Haberler

Kaynaklar Tükeniyor

Tarih: 24 Mart 2010 Kaynak: Birgün
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) yayımladığı ‘Hasta Su' isimli rapora göre, her yıl 5 yaşındaki 1.8 milyon çocuk kirli suların neden olduğu hastalıklarından dolayı hayatını kaybediyor. Genellikle kirli sudan kaynaklanan ishal nedeniyle bir yılda ölenlerin sayısı ise 2.2 milyonu buluyor.

UNEP, büyük miktardaki atık suyun, aralarında savaşlar da olmak üzere şiddet olaylarının her türlüsünde ölenlerden daha fazlasının kirli ve zehirli sudan öldüğü anlamına geldiğini kaydetti. Yine rapora göre, dünyanın yarısında hastaneler atık suların neden olduğu ishal nedeniyle rahatsızlanan insanlarla dolup taşıyor. UNEP raporunda, günde 2 milyar ton suyu kirleten, 2 milyon ton atığın, mercan resifleri ve balıkları nefessiz bırakan büyük ‘ölü bölgelere' gönderildiği belirtildi. Raporda, bu atıkların genellikle kanalizasyon, sanayi atıkları, tarımda kullanılan ilaçlar ve hayvansal atıklardan oluştuğu bildirildi.

Raporda, atıkların çoğunun gelişmekte olan ülkelerden sulara bırakıldığı ve bu ülkelerin atık suların yüzde 90'ını işlemeden nehir ve denizlere boşalttığı ifade edildi.

NE YAPILABİLİR?
UNEP atık suların yeniden değerlendirilmesini tavsiye ediyor. Raporda, suyun geri dönüşümü için milyarca dolara çıksa da endüstriyel ve evsel atık su arıtma sistemlerinin kurulması önerildi.

BM Programı'na göre mevcut sulak alanların korunması da yine çok önemli bir çözüm yolu.

UNEP Direktörü Achim Steiner, "Eğer 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyara ulaşacaksa atık sular konusunda çok daha dikkatli olmalıyız" diyor.

SU HAYATTIR, sermayeye devredİlemez
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, suyun ticarileştirmesiyle ilgili girişimlerin Türkiye'de hızla arttığına dikkat çekerek, ‘Su hayattır, sermayeye devredilemez' uyarısında bulundu.

Ankara - Jeoloji Mühendisleri Odası, "Dünya Su Günü" nedeniyle yayınladığı mesajında suyun hayat olduğunu vurgulayarak, suyun sermayeye devredilemeyeceğini vurguladı. Suyun yalnızca insanlık için değil, canlı ve cansız tüm doğa için vazgeçilmez doğal ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası'nın açıklamasında, "Doğal bir varlık olan suyun kullanımı ve korunmasıyla ilgili kararlarda yöre, bölge, ülke insanını yok sayma anlayışı terk edilmelidir. Suyu ‘doğal hak' olmaktan çıkarıp, ‘ticari bir mal' haline getirerek sermayeye, küresel piyasaya açan politikalardan vazgeçilmelidir. Bugün yaşanan süreçte mahkemelerde kazanılan davalara karşı su ile ilgili projeler devam ediyor. Bütüncül bir havza yönetimi anlayışını esas almayan, konuyu tek proje bazında ele alan HES proje üretimi ve çevresel etki değerlendirme anlayışından uzaklaşılmalıdır" denildi.

‘SUYUN TİCARİLEŞTİRİLME GİRİŞİMLERİ'
Dünyada suyun ticarileştirilmesi, piyasa ekonomisine bırakılmasıyla ilgili girişimlerin, Türkiye'de de hızla arttığına dikkat çekilen açıklamada, şehirlerde içme, kullanma amaçlı suyun dağıtım ve satışına yönelik uygulamalarla başlayan sürecin, bugün su havzalarının enerji, sulama, içme amaçlı olarak sermayeye açılmasına dönüştüğü vurgulandı. Açıklamada, enerjide dışa bağımlılığın azaltılarak, yerli kaynakların harekete geçirilmesi gibi meşru anlamlı gerekçelendirmelerle 2003 yılında yürürlüğe konulan, aslında suyun kullanım ve denetimini sermayeye aktaran, "Su Kullanım Hakkı Anlaşması Yönetmeliği" çerçevesinde özel sektör tarafından inşa edilecek ve tamamlandığında yaklaşık 5.2 milyar kilovat saat hidroelektrik enerji üretilmesini sağlayacak 75 adet tesisin temel atımının 24 Kasım 2009'da törenle kamuoyuna duyurulduğu dile getirildi.

Enerji arz güvenliğinin sağlanması gerektiği gerekçesiyle yapılan bu yatırımların Doğu Karadeniz'de, birçok dere üzerine yapılan, sayıları yüzlerce olan plansız nehir tipi HES ya da barajlarla doğa katliamı yaşandığının dile getirildiği açıklamada şu noktalara dikkat çekildi:
"Artvin'de Çoruh Vadisi boyunca, vadi üzerinde yer alan onlarca köy ile Yusufeli ilçesi, projelendirilen barajlar ve hidroelektrik santrali sebebiyle sular altında kalacak, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleri yok olacaktır. Tunceli Munzur Vadisi sular altında kalacak. Tarihi kültürel ve doğal güzellikler yok olacaktır. Tunceli Munzur Vadisi ile çevrenin baraj ve hidroelektrik santral projesi sebebiyle ekolojik dengesini bozulacak, insanlar göçe zorlanacak, yaşam kültürünün temelleri yok edilecektir. Hasankeyf'te yapılacak barajlarla tarihi kültürel değerlerimiz sular altında kalma ve yok olma tehdidi altındadır."

İngiliz Vekil Ilısu Barajını protesto etti

AP Yeşiller Grubu, Ilısu Barajı Projesi'ne destek veren Akbank'ı Protesto etti. AP'nin İngiliz üyesi Jean Lambert, Hasankeyf'i kurtarmak için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

AP Yeşiller Grubu Londra'da şubesi bulunan ve Ilısu Barajı Projesi'ne destek veren Akbank'ı protesto etti. Londra'da Akbank şubesi önünde toplanan göstericiler Hasankeyf'in sular altında kalmamasını istedi. Ellerinde ‘Save Hasankeyf' (Hasankeyf'i Kurtarın) pankartı taşıyan grup, ‘Ilısu Barajı'na hayır' sloganları attı. Göstericilere destek veren AP'nin İngiliz üyesi Jean Lambert, Hasankeyf'i kurtarmak için verilen mücadeleye her platformda destek vereceğini söyledi. Bu mücadelenin uluslararası bazı kurumlarının projeden çekilmesini sağladığını belirten Lambert, mücadelelerine devam edeceklerini dile getirdi. İngiliz vekil daha sonra, Akbank'ı protesto eden göstericilere megafonla destek verdi.

Suyu dikkatli kullanmak için birkaç öneri
WWF Türkiye, suyu dikkatli kullanmak için bazı önerilerde bulundu. İşte bunlardan birkaçı:
- Damlayan musluklar günde 4 litre kadar suyun boşa gitmesine neden olur. Damlayan musluklarını tamir ettirmeyi ihmal etme.
- Banyo yaparken küveti doldurduğunda yaklaşık 70 litre su tüketirsin. Küveti doldurmak yerine duş yapmayı tercih et. Böylece beş dakikalık bir duş ile yarı yarıya su tasarrufu sağlamış olursun.
- Dişlerini fırçalarken ya da traş olurken musluğu açık bırakma.
- Evlerde kullanılan suyun yaklaşık yüzde 30'u tuvalet sifonunun çekilmesiyle tüketilir. Her sifon çekişte yaklaşık 10 litre su harcanır. Standart modellere göre daha az su tüketen klozetleri tercih et.
- Çamaşır yıkarken ön yıkama yapma.
- Bulaşıklarını elde yıkarken musluğu kapalı tut. Durulamak için lavaboyu tıkayıp suyla doldursan ya da su dolu bir leğen kullanırsan daha az su tüketirsin.
- Bulaşık makineleri ortalama 12 litre su harcar. Bulaşık makineni tam doldurmadan çalıştırma. Böylece hem daha az enerji, hem de daha az su ve deterjan tüketirsin.
- Kapının önünü, balkonu, terasını temizlerken hortumla su tutmak yerine süpürge kullan.
- Yeniden kullanabileceğin suyu asla atma. Örneğin; sebze yıkadığında ya da yumurta haşladığında atacağın suyu bitkileri sulamak için kullanabilirsin.
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.