2008 yılının Nisan ayından bu yana kapsamlı bir restorasyon-renovasyon sürecinde olan otelin tarihi niteliği, tüm çalışmaların titizlikle sürdürülmesini gerektirdi.
Levanten mimar Alexander Vallaury'nin tasarladığı, kuruluş çalışmalarına 1892 yılında başlanan ve 1895 yılında açılış balosu gerçekleşen Türkiye'nin Avrupa standartlarındaki ilk oteli Pera Palace Hotel'in restorasyonu; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu'nun denetiminde, bu proje için bir araya gelen akademisyen ve profesyonellerden oluşan Danışma Kurulu tarafından gerçekleştirildi. Mimari proje koruma mimarlığı KA.BA Eski Eserler Koruma ve Değerlendirme Mimarlık; yeniden işlevlendirme ve iç mimarisi çalışması ise Metex Design Group tarafından yapıldı.
16'sı süit 115 odası bulunan Pera Palace Hotel, odalarının çoğundan Haliç manzarası sunuyor. Binaya yeni eklenen SPA'da bakım hizmetleri verilirken, kapalı yüzme havuzu da hizmete giriyor. Otelin gün ışığı alan, yüksek tavanlı tarihi salonları ise; davet, düğün ve toplantılara ev sahipliği yapmaya hazır.
Yepyeni ve profesyonel bir ekiple çalışmaya başladıklarını vurgulayan Pera Palace Hotel Genel Müdürü Pınar Kartal Timer; "Yüz yılı aşkın süredir İstanbul'un en önemli simgelerinden olan ve ‘müze-otel' olarak tanımlanan Pera Palace Hotel'i eski ihtişamına kavuşturma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pera Palace Hotel'in tarihi atmosferinde özlenen nostaljiyi yeniden yaşatırken, uluslararası bir otelde olması gereken standartları da oluşturduk. En önemli amacımız, geçmişin kaybolan incelikli hizmet anlayışını günümüzün teknolojik imkanlarıyla birleştirerek, misafirlerimize kendilerini özel hissettirecek eşsiz bir deneyim yaşatmak" dedi.
Pera Palace Hotel, yeme-içme mekanlarıyla da İstanbul'a yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Aydınların buluşma noktası olan efsanevi Orient Bar, yaz aylarında kullanılabilecek terasıyla geri geliyor. Bir İstanbul klasiği olan Patisserie de Pera, İstanbullular'a özledikleri Fransız tipi pastaları sunacak, akşamüstü çayları piyano müziği eşliğinde yine Kubbeli Salon'da yudumlanacak.
Otelin yeni açılan ana restoranı Agatha ise, Orient Express güzergahındaki en önemli duraklar olan Paris, Venedik ve İstanbul'dan hareketle; Fransız, İtalyan ve Türk mutfaklarını bir araya getiriyor.