Haberler

"Biz, Mimarlar Niye Varız? Sadece Zengine Tasarlamak İçin mi?"

Tarih: 24 Mart 2010 Yazan: Dilek Öztürk

İran'lı mimar Pouya Khazdeli Parsa

ARKIMEET Konferansları'nın 24.sü 23 Mart'ta, İranlı mimar Pouya Khazdeli Parsa'nın katılımıyla Bahçeşehir Üniversitesi'nde gerçekleşti. Mimar, öncelikle İran Mimarlığı ile ilgili bilgiler verdi. İran mimarisini 1979 İran İslam Devrimi'nden önce ve sonraki dönemler olarak inceleyen Parsa, her iki dönemin benzerlerini ve farklılaştığı noktaları verdiği örneklerle gösterdi. Devrim ve savaş geçirmiş bir ülkenin ardından kent mimarisinin nelere bağlı kalarak geliştiğinden bahsetti.


Konferans sırasında

Çağdaş İran Mimarlığı'na Bir Bakış
1950'den 1979'a kadar olan dönemde İranlı mimarların bir kısmı çalışmak için Fransa'ya giden İran'lı mimarların bir kısmı döndüklerinde İran'a mimarlık açısından yeni bir akım da getirdiler. Modernle Pers etkilerininin bir arada görüldüğü binalar inşa ettiler. Mimarlıkta modernizmi kullanmak ve bir o kadar da İran'a has elemamları kullanmak, o dönenmde İran mimarisi için önemliydi.

Mesela, Tahran Modern Sanatlar Müzesi projesi, şekli ve fonksiyonuyla tamamen modern, fakat yine de Pers etkilerini görmek mümkün. Yapı, sanki bir rüzgar kalesi gibi ve gün ışığı dışardan her galeriye geliyor.

1979 İslam Devrimi'nden sonra ülkedeki bütün büyük mimarlar, ülkeyi terk etmişler. Bundan 2 sene sonra ise savaş başlamış. Bu savaş 1989'a kadar devam etmiş ve bu tarihe kadar da İran'da mimarlık adına herhangi bir gelişme yaşanamadı.

Savaştan sonra ne olacak? Kentin mimarisi nereye gidecek? Bu sorular, ülke için çok önemliydi. Kamu, eğitim gibi toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik binalar, 1992'den sonra yarışmayla projelendirilidi. Bu yarışmalar sırasında da, İran 2 tane kahraman mimar kazanmış oldu. Bunlardan biri Seyed Hadid Mirmiran, diğeri ise Bahram Shirdel'di.


İran Akademisi

Mirmiran'ın 1993'te İran Akademisi yarışması için tasarladığı projesi birincilik kazandı. Akademi projesinde, Mirmiran, yine aynı Pers elemanlarını kullandı. Pers mimarlığının farklı özelliklerini karıştırdı. Bu yapıda, belki de 2500 yıl öncesinin Şiraz'ında, Persepolis'te bulabileceğimiz izler bile var.


İran Ulusal Kütüphanesi Eskizi


İran Ulusal Kütüphanesi

Bu projeden 3 yıl sonra, İran Ulusal Kütüphanesini de Mirmiran tasarladı. Bu defa, farklı elementleri karıştırmanın artık bir faydasının olmadığını anladı ve uyguladığı yöntemi değiştirdi. Pers şiirlerini mimarlığa çevirdi ve bu şekilde kütüphanenin tasarımını tamamladı. Bina, zeminden çatısına kadar devam eden altın bloğu ile dikkat çekiyor.


İran Konsolosluğu, Bangkok

Mirmiran 2000 yılında ise, Bangkok'taki İran Konsolosluğu'nu da tasarladı. Mirmiran bu tasarımında, Pers mimarisinin pozitif nesnelerle bağdaşmadığı, aslında boş mekanlarla uğraştığı mesajını verdi. Kesilmiş boş bir küp izlenimini veren yapıda yansıtıcı yüzeyler kullanıldı. Parsa'ya göre de bu durum yapının Avrupa mimarisinden ayrıldığı noktayı temsil ediyor.

İran mimarlığının bir diğer kahramanı olan Shirdel ise, savaştan önce İran'a geri dönmeden, Harvard'da ve AA gibi okullarda ders veriyordu.


İran Merkez Bankası

1992'de Japonya'da tasarladığı Kongre Salonu'nda, budist tapınaklarından ilham aldı. Daha sonra Shirdel İranda, Merkez Bankası projesini tasarladı. Bu defa bu yapıda artık bir Pers etkisi görülmüyor. Bu noktadan sonra da İran'da mimarlık anlayışı değişmeye başlıyor.

Miimar Parsa, değişen bu durumla ilgili olarak, "İran mimarlığı ve mimarları artık Shirdel'den çok etkilenmeye başladı. Onlar için artık Pers mimarlığı önemli değil. Kendimi bu yeni tarza ait hissetmiyorum. Ben tamamen başka bir yerden bakıyorum," diyor.

2004 yılında ilk projesinin gerçekleştiğini belirten Parsa, "Eğer bir şey yapmak istiyorsak, geçmişteki kültürümüzen de birşeyler katmalıyız. Dünyanın geri kalanını tekrarlarsak, taklid edersek, sadece çok çalışkan öğrencileri gibi olmaktan kendimizi kurtaramayacağız," diye ekliyor.

Projeleri
İran kent silüetinde, devam eden duvarların olduğuna dikkat çeken Parsa, dışarıya bakan bu cephelerde hiç pencere olmadığını belirtti. Dış duvardan içeri girdiğiniz anda ise mekan size kendini açar ve bir avluyla karşılaşırsınız. Avluda sizi bir havuz, küçük bir meydan ve evin tüm pencereleri bekler. İran mimarisindeki bu durumu, "dışa kapalı, içe açık" olarak betimleyen Parsa, ayrıca Le Corbusier'in "Ville Savoy"una da gönderme yapıyor.


Darvish Konutu

Tasarladığı bu konut, beyaz renkli bir küp şeklinde. Bu binada, mimar binanın kontrolünün kendi elinde olduğunu, insanların konsantrasyonunu, tasarımında yaptığı detaylar ve değişiklerle elinde tuttuğunu anlattı. Binanın giriş katı, İran mimarisine ters düşecek bir şekilde büyük pencerelere sahip. Dışarıdan büyük cam gözler gibi duran bu katta, açıklık ve aydınlık sağlanmış. Birinci kat ise, dışarıdan kapalı, ama içeriye açık. Yani birinci katta pencere yok, ama duvarlarla kaplı bir üst avlu, bizi gökyüzüne bakmaya davet ediyor.


İç mekanda kullanılan cam yapı

İç mekanda karşılaşacağımız bir çok süprizli mekan var. Üst kata çıkan merdivenin başlangıç noktasının karanlık olması ve yukarı çıktıkça, üst kattaki şeffaf çatıdan gelen gün ışığı ile aydınlanması, buna en güzel örnek. Ayrıca mimar, yine binanın içinde tasarladığı camdan yapılmış bir nesne ile, gün ışığını içeri alıyor. Mimar, bu binada oynayabiliyor ve insan algısını değştirebiliyor. Duvarlarla kaplı terasta konsantrasyonu gökyüzüne veriyor, içeride ise, cam elemanlarla gün ışığına veriyor.


Irak sınırında yaşam

Parsa, Irak sınırında çektiği fotoğraflarla, buradaki yaşam kalitesini ve yerel halkın hayatını gösterdi. İran'da insanların %50'si bu şekilde gecekondularda, sağlıksız ortamlarda çalışıyor ve yaşıyor. Parsa bu noktada soruyor: "Biz, mimarlar niye varız? Sadece zengine tasarlamak için mi?"


Bambu ev, yapım aşamasındayken


Bambu evin bitmiş hali

Parsa, burada yaşayan insanlar için, bölgede bulunan bambu bitkisini kullanarak alternatif yaşam üniteleri tasarladı. Bu alternatif konutlar, 3 katmandan oluşuyor. 2 katman, bambular yaşken bükülerek bir çadır şeklinde toprağın üzerine yerleştiriliyor. 3. katman ise, pirinç püsküllerinden yapılmış çatı ve dış cephe... Mimar, bu tasarımı için, "Bu çok basit ve ucuz bir yapı. Fakat, bunda bir güzellik var," diyor.

Parsa, konuşmalarına son verirken ilerideki amacının teknoloji ve mekanın kalitesini bir arada kullanarak yeni fikirler üretmek olduğunu belirtti.

Konuyla İlgili Linkler
YorumlarYorum Sayısı: Henüz hiç yorum yapılmamışBütün yorumları forumda okuyun!
Bütün yorumları forumda okuyun!
Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.