Haberler

İslambol semtlerinin, İstanbul yolculuğu

Tarih: 12 Nisan 2010
İstanbul'un semt isimlerinin nereden geldiğini biliyor musunuz?

İki Kıtanın Sultanı, Şehri İstanbul'un her semti başka bir hikayenin ön sözüdür. Yaşanmışlıklarıyla ve hikayesiyle dikkat çeker. İslambol'dan Dersaadet'e, Stimbol'den Eskomboli'ye.. 9 ayrı dil ve kültürde 33 farklı isimle anılır. Tarihçilere göre, İstanbul isminin nereden geldiğine yönelik bir rivayette kent, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildikten sonra nüfusun çoğunu Müslümanlar oluşturduğundan, "İslambol" adının kullanıldığı, son şekli ise 1920 yılında Atatürk'ün şehrin ismini "İstanbul" olarak belirlemesiyle gerçekleştiği anlatılır. Bir de semtleri var. Kimine Fatih Sultan Mehmet tarafından gönderilen bölükbaşının lakabı, kimisine ise 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik Prensinin adı konulduğu söylenir. Peki, 2010 Avrupa Kültür Başkenti Seçilen İstanbul'un semt isimlerinin nereden geldiğini biliyor musunuz?

Adalardan bir prens gelir bizlere İstanbul'un ilçelerinden Adalar'ın yabancılar tarafından "Prens Adaları" olarak anıldığı, bunun nedeninin ise Roma ve Bizans devirlerinde prenslerin ve asillerin bu adalara sürgün edilmelerinden kaynaklandığı söyleniyor. Kınalıada'nın isminin, kırmızıya çalan demir oksitli toprağı, Sedef Adasının ise uzaktan bakıldığında bitki örtüsünün sedefe benzetilmesinden kaynaklandığı belirtiliyor.

Hz İsa'nın beşik taşı;
Beşiktaş ise İstanbul'un fethi sırasında küçük bir Rum köyüydü. Barbaros Hayrettin Paşa'nın gemilerine demir attırıp halatlarını bağlamak amacıyla diktirdiği 5 adet taş direkten, bir diğer rivayete göre ise bir papazın bu semtte yaptırdığı kiliseye Kudüs'ten Hazreti İsa'nın yıkandığı "beşik taşı"nı getirtmesinden alıyor ismini.

Suların taksim edildiği yer
Eğlence mekânı olarak bilinen Taksim ise 1. Mahmut döneminde yapılmış olan meydanın köşesindeki sivri kubbeli yapıdan adını alıyor. Bu yapının ismi ise kente ilk defa kuzey ormanlarından su getirilip, suların taksim edildiği yer olarak bilinen "Maksem"den geliyor.

Bey'in oğlu
Beyoğlu semti adını, İslamiyet'i kabul edip burada oturmaya başlayan Pontus prensinden veya 'Bey Oğlu' diye anılan Venedik prensinin burada oturmasından almış.

Eminönü
Tarihi yarımadada turistlerin gözbebeği Eminönü ilçesinde, Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren "Gümrük Eminliği" binası bulunduğu için "Eminlik Önü" diye anılıyordu. Semtin adı zamanla bugünkü haline dönüştü.

Avcıların bıldırcını
Tarihi Osmanlı'ya dayanan ve 1912 Balkan Savaşı sonrasında Bulgaristan'dan gelen Türkler'in yerleştirildiği "Avcılar" ilçesi adını, "sonbaharda kuzeyden gelen bıldırcın sürüleri ve av hayvanlarının burada çok olmasından" alırken, "Ambarlı" semtinin adı "1924 yılında mübadeleyle giden Rum çiftçilerin köyünde ambarlarının bulunduğu yer olmasından, Denizköşkler ise eskiden İstanbullular'ın denize girdikleri sayfiye yerlerinden biri olmasından geliyor.

40 tür üzüm
Osmanlı döneminde yine Rumların yaşadığı köylerden biri olan Bağcılar ilçesi, 1929 yılında Bulgaristan'dan gelenlerin "Çıfıtburgaz" olarak bilinen bu çiftlik arazisine yerleştirilmesi ve devlet tarafından temin edilen üzüm fidelerinin burada yetiştirilmesi nedeniyle bu adla anıldı. İlçede, eskiden 40 değişik türde üzüm yetiştiriliyordu. Yenibosna semtinin ilk adının, "Saraybosna" olduğu biliniyor. Bir rivayete göre Osmanlı döneminde Saraybosna yakınlarında yararlılık gösteren bir beye tımar olarak verilmesinden dolayı semt bu adı aldı.

Eskinin Uzunköy'ü, Atatürk'ün Bakırköy'ü
Bizans döneminde ismi 'Makri Hori' (Uzun köy) olan semt, 14. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra 'Makriköy' olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyet'in kurulmasının ardından Türkiye sınırları içerisinde kalan yabancı kökenli isimlerin değiştirilmesi sırasında Atatürk'ün isteğiyle semt, Bakırköy adını aldı. Florya'nın ismi hakkında ise pek çok rivayet bulunuyor. Reşad Ekrem Koçu'ya göre, İskender Çelebi, Arnavutluk'un Florina kasabasındandı ve inşa ettirdiği bahçeye verdiği bu isim, zamanla "Florya" adına dönüştü. Bebek semti ismini, Sultan Fatih'in Rumeli Hisarı'nın yapımı ve kuşatması sırasında bölge asayişini sağlamak için "Bebek Çelebi" lakaplı bir bölük başı tayin etmesinden alıyor.'Gala' kelimesi Rumca'da 'süt' anlamı taşıyor ve semtteki süthanelere gönderme yapılarak 'Galata' ismi türetildi. Diğer bir anlatıya göre de bu isim, İtalyanca'da 'denize inen yol' anlamına gelen 'galata' kelimesinden geldi.

Kilisenin uçan taşları
Rivayete göre Kabataş, yıldırım düşmesi sonucu Güngörmez Kilisesinin havaya uçan taşlarından birinin buraya düşmesinden alıyor adını. Maçka, Rumca'da "kalın sopa" anlamına gelen "Matsouka" ya da "maçugah (nişangah)" sözcüğünden doğdu.

Zamanın Osmanlı sultanlarından biri bir gün emir vererek İstanbul'un havası en temiz semtinin bulunmasını ister. Nasıl ölçüleceği konusunda ise vezirlerden yardım ister. Vezirlerden biri her semte kanlı et bulunan direklerin asılmasını, en geç bozulan etin olduğu direğin havası en temiz semt olacağını söyler. Kanlıca, büyük arayla birinci olur ve sultan emir vererek buraya 'Kanlıca' ismini verir." Bizans'ın 'Skutari' denilen ve şehrin Anadolu yakasında bulunan askeri birliklerinden gelen 'Skutarion, zamanla değişerek Üsküdar oldu.

Has ahırın yedi kapısından biri Aksaray"ın, Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamı İshak Paşa'nın İç Anadolu Bölgesi'ndeki Aksaray'ı ele geçirdikten sonra o bölgede yaşayanları buraya gönderdiği ve semtin adının buradan geldiği, "Ahırkapı"nın, Marmara Denizi'nin kıyısında yer alan ve padişah atlarının bulunduğu "Has Ahır"ın 7 kapısından birisinin bu semtte bulunmasından kaynaklandığı biliniyor.

Tevfik Fikret'in kuş yuvası
Aşiyan semti, Tevfik Fikret'in burada bulunan ve Farsça'da "kuş yuvası" anlamına gelen "Aşiyan" adlı evinden alıyor adını. Bağlarbaşı' nın ise dönemin ünlü bağ ve bahçelerin burada yer alması nedeniyle bu adı aldığı belirtiliyor. Beyazıt Sultan II. Beyazıt'ın semtte kendi ismiyle anılan bir külliye yaptırmasından geldiği biliniyor. Bizans'ın en önemli meydanlarından Constantinus Forumu'nun büyük sütunlarından birisi olan Çemberlitaş, bulunduğu bu semte adını verdi.

Madam Feri'nin Feriköy'ü
Sultan Abdülmecit ve Abdülaziz dönemlerinde yaşayan 'Madam Feri'ye bölge toprakları bağışlandı ve semtin ismi bu şekilde oluştu. Teşvikiye İsmi, Sultan Abdülmecit'in, bölgede yeni bir mahalle kurulması için teşvikte bulunmasından geldiği ve bu durumun, Rumeli ile Valikonağı caddelerinin kesiştiği noktada bulunan bir taş kitabede de belgelendiği biliniyor.

Şeyhülislam Veli Efendi'nin sahibi olduğu topraklar üzerine kurulan hipodrom, semte de Veliefendi ismini verdi.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.