Kendisinin ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 3. köprünün iki köprü arasına yapılmasına karşı olduğunu hatırlatan Mimar Topbaş, “İstanbul’u ezmeyen, silueti bozmayan bir köprüden yanayım. Bu sebeple 3. Köprü ile ilgili kararı yeniden görüşülmek üzere Meclis’e iade ettim. Ben de Başbakanımız gibi 3. köprünün Arnavutköy – Vaniköy hattında değil, Boğaz’ın daha kuzeyinde yapılmasından yanayım” dedi.
‘Konunun Meclis’te görüşülmesi bir prosedürün yerine getirilmesi…’
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, konunun Belediye Meclisi’ne 2002 yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile E-5’in Büyükşehir Belediyesi’ne devri konusunda yapılan bir protokol çerçevesinde geldiğini belirterek, şöyle konuştu;
“Ancak yapılan protokolün bir adımı olarak bunun yapılması gerekiyordu. Eğer konu Meclis’e getirilmemiş olsaydı E-5 karayolu karşılığındaki bu protokol yerine gelmediği için tekrar ilgili Bakanlığa E-5’in geri verilmesi söz konusu olacaktı. Akit fesih durumuna düşerdi. O takdirde E-5 üzerinde yaptığımız yol genişletme çalışmalarımız, karayollarımız, kavşaklarımız özellikle yasal olmayacaktı. Bu da çalışmalarımızı sıkıntıya sokardı. Ulaşımla ilgili ihale yapabilmek ve devam eden işleri sürdürebilmek için E-5’in Büyükşehir Belediyesi’nde kalması çok önemli.”
‘Bir mimar olarak 2 köprü arasına 3. köprüyü doğru bulmuyorum!’
Açıklamasında iki köprü arasına, bir köprü daha yapılmasını bir mimar olarak da doğru bulmadığını kaydeden Mimar Topbaş, Belediye Meclisi’nin kararının değişmemesi halinde takdirin ilgili bakanlıkta olacağını ifade ederek, “Bunun diğer onay ve uygulama safhaları var. Onlar çok daha uzun süreçlerdir. Zannediyorum Bakanlıkta bu güzergahtan vazgeçmiştir, veya vazgeçer. Israrcı olmayacaktır” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ile birlikte zaman zaman 3. köprünün yeri ile ilgili müzakerelere katıldığını dile getiren Başkan Kadir Topbaş, “Özellikle Doğu Karadeniz yolunu Gebze’den itibaren daha kuzeyden Trakya ile bağlayacak ve İstanbul’u etkilemeyecek bir ulaşım aksı doğru bir düşüncedir. Zamanında birinciye köprüye de karşı çıkılmıştı. Ancak görüldü ki 2. köprü bile İstanbul’a yetmedi. Şimdi üçüncüyü konuşuyoruz. Belki yarın 5’leri konuşacak insanlar gelecek. Bunun dünyada örnekleri var. Silueti etkilemeyen, bozmayan, çevreye saygılı, insan hayatını tehdit etmeyen köprüleri her zaman için yapabiliriz. Ancak, İstanbul’un trafik sorununu devam eden Marmaray Projesi büyük ölçüde çözecektir” diye konuştu.
‘Meclis’te en çok bulunan Başkan benim…’
3. Köprü konusundan Başkan olarak bilgisi olduğunu belirten Kadir Topbaş, Belediye Meclisi’ndeki yoğunluk nedeniyle çalışmaların daha önceki dönemlerde olduğu gibi Başkan Vekili tarafından yürütüldüğüne işaret etti. Topbaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü;
“Meclis’in açık olduğu hafta içersinde hergün 500’ün üzerinde dosya gündeme geliyor. Bir Belediye Başkanı Meclis’i yönetmeye kalksa, sabah saatlerinden gece geç saatlerine kadar imza atmak durumunda kalır ki bu doğru değildir. Geçmiş dönemlerde de başkanlar bunu vekilleri vasıtası ile yapmaktaydılar. Başkan olarak İstanbul’un çok önemli diğer projeleri ile ilgili çalışmalar da yapıyorum. Bundan dolayı tabii ki her projeye bizzat müdahil olmam doğru değil. Ama benim özellikle bizzat imzaladığım akçeli işlerdir, paralı işlerin tamamı bendedir. İhalelerin onayı, ihaleye çıkılmasını öngörmek, bunların tamamına ben imza atıyorum. İmzam altındadır. Bu güvensizlik değil, amir olarak vatandaşın verdiği sorumluluğu taşımaktır. Büyük projeler ve önemli işler mutlaka bana gelir, benden onay alır.”
‘Yanlışa anında müdahale ediyoruz…’
İmar planlarıyla ilgili yanlış bir gelişme olduğunda anında müdahale ettiklerine dikkat çeken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “Bu hafta içersinde hemen hemen her gün meclise uğradım. Takip ediyorum. Çünkü İstanbul’un geleceğini kurtarmak durumundayız. Bunu yaparken de ne hissi, ne de dostça birilerine davranamayız. Kente saygımızı yitirmeden geleceğe kenti hazırlamak durumundayız. Onun için burada dosyaların kimin tarafından imzalanıp imzalanmaması ötesinde, özellikle Meclis’in İstanbul’a kattığı değerler ile katılmaması gereken şeylerin değerlendirilmesi önemli” dedi.
Takip