İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi üyeleri, 3. Boğaz köprüsü görüşmesinde projeyi görmeden ve güzergâhı bilmeden 'evet' oyu vermiş
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinin güzergâhını dâhi bilmedikleri 3. Boğaz köprüsü teklifine onay vermeleri büyük tepkilere yol açtı. Meclisin CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler, "Belediye Meclisi'nin böyle hayati kararları noter gibi onaylaması kaygı verici" dedi. AKP'liler ise bir çok kararın grup toplantısında alındığını belirterek, "Mecliste muhalefetle birlikte gibi görünmek istemiyoruz" diyerek kendilerini savundular.
Başkan yine İdris Güllüce
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, Meclis 1. Başkan Vekili İdris Güllüce'nin başkanlığında geçen cuma günü yaptığı toplantıda projenin, 1/5000 ölçekli planlara işlenmesi teklifi, CHP'lilerin eleştirileri dışında bir tartışma olmadan meclisten geçti.
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Akar, İmar ve Bayındırlık Komisyonu'ndan gelen tek sayfalık raporun yeterli olmadığını, dosyanın tamamlandıktan sonra meclise getirilmesini önerdi. Meclis Başkanı İdris Güllüce, CHP'lilerden gelen bu teklifi oylamaya sundu. 347 üyeli belediye meclisinde 230 üyesi bulunan AKP'lilerin karşı çıkmalarıyla öneri reddedildi. Bunun üzerine Güllüce komisyondan gelen raporu oylamaya sundu. CHP'lilerin hayır oyu verdiği rapor da yine AKP'lilerin oylarıyla kabul edildi.
Tek sayfalık raporda ne istendiği, neyin teklif edildiği, plan değişikliği teklifinin ne olduğu da net bir şekilde anlaşılamadı.
CHP'lilerin tepkisi
CHP'li Özyedierler, "Aynı gün durumu medyaya neden taşımadınız?" sorusuna yanıt vermedi. Ancak meclisin noter gibi çalıştığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"İstanbul ulaşımına bu projeler köklü çözüm getirmez. Ancak bundan daha da önemli ve kaygı verici olan, böylesi bir yatırımın, İstanbul'a ve İstanbullulara neler getireceğinin hesabını yaparak karar vermek zorunda olan Belediye Meclisi'nin yeterince bilgi sahibi olmadan, başka kurumlar tarafından hazırlanmış projeleri bir noter gibi onaylamak zorunda kalmasıdır. Teklifin komisyondaki dosyasında dahi yeterli bilgi yok. Arkadaşlarımız ilgili müdürlüklerden bilgi topluyor. 3. köprünün güzergâhını bilmeden, söz konusu köprü yapım aşamasına gelirse hangi semtleri ortadan kaldıracağı bilinmeden, tüm kurum görüşleri olumsuz iken, tek sayfalık bir yazı ile plan değişikliğini uygun bulan bir meclis öncelikle kendi saygınlığına gölge düşürür ve Meclis noter gibi görülmeye başlar. AB uyum sürecini yaşadığımız bu günlerde demokrasinin en temel kurumlarından biri olan yerel meclislerin, kente ilişkin kararları tartışan ve karar veren noktadan, sadece onaylayan noktaya çekilmesi bir paradoks olduğu kadar endişe vericidir aynı zamanda."
AKP'li üye: Noter değiliz
AKP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Zeki Yeşildağ ise noter iddiasına karşı çıkarak, "Pek çok dosyayı biz daha meclise gelmeden grup toplantısında geri çektik" dedi. Yeşildağ şöyle devam etti: "Dosyalarla ilgili grup toplantısında da değerlendirme yapıyoruz. Olması gereken tabii ki bu görüşmelerin mecliste yapılması. Ancak, o zaman muhalefetle aynı konuma düşüyoruz. Karşı taraf da bunu kendine malzeme yapmaya çalışıyor. İşte bakın bizim muhalefetimiz sonucu bu dosya meclisten geçmedi şeklinde. Bu duruma düşmemek için pek çok dosyayı, daha meclise gönderilmeden geri çektik."
Topbaş habersiz
Arnavutköy-Vaniköy güzergâhına karşı olduklarını söyleyen Başkan Topbaş, projeyi bildiğini, onaydan habersiz olduğunu söyledi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 3'üncü köprünün Arnavutköy - Vaniköy arasında yapılmasına karşı olduğunu söyledi. Konunun Büyükşehir Belediye Meclisi'nde görüşülmesinden haberinin olmadığını belirten Topbaş, "Bilmem de mümkün değil. Kararı tekrar görüşülmesi için iade ettim" dedi.
Belediye Başkanlık Sarayı'nda soruları yanıtlayan Topbaş, 3'üncü köprünün zamanla ihtiyaç haline geleceğini kaydederek, "Şu anda iki köprü arasından bir karayolu taşımacılığının bir köprü olarak tekrar gelmesini bir mimar olarak ben doğru bulmuyorum. Zaten Başbakanımız da buna karşı çıkmış idi. Bunu biz zaten öngörmüyoruz. Daha kuzeye kaydırılırsa uygun ve daha doğru olur diye düşünüyorum" diye konuştu.
Karar bekleniyor
Meclisin yetkilerini tartışmak istemediğini belirten Topbaş, şöyle devam etti: "Köprü konusunun meclise geldiğini bilmiyorum. Bunu bilmem de mümkün değil. Her gün 500'ün üzerinde dosya var. Meclise konuyu tekrar görüşmesi için iade ettim. Bu da meclisin takdirindedir. Meclis tekrar gönderirse orasını uygun gördüğü anlamına gelir. Köprünün İstanbul'un kuzey kesimine yapılmasının doğru olacağına inanıyorum."
Protokoldeki şart
3'üncü köprü kararıyla ilgili gelişmeleri de değerlendiren Topbaş, şunları kaydetti: "2002'de o zamanki yönetim E - Karayolunun İstanbul güzergahı içinde kent içinde olan bölümü Bayındırlık Bakanlığı'ndan almak için görüşmeler yaptı. Bakanlık da kendilerinden 2002'de ön şart olarak iki köprü arasında bir raylı sistemi de içinde bulunduran bir 3'üncü köprünün onayını vermelerini şart koşmuş. O zamanki yönetim bu şarta 'evet' demedi. Ve bunu ancak meclise götürebileceğini, bunun meclis kararından sonra olabileceğini ifade etti. Bu doğru bir düşünceydi. Bugüne kadar müdürlükte duran protokolün gereği olan bu talebin meclisten geçmiş olduğunu gördük. Ben de özellikle 1/25 binlik nâzım planlarının yapıldığı bir dönemde bunun o planlar çerçevesinde değerlendirilmek üzere dün tekrar görüşülmek üzere meclise iade ettim."
Topbaş, "Bir iletişim sorunu mu var" sorusu üzerine de, "Olur mu böyle şey? Gruplara en çok giren, meclise en çok gelen başkan benim" diye karşılık verdi.
Meslek odaları ayağa kalktı
Projenin yeniden gündeme gelmesi, ilgili meslek kuruluşlarını ayağa kaldırdı. Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, "Projeyi yeniden hortlatmalarının nedeni Marmaray paniği, çünkü Marmaray hayata geçince 40 yıl yeni köprüye ihtiyaç olmayacak, dolayısıyla rant da olmayacak" dedi. Uzmanların görüşleri şöyle:
Ali Rıza Nurhan (Şehir Plancıları Odası): "Üçüncü köprü gündeme, bölgeden rant sağlamak isteyen arsa spekülatörleri tarafından taşınıyor. Her sene bunu ısıtıp ısıtıp gündeme getirecekler. Biz köprünün nereden geçeceğine karşı değiliz, köprüye karşıyız. Nereden geçerse geçsin bu şehrin orman ve havza alanlarını bitirecektir. Bunun tek nedeni rant."
Cemal Gökçe (İnşaat Mühendisleri Odası): "Köprünün yapılması yarar getirmez, tam tersine mevcut ulaşımı daha da içinden çıkılmaz hale getirir. Mevcut köprüler insanların değil otomobillerin geçmesine hizmet ediyor. İstanbul ulaşımı kent merkezlerinde tıkanıyor. Bu nedenle yeni köprü ulaşıma katkıda bulunmaz. Başbakan, 'Ben bu ülkeyi pazarlamakla görevliyim' diyor, herhalde ondan kaynaklandı."
Oktay Ekinci (Mimarlar Odası): "Marmaray'ın İstanbul'u köprüler tuzağından kurtarması yaşanarak görülmeden önce üçüncü köprünün dayatılması ise bir an önce İstanbul'un kuzeyindeki arazilerin talan edilmesi amacından başka bir anlam taşımıyor. Bana öyle geliyor ki İstanbul'un pazarlanmasına müşteri olan kesimler ormanların ve yeşil alanların bulunduğu kuzeye göz dikmişler."
Gürtuna: Endişeliyim
Eski Büyükşehir Belediye Başkanı, 'Hayal üstü bir karara meclis imza atıyor' dedi
Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ali Müfit Gürtuna da meclis üyelerinin ayrıntılarını bilmediği bir kararı onaylamalarından dolayı endişeli olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Çıkan kararın ne olduğu belli değil. Hayal üstü bir karara meclis, komisyon imza atıyor. Bizim dönemimizde gelen 3. köprü teklifinde demiryolu yoktu. Belki daha sonra not olarak projeye konulmuş olabilir. Biz o dönemde raylı sistemli olsun istemiştik. Toplu taşımanın omurgası raylı sistemdir. Projede raylı sistem yer almalıdır. Güneyde yapımına başlanan tüp geçit İstanbul'un trafiğine tek başına çözüm getiremez. Bunu böyle sunmak son derece yanlış olur. Tüp geçit İstanbul ulaşımının ancak yüzde 10'unu karşılayabilir. Köprü yapılacaksa mutlaka raylı sistemli olmalı. İstanbul metrosu ve diğer raylı sistemlerle entegrasyonu sağlanmalı. Köprü projesi daha önce pek çok kez belediyeye gelmişti. Ama biz ısrarla projenin raylı sistemi içermesi gerektiğini söylemiştik. Arazi kullanımını yeniden düzenlemek, bunu planlamak gerekiyor. Bunun çalışmalarını şimdiden yapmak lazım. Aksi takdirde 10 tane köprü yapsanız da sorun çözülmez. Köprüler tuzağına düşülür."
Arnavutköylüler: Engelleriz
Köprünün ayaklarından birinin oturacağı Arnavutköy'ün sakinleri, ulaşım sorununa köprünün çözüm olmayacağını, birilerine rant sağlamaya çalışıldığını ve engel olacaklarını ileri sürdü
Köprü onayı Arnavutköylüleri üzdü. Köprüye karşı kurulan Arnavutköy Semt Girişimi Sözcüsü İsmail Üstün, karayollarındaki köprü lobisinin Arnavutköy üzerinde köprü ısrarını sürdürdüğünü ve hükümetler üstü çalışarak her iktidara köprüyü dayattığını belirtti. Üstün şöyle devam etti:
"Marmaray projesi tamamlanıp sonuçları gözlenmeden köprü yapılmaya çalışılıyor. Birinci ve ikinci köprü nasıl çözüm olmadıysa 3. köprü de çözüm olmayacaktır. Burada amaçlanan rant sağlamaktır."
Karayolları Müsteşarı Sabri Erbakan'ın makamında yaptıkları görüşmede kendilerine, 'Gerekirse yasaları değiştirir, kurul üyelerini de değiştirir ve bu köprüyü yaparız' dediğini belirten Üstün, köprünün yapımını engellemek için her türlü girişimi yapacaklarını kaydetti.
Başbakan sözünü tutsun
Arnavutköylüler Derneği Genel Başkanı Mahmut Çelebi de, Kadir Topbaş'ın kendilerinin görüşme taleplerini ve davetlerini kabul etmediğini belirtti. Çelebi ayrıca, yapılması planlanan köprü nedeniyle aralarında tarihi binaların da olduğu 180 binanın yıkılacağını ve 1500 yıllık semtin tarihi ve kültürel dokusunun zarar göreceğini anlattı.
5 bin nüfuslu semtte herkesin köprüye karşı olduğunu ve binlerce imza toplayarak olayı TBMM'ye taşıdıklarını anlatan Arnavutköy Mahallesi Muhtarı Sedef İrteş de şöyle konuştu: "Denizimizi kazıklı yolla kapattılar, güneşimizi de köprüyle engelleyecekler. Başbakan, köprünün Arnavutköy'e yapılmayacağını söylemişti. Sözünün arkasında durmasını istiyoruz."
Takip