Haberler

İmar planları şehrin namusudur bozan namusa tecavüz etmiş olur

Tarih: 26 Nisan 2010 Kaynak: Milliyet Yazan: Banu Şen
Planı, menfaati için değiştirenler hem memlekete hem insanlığa suç işlemektedir. Benim iki çocuğum var. Bu iki çocuğumu delinin birisi katletse, bir gün belki affedebilirim. Ama imar planını başkalarının çıkarı için bozanları hiçbir şekilde affetmem. Yetkim olsa ipe çekip asarım"

7 Eylul 1968'de Hakkari'de valilik yaparken Dağlıca'da eşi Nermin Öğütçen ile 3 bin 400 metre yüksekteki bölgede at sırtında geçiyordu. Öğütçen, Hakkari'den ayrıldıktan sonra bu bölgedeki tepeye Öğütçen Tepesi ismi verildi.

Türkiye'de ilk kez bir valinin anıtı dikildi İzmir'de...Kente kazandırdığı Balçova Termal Tesisleri'nin bahçesine heykeli dikilen Hüseyin Öğütçen, bugün 88 yaşında ve hala bir anıt gibi dimdik ayakta. Bugüne kadar Meriç, Bigadiç, Burhaniye, Gönen ve Pasinler'de kaymakamlık, Hakkari, Niğde, Antalya, İzmir ve Kocaeli'de de valilik yapan Öğütçen'in 3 yıl süren İzmir Valiliği'nde önemli hizmetleri oldu. Körfez'in kurtarılması ve Balçova Kaplıcaları sadece birkaçı. Emekli olan Hüseyin Öğütçen, 2002'den bu yana da Türk Eğitim Vakfı İzmir Şubesi Başkanı olarak görev yapıyor. Her sabah soluğu vakıfta alıyor. Heykeli dikilen ilk ve tek vali Hüseyin Öğütçen ile bugünün yöneticilerine ders olabilecek nitelikte bir röportaj yaptık...

İzmir'e yaptığınız en önemli hizmet nedir diye sorsam?
- Körfez'in kurtarılmasıyla çok uğraştım. O dönem dediler ki; "İzmir'in üç önemli konusunu Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e brifing vereceksin." Brifingde dedim ki, "Şimdi size İzmir'in en önemli üç konusunu sıralamaya göre arz edeceğim. Bir, İzmir Körfezi"nin kurtarılması. İki, İzmir Körfezi'nin kurtarılması. Üç İzmir Körfezi'nin kurtarılması. Dört, diğer konular. Onları biz hallederiz." Bir devlet başkanına bu şekilde şaka yapmak pek uygun olmaz ama, konuyu tam anlatabilmek için uygun olan buydu. O zamanlar Körfez leş gibi kokardı. O yüzden "İzmir'e yaptığın en önemli hizmet nedir?" diye sorulsa, "Körfez'in kurtarılması" derdim. Ankara'da toplantı yaptık başbakanla. Orada da arz ettim. Bu toplantıdan sonra belediye başkanlığı teklif edildi. İlk defa açıklıyorum. Vali ile belediye başkanlığını birlikte yürütecektim.

Kimden gelmişti teklif?
- Vilayet belediyelerinin ataması; sıkı yönetim komutanlığının teklifi ve içişleri bakanlığının onayıyla yapılıyordu. Fakat sanıyorum bu teklif, Kenan Evren Paşa'dan geldi. Sonradan aklıma gelen o. Sıkı yönetim komutanlığı, "Mevcut belediye başkanının görevden alınması kesinleşti ve senin olman uygun" dedi. Fakat ben de bazı bakımlardan uygun bulmadım.

Dönemle ilgili mi?
- Enver Saatçigil, 1960 İhtilali'nde birkaç ay belediye başkanlığı ve valilik yapmıştı. Ona danıştım. "İleride seçimler olacak. Bazı zorlukları da var. Takışmaları oluyor. Pek uygun değil" dedi. Bir de, askerlerde emir verildi mi o derhal yerine gelir, tartışılmaz. Ama bizde, idarede emir tartışılır. Bir iki gördüm, baktım sıkı yönetim komutanı karşılıklı konuyu tartışmaktan hoşlanmıyor. Takılacağız. Yani ben takılacağım. Tatsızlık olacak. Verilmiş olan bir belediye reisliği alınabilir de. Pek istemedim. "O zaman vali muavinlerinden hangisini uygun görüyorsan onu belediye başkanı yapalım" dediler. Ben de Ceyhan Demir'i teklif ettim. O oldu.

Anılarınızı kaleme aldınız...
- "Cumhuriyet'in Aydınlığında Bir İdareci'nin Zamanla Yarışı"nın, 15 yıl sonra yaptığımız, ikinci baskının kapaktaki fotoğrafında eşimle birlikte görülüyoruz. Hakkari'nin Yüksekova ilçesinin Dağlıca bölgesindeyiz. Ben o bölgeye giderken eşimi de aldım. Sekiz saat atla, katırla, yaya dağa çıktık, korumasız, 1968'de. O zamanlar asayiş sorunu yoktu. 24 yıl sonra Dağlıca baskını oldu ve sonrasında da orada pek çok şehit verdik. Bugün çok duygulanıyorum.

Bugünle karşılaştırdığınızda neler hissediyorsunuz?
- Hiçbir yerde koruma kullanmadım. Kaymakamken, valiyken... Şimdi kaymakamların korumaları var. Ben o dağlarda tek başıma dolaştım vali olarak. Aşiretlerin içine girdim. Aşiretlerin çadırında yattım. Damlarda yattım. Günde 12 saat atla, katırla, yaya yalnız yollarda geçen zaman... 130 kilometrenin içinde 36 köy var. 36 köyün bir tekinde okul yok. Bir karış yol yok. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir vali, devlet memuru o bölgeye gidiyor. Hiçbir şey yok. Yol yok. İz yok. Onun için Türkiye'nin en büyük şantiyesini kurdum orada. Bakanlıklara anlattım, yol yapıldı. Eskiden gitmek üç gündü oraya atla, katırla, yaya.... Ben bir köy çocuğuyum. Edirne ili İpsala ilçesinin Sarıcaali Köyü'nde doğdum. Benim zamanımda köy okulları sadece üç sınıflıydı. Şimdi okullar, her şey çoğaldı fakat kızları hala eski kafayla okula göndermek istemeyen aileler var.

Hala Türk Eğitim Vakfı'nda çalışıp eğitime hizmet ediyor olmanızın nedeni de benzer sebepler mi?
- Burada olmamın nedeni bu. Ben 88'e girdim. Her sabah yedi buçukta, en geç dokuzda evden çıkıyorum. Akşam da altıya kadar buradayım. Başarılı olmak için hangi meslekte olursa olsun birinci kural; o mesleği sevmek lazım. İkincisi; memleketinizi seveceksiniz. Diyeceksiniz ki "Herkes memleketini sever." Öyle değil. Memleketini sevmek demek; Tanrı'nın size verdiği bütün olanakları kullanacaksınız demek. Hatta onu da aşacaksınız. Kendinizi memlekete adayacaksınız. Üçüncüsü; milletinizi, halkınızı seveceksiniz. Bu şekilde çalışmak koşuluyla başarılı olunacak.

"Yöneticiler koltuk peşinde"

Bugünün idarecilerini nasıl görüyorsunuz?
- Maalesef... Bugünkü yöneticiler koltuk peşinde. Ben kaplıcalara çok önem verdim. Burhaniye'de Ören'i kurdum. Niğde'de de uğraştım. İzmir'e tayin olunca... Hep bu Agamemnon Kaplıcaları'nı duyardım. Çeşme'de zannederdim. Encümen toplantısında, ilk gün, "Toplantıyı burada keselim. Çeşme'ye gidelim. Agamemnon Kaplıcaları'nı göreceğim" dedim. Dediler ki, "Agamemnon Kaplıcaları Çeşme'de değil. Balçova'da." Hemen gittim. Bir baktım ki çöplük durumunda bütün çevre. Felaket. Ne ağaç var ne bir şey. 12 Eylül'den önce anarşistler orada silah talimi yaparlarmış. Hemen kafamdan planlamasına başladım. Hepsinin parasını buldum. Fakat benim buradaki valiliğim üç sene bir ay iki gün. Bu yüzden pek çok projeyi düşündüm yerine tam ulaştıramadım.

Peki yaptıklarınız?
- 90 bin dönüm yer kamulaştırdım orada. İmar planı içine Çeşme yoluna kadar sahilin hepsini aldım, bakanlığa tasdik ettirdim. İzmir'in ilerideki o bölgedeki imkanlarını kullanmak için her şeyi yaptım. Kitapta da dedim; "Bu planı bozacak olanlar için aklımdan çok kötü beddua etmek geliyor fakat, ayıp olmasın diye buraya yazmıyorum. Ama, bir kimsenin bu planı bozma suretiyle yalnız İzmir'e, Balçova'ya değil memlekete yaptığı kötülükleri düşündükçe bu düşüncem daha da etkiliyor beni. Planı menfaati için değiştirenler hem memlekete hem insanlığa suç işlemektedirler. Çünkü plan bir şehrin namusudur. Namusa tecavüz etmiş olur ve hiçbir şekilde affedilmemeli. Benim iki çocuğum var. Onları delinin birisi katletse, bir gün belki affedebilirim. Ama imar planını başkalarının çıkarı için bozanları hiçbir şekilde affetmem. Yetkim olsa ipe çekip asarım" dedim.

"İşleri elden takip ettim"

Bugün neler düşünüyorsunuz?
- Bugün de inancım öyle. Bakıyorum, görüyorum Türkiye'de olanlar, İstanbul'da olanlar. Milletvekillerinin yaptığı yolsuzluklar. Belediye başkanlarının.... Adeta bir milyarder olma kapısı gibi görülüyor bu imar planı değişiklikleri. Ben, her sabah saat yedi buçukta vali konağından çıkıp, doğru kaplıcaya gidiyordum. Gün geldi 300 kişi çalıştı orada. Uykuda bile rüyasını göreceksin başarılı olmak için. Tasdiki için bakanlığa uçakla gidiyordum. Bir hafta sonra gidip projeleri tasdik edilmiş olarak alıyorum. Orayı bıraksam altı ay, iki sene yalnız tasdik için bekler.

Tecrübenize danışanlar oluyor mu?
- Herkes benden akıllı. Onun için ben kime, ne söyleyeyim? Bu kurumlar benden daha iyi bildiğine göre sormaya gerek yok. Ben buraya gelen bütün valilere gidiyorum. Diyorum ki "Kardeşim bak. Bu kaplıca konusunu Türkiye'de benden başka bilen idareci yok. Avusturya'ya, Almanya'ya, Fransa'ya, İran'a, Çin'e hepsine gittim. Büyük kaplıca merkezlerini gördüm. Bu konu benim konum. Ben buna ömrümü vermişim. Her yerde ismim var benim bu konuda. Ben sizin emrinizdeyim. Ve bu konuşma burada bittiği anda da konuşulmamış gibi kabul et. Her türlü teknik bilgiyi,nasıl yapılır size yol gösteririm. Yardımcı olurum. Bunu da ikimizden başka kimse bilmez."

Geri dönüş aldınız mı?
- Bugüne kadar daha hiç kimse herhangi bir talepte bulunmadı. Bu memleket bizim memleket ama... Sorumluluk yüklenen yok. Yapılamayacak hiçbir şey yok. Ben üç senede yaptım ama, sıfırdan başladım. Ama şöyle de bir şey var.... Balçova Kaplıcaları için çok ilginç bir proje; Türk Köyü yapacaktım. İhale ettik. Yerime gelen valinin ilk işi o ihaleyi feshetmek oldu. "Ben hamamcı değilim. Kaplıcayla uğraşmam" demiş. Oysa ben hala çırpınıyorum nasıl hizmet edebilirim diye... Burayı anavatanım gibi kabul etmişim. Kaplıcaya gidiyorum, kapıdan girince ömrümün uzadığını hissediyorum. Büyük sevinç duyuyorum çünkü eski halini biliyorum. Şimdi her taraf cennet gibi. Benim elimle diktiğim ağaçlar var. Onları gördüm mü evladım gibi geliyor. Bunları biz üç yılda, bitirdik. Daha mükemmelini dört yılda yapabilirler. Memleket hizmetine sokulabilir. Sorumluluk almaktan "yaparsam şikayet edilirse" diye korkuyorlar.

Takdirname canavarı!
Heykeli dikilen ilk ve tek vali sizsiniz... Bu heykelin önünde ne hissediyorsunuz?

- 1991'de İçişleri Bakanlığı "İzmir'e Bakan Mülki İdare Amirleri" diye üç cilt kitap yayınladı. Bu üç cilt kitaba 80 vali girdi. İmparatorluk dönemi, Cumhuriyet hepsi dahil. Bu seksen vali içinde ikisi henüz hayattaydı. Bu iki kişiden birisi benim. Diğeri 15 yıl önce öldü. Şimdi kitaba giren 80 vali içerisinde tek benim hayatta kalan. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan beş takdirname alan tek valiyim. Toplam 14 takdirnamem var. Bu 80 vali içerisinde 14 takdirname alan hiç kimse yok benden başka. Ayrıca 27 Mart'ta, Balıkesir'de BRT adında basın temsilcilerinin bir derneğinden "Son yüzyılın en başarılı valisi Hüseyin Öğütçen Ödülü"nü kazandım. Bu heykel yapılırken de bir şartım vardı: "Bütün partiler hepsi anlaşmak ve imza etmek şartıyla kabul. Bir kişi muhalif olursa ya da çekimser kalırsa istemem" dedim. Başta sayın valimiz, herkes imza attı.

Takvim
<<Haziran 2011>>
Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz
    1 2 3 4 5
6 7 8 9 10 11 12
13 14 15 16 17 18 19
20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30      
Haber Bölümleri
Haber Kategorileri
Yayınlanan haberlere günlük olarak yukarıdaki takvimden, haberlerin kategorilerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz.