi ile yapılan depremi hiç aklına getirmeden inşa edilen binaların 4. derecede bile bulunsa en ufak bir depreme dayanamaz" dedi.

Türkiye'de 50-60 ilde 60 yaş üstü binaların yer aldığını ifade eden Taşçı, "35 yıldan sonra binalarda kullanılan demirler erir, gücünü kaybeder. Beton 40. senesinde gücünü kaybeder. 50-60 yaşına gelmiş binalar imdat çığlıkları atıyor. 50-60 yıl teknolojisinin yapılanlarla olmaz. Türkiye'nin köylerinin yüzde 75 kerpiç yapı" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin "acilen" şantiyeye dönmesi gerektiğini vurgulayan Taşçı, şunları söyledi:

"Yeni inşaatlara başlanmalı. Hem işsizler iş sahibi olur. Hem de Türkiye depreme dayanıklı bir memleket olur. Depremler öldürmez ama bilinçsiz yapılar öldürüyor. 1999 depreminden sonra ders alınmadı. Binalar hala depreme göre yapılmıyor. Bunu sadece TOKİ uyguluyor. Sadece TOKİ'nin öncülüğünde en az 50-60 vilayette inşaat seferberliği başlatılmalı. Deprem yönetmeliğine uygun binalar yapılmalı. Yarından tezi yok il ve içlerde deprem kriz birimlerinin kurulması gerekir. Ayrıca, belediyeler ruhsat verirken rant değil depremi düşünerek ruhsat vermesi gerekir. Belediyelerde deprem biliminden olan kişiler olması gerekir. Bu kişilerin mutlaka belediyelerden görevlendirilmesi gerekir. Ruhsatlar bilim adamlara danışarak verilmeli."